Kısım 1; Aşkın Rüzgarı - Bölüm 1

350 83 180
                                    

Havanın garip titreşimleri ruh halini etkiliyordu. Martılara baktı. Derin bir nefes alıp içine çekti. Denizin kokusu huzur vermeliydi . Bu kuşlar , bum ağaçlar,bu yanlızlık huzur vermeliydi.Ama vermiyordu işte. Birşeyler eksikti. Saatine baktığında,kolunda bi saati olmadığını fark etti. Birden hatırladı. Onu geçen ay burada denize atmıştı...

Zaman kavramanı yitirmişti . Akreple yelkovan iki çılgın sevgili gibiydi. Aklına bi kaç dize geldi bununla ilgili sayılabilecek;

"Severmiş gibiydi kadın
Geceleri silerdi
Gerdanına şiirler üflerdim
Kendinden geçerdi*

Unutmamak için bi kaç kez tekrarladı. Kaçığın teki olduğunu biliyordu. Her Şair biraz kaçık değil miydi ?

Yolda birini durdurup saati sordu. 2: 45 dedi nefes nefese karşısındaki uzun boylu,iri kıyım, güler yüzlü genç. Uzaklaştı başıyla saol dercesine. Genç adam omuzlarını silkerek devam etti koşusuna.Daha vardı. Birazdan burda olurlar dedi kendi kendine. Genelde hep geç kalan olurdu. Şimdi bekleyen olmak ona komik gelmeye başlamıştı.

Bi bankın üstüne oturdu. Oturulan kısma spor ayakkabılarıyla basmak rahatsız edince. Hiç havalı değil diyerek kalktı.Telefonunu çıkardı. Hızlı aramalardan Poyraz'ı bulup aradı.İkinci çalışta açılmıştı.

- Alo dedi sesi kendine yabancı gelmişti.
-Efendim
- Nerdesiniz ? Diye sordu.Sabırsız bi heycan kattı sesine.
-Nasıl oluyormuş Rüzgar beklemek
-Bırak şimdi boş muhabbeti...
-Tamam patlama geliyoruz. Sen sahilde misin hala ?
-Evet
-İçerde terasta bekle bizi .
-Peki. Çabuk olun.
Telefonu kapatıp hemen AVM'ye yöneldi. Kalabalık sesler telaş içindeydi. Bi koşuşturma, bi tantana almış başına gidiyordu. En üst kata çıktı. İteklenerek insanlardan sıyrılmaya çalıştı. İşte dedi içinden "En kalabalık olduğunuz anda ortaya çıkan tek dost yanlızlıktır" Şimdi iki eski dostu ise kendi kalabalığıydı. Az ama özdü. Derdi sözü içinde közdü...

Balkonda onları görünce hemen yüzüne kocaman bi gülümseme yayıldı. Uzun boylu, kirli sakalları, dağınık saçlarıyla,Poyraz ayağa kalkıp ellini sıktı. Güney kalkar gibi yapıp karşısındaki boş sandalyeyi işaret etti. Üzerinde kırmızı bi ceket ve siyah pantalon vardı. Siyah saçları düzgünce yana taranmış gibiydi. Rüzgar deri ceketini sandalyenin arkasına asarak oturdu .

Gülümseyerek " Düşündüğümden çok daha hızlısınız"dedi. Poyraz başıyla etrafı inceliyordu."Avcı gibiydi,başımızı belaya sokmasa iyiydi"Diye geçiriyordu bi yandan Rüzgar
Güney " Poyraz'ın bi hükmü yoktur Güneyde " dedi muzipce
Dikkat kesilen Poyraz hemen döndü " Güney benimle aynı havayı soluyorsun" diyerek göz kırptı. " Tamam gençler her neyse keyifler nasıl bakalım"dedi Rüzgar gülümseyerek.

Birlikte koyu bi muhabbete daldılar. Hepsinin keyfi iyi gibiydi. Ama Poyraz abisinde ki gerginligi hissetmişti. Eğer abisinin canı sıkkınsa, sol bileğini kaşıyıp dururdu. Bunun tek bi sebebi vardı. Meltem... Zamanın bi gölgesiydi,hala bi adım önüne düşerdi. İnsan sevdiğine oysa ki koşmak isterdi. Durulunca eller ayaklar, sessizlik aklını oyalar...Rüzgar yara sandığı bu gölgeyle yaşıyordu. Yaralar geçmezdi,dinmezdi,silinmez,izi kalpte yer edinirdi. Çok takarsan bu duruma, adamı kanser bile ederdi.

Poyraz abisinin kolay kolay unutan biri olmadığını biliyordu. Unutmak zorunda kalmak,en büyük haksızlık değil miydi sevene ? Seven sevdiğiyle kalırdı lafı çok boştu.Seven sevdiğiyle kalmıyordu işte...Poyraz o yüzden kimseye kolay kolay bağlanmazdı. Kendine bir zamanlar söylediği şu sözü hatırlattı "Benim adım Poyraz Ateş 21 yaşındayım . Belanın ta kendisiyim. Beladan korkmam üstüme çekerim. Ve sen benim en tatlı belamsın derim"Poyraz bunu abisine de söylemişti. Rüzgar karşılık olarak; "Benium adım Rüzgar Ateş. 24 yaşındayım.Birini sevdiysem tam severim. Yarım gidişlerle işim yoktur benim."dediğinde ne demek istediğini anlamamıştı. Ama şimdi anlıyordu;Abisinin gideniun gölgesiyle yaşadığını görebiliyordu.Eksik seven kalp doğurğanlık yapardı.Rüzgara çırılçıplak acılar bırakırsanız,dengesini şaşırır'eskisi gibi esemezdi..Meltem'in uğultulu sesi yüreğini tıkamıştı...Poyraz birşeyler yapması gerektiğini biliyordu. Ama bu konulara çok yabancıydı. Ne yapması gerektiğini bilmiyordu.

Rüzgarın SonuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin