TrumpBugün toplantı olduğu için olması gerekenden çok daha erken kalktım ve rutin işlerimi halletmek için lavaboya ilerledim.
Yüzümü soğuk su ile yıkayarak, kremlerimi sürdüm ve maskemi yaptım.
Yüzüme salatalıkları da yerleştirip son model telefonumu çıkardım.
Dudaklarımı büzüp parmaklarımla 2 yaptım ve aynadan yansımamı çektim.Tanrım..çok yakışıklıyım.
Kendimi biraz daha övüp fotoğrafı sosyal medyada paylaştım.Ve anında like'lar havada uçuşmaya başladı.
İlk beğenen kişinin ismi kalbim'in 'doki doki' etmesini sağlamıştı.'Barrak Obama'.
Maskemi yıkadıktan sonra kıyafet odama doğru ilerledim.
Saten pijamalarımı çıkararak O'nun bana yakıştığını söylediği takımımı giydim.Aynanın karşısına geçip kendimi inceledim. Renksiz maskaram'ı da sürdükten sonra aşşağı indim.
"Ohayo~! Senin için kendi ellerim ile kahvaltı hazırladım. Kaç gündür bir şey yemiyorsun, zayıflamışsın hayatım."
Karımın edeceği dırdırı dinlememek için engelli oğlumun yanındaki sandalyeyi çekerek oturdum.
Saate baktığımda toplantıya az bir zaman kalmış olduğunu fark edip ağazıma iki lokma tıkıştırarak acele ile evden çıktım.
~~~~~~
Toplantı boyunca bana bakmasından sıkılmıştım.
Toplantı bitince hızlı bir şekilde dışarı çıktım.
Tamam, bir geçmişimiz vardı. Ama ben artık evli bir insandım ve o bunu hala anlamıyordu.Arkamdan geldiğini gelen ayak seslerinden anlamıştım.
Ben yerimde durduğumda, ayak sesleri de kesilmişti."A..ano.."
"Nani, Tayyippu-Chan?"
Yanaklarının kızardığını görebiliyordum. Bana doğru bir adım attı ve devam etti.
"Hisashiburi."
En son 3 yıl önce görüşmüştük. Ondan ayrıldığım gün.
"Oi, beni sadece bunun için mi durdurdun? Ben meşgul bir adamım."
"Gomenne. Sadece..seni özledim."
"Wakarimashita. Ja mata ne."
Ve onu orada bırakarak evime doğru ilerledim.
~~~~~~~~
Evime geldiğimde, çok yorulduğum için direk banyoya girdim.
Küveti doldurdum ve içine girdim.Aklıma O'nun yüzü gelince kızararak dizlerimi kendime doğru çektim.
Başımı geriye yaslayarak hayal alemine daldım.Tam en güzel yerindeydim ki, o cırtlak sesi ile her şeyin içine sıçtı.
"Trumpu-kun? Nanishiteruno?"
"..."
"Çok fazla oyalanma, üşüteceksin."
"Hai."
~~~~~~~
Banyodan çıkıp saçlarımı havlu yardımı ile kuruladım.
Üzerime rahat birşeyler giyerek deri koltuğuma oturdum.
Tam o sırada telefonum çaldı."Moshi moshi?"
"Trumpu-kun!"
"Tayyippu-chan?"
"Onegai! Tasukete kudasai!"
"Nani? Daijobudesuka?"
"Daijobu. Evime geldim ve birden birisi kapıyı tekmelemeye başladı korkuyorum!"
"Ma tte kudasai, geliyorum."
"Hanashite! Yamete!"
"Tayyippu-chan!?!?!?!??!"
Ve telefon kapanmıştı. Ne yapacağımı bilemedim. Hemen arabama doğru ilerledim ve arabayı çalıştırıp Tayyip'in evine doğru sürmeye başladım.
~~~~~~~~
Biliyorum,biliyorum. Çok fazla japonca kelime var. Bu kitabın olayı da bu zaten shsndbwk.
Anlamayanınız olabilir, anlamadığınız yere yorum olarak yazabilirsiniz ben ya da bilenler belki yardımcı olabilir.
Olmadı gugıl çeviriden bakın amk malları cahiller.
Neyse Janee~!Dhsmjdösnfme
![](https://img.wattpad.com/cover/129867953-288-k598597.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAKA!///// ObamaxTrump
RomanceObama: Ne ne Trumpu-kun! Trump: Nani nani Obama-sama? Obama: Trumpu-kun no daisuki! Trump: Eeh ./////. huntoni? Obama: Lol it's a joke. Trump: EEEH?! OBAMA-SAMA NO BAKA BAKA BAKA! Kapak: @justimpieber