özel bölüm

99 13 21
                                    


Trump

"Ekrem! Binali! Kavga etmeyin çocuklar."

Kocam ve çocuklarımız ile gelmiş olduğumuz sessiz ve rahatlatıcı göl kenarına piknik örtüsünü sererken tartışan oğullarıma seslendim.

"O başlattı baba!"

"Hiç te bile, ilk sen yaptın."

Piknik sepetini yere koyup oğullarıma döndüm.

"Babanıza eşyaları taşıması için yardım etmelisiniz."

Beni sessizce onaylayıp arabamızdan kalan eşyaları taşımaya çalışan sevdiceğime baktım.

Tüm o yaşananlara rağmen cesaret etmiş ve ona açılmıştım. Aldığım cevabın olumlu olması ile kollarına atlamıştım ve 40 gün 40 gece düğün yapmıştık.

İki erkek çocuk evlat edinmiştik ve medyadan uzak ve sessiz bir şekilde hayatımıza devam etmiştik.

Eşimin yanıma gelip yanağıma uzun bir öpücük kondurması ile gülümsemiş ve piknik sepetinden getirdiğimiz yiyecekleri çıkarmaya başlamıştım.

Musukolarımız da hemen karşımızdaki ağacın altında telefonları ile oynuyorlardı.

"Alan geliyo arabaya Binali."

"Hiç komik değilsin Ekrem."

"Aa! Meral nee-chan geldi!"

Tayyippu-chan ve Putin-san'ı görünce gülümseyip yanlarına gitmiştim.

"Tayyippu-chan, hisashiburi!"

"Seni çok özledim Trumpu-kun!"

Putin-san'la el sıkışan husbandomu görünce gülümsemem daha da genişlemişti.

Hep beraber piknik örtüsünün üzerine oturduk ve sohbet ederek getirdiğimiz şeyleri yedik.

"Meral-nee, jambonlu sandviçini yemiyorsan bana verir misin?"

"Kilo ver biraz Binali. Beni görüyor musun ne kadar fitim."

"Sen karışma Ekrem."

"Ben sandviçimi ototoma vericem!"

Tayyippu-chan şefkatle kızının saçını okşadı.

"Jong Un daha çok küçük kızım, sandviç yiyebileceğini sanmıyorum."

"O zaman Putin Oto-san'a veririm."

Putin-san kızının uzattığı sandviçi gülümseyerek kabul etmişti.

Tatlı sohbetimize devam ederken Jong Un uyanıp ağlamaya başlamıştı. Tayyippu-chan ve Putin-san da onu susturmak için beraber gezmeye başladılar.

Çocuklar da oyuncaklarını alıp görüş açımızdan kaybolunca eşime daha da yaklaştım.

"Burası çok güzel değil mi?"

Yumuşak sesi ile 'hm'lamış ve çenesini başıma yaslayıp arkamdan sarılmıştı.

"Seni ileride çok mutlu edeceğim Donald."

"Ne kadar ileride Barack?"

"Bak hemen ileride bir çalılık var görüyor musun?"

°
°
°

"Barack yamete..."

"Merak etme, bizi burada kimse görmez."

Boynuma kondurduğu öpücüklerle erimeye başlamıştım. Tam işi iyice ilerletecektik ki-

"Meral nee-chan, neden beni sevmiyorsun?"

"Ben Kemal-kun'u seviyorum bir kere."

"Kemal-kun?"

"Kemal kılıçdaroğlu-san desu yo ne?"

"So!"

Hemen toparlanıp yerimizden kalktık ve onlara çaktırmadan diğer tarafa doğru yürümeye başladık.

°
°
°

"Çok eğlenceli bir gündü, her şey için arigato gozaimasu."

"Bunu kesinlikle tekrarlamalıyız."

"Mata ne, Meral nee-san!"

"Ja-nee Ekrem-chan, Binali-kun!"

"Bai bai!"

2 aile de dağıldı ve kendi araçlarına binip piknik alanını terk etti.


END

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 30, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

BAKA!///// ObamaxTrumpHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin