-1-

16 7 4
                                    

(Multimedia Beste)

"Beste kız kalk vallahi terlik geliyor! Zaten hiçbir işe yaramıyorsun kalk bari ev işlerine yardım et!"

"Ihhhhh! Uyuyacağım ben yaaaa."

Tam bir yastığıma kafamı gömüp diğer yastığımı bacaklarımın arasına alıp yatıyorken annemin terliği her zamanki gibi tam isabet popoma gelmişti! Acıyla yataktan fırlayıp popomu tuttum.

"Acımasızsın anne! Bir insan her seferinde mi tam isabet atar ya? Sen önceki hayatında sniper falan mı kullanıyordun?!"

"Beste, diğer terliği de ağzının ortasına istemiyorsan kalk gel şuraya!"

Yataktan sürünerek kalktım ve saate baktım. Of! Saat daha üçtü! Zoraki de olsa annemin yanına, salona gittim. Annemin elinde temizlik kovalarını görünce korkarak anneme döndüm.

"Anne, ne istiyorsun?"

"Bir kursa gidip işe yarar olacaksın. Yoksa babanın bulduğu ilk erkekle evlenirsin ona göre."

Annemin bir kelime dahi etmesine zaman bırakmadan koşarak odama gittim.  Benim gibi beceriksiz biri asla işe yarar olamaz, ancak evlenmemek için her şeyi yaparım. Dolabımdan kot pantolon ve tişört çıkarıp hemen giyindim. Sırt çantamı ve telefonumu alıp hızlıca evden çıktım. Caddede yürümeye ve etrafıma bakmaya başladım. Bir insan benim kadar beceriksiz olabilir miydi? 21 yıllık hayatım boyunca, bir kere bile bir işi beceremedim. Ne sevgilim oldu, ne sevdiğim oldu, ne de beni seven biri. Gerçi, arkadaşlarım aşk konusunda bu kadar acı çekmişken sanırım aşık olmasam çok daha iyi. Tam hızlı hızlı yürürken, bir pastacının camında yazılı olan kağıt gözüme çarptı. Kağıda yaklaşıp okudum. Koçal Pastanesinde pasta kursu verilecektir. Müracaat içeriyedir. Bu, benim son şansım olabilir miydi? Hızlıca kapıyı itip içeri girdim. Benden birkaç yaş büyük duran ve METEOR olarak nitelendirebileceğimiz birisi bir kapıdan içeri girecekken durdurdum.

"Hey hey hey, şu pasta kursuna nasıl kayıt olacağım?"

"Normalde tam şu an ders başladı, yani kayıt almamam gerekiyor."

"Ya nolur bu benim son şansım!"

"İyi, peki. Adın ve soyadın ne?"

"Beste Alabıçak."

"Tamam, telefon numaran da gerekiyor. Kurs saatlerini bildirmek için."

"Peki, 0547 *** 0808"

"Hadi, geç içeri."

Koşarak kapıdan içeri girdim ve boş olan bir masanın başına geçtim. Yaklaşık iki dakika sonra beni kursa kaydeden meteor içeri girdi ve öğretmen masası olarak tabir ettiğim arkasında projeksiyonun olduğu masaya geçti.

"Evet millet, ben Can. Can Koçal. Bu pastanenin sahibi aslında annem, ancak kendisi ders veremeyecek kadar çok yoruldu ve bu yüzden dersleri ben veriyorum. İsterseniz hiç uzatmadan başlayalım. Öncelikle üç yumurtayı önlerinizdeki kaplara kırın."

Can'ın dediğini yaptım, önce bir yumurtayı kırdım ancak sanırım yanlış yapmış olmalıyım ki Can yanıma geldi.

"Beste, biz genellikle içinde yumurta kabuğunun ve saç tellerinin olmadığı tatlıları tercih ediyoruz, bekle."

Ardından önce saçlarımı bileğimdeki tokayı alıp topladı, sonra kabın içindekileri çöpe döküp bir yumurta daha aldı. Ardından iki yumurtayı ellerime tutuşturdu, ellerimi tutup birbirine tokuşturdu ve kırılan yumurtanın içini kaba dökmeme yardım etti.

"Gerisini halledebilirsin diye umuyorum?"

"Hıhı, hallederim."

Can gittikten sonra onun gösterdiği şekilde yumurtaları kırdım. Ben yumurtaları kırdıktan sonra Can pastanın geri kalan tarifini verdi.

Rulo Pastam Olur Musun?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin