-2-

12 5 0
                                    

Multimedia Sinem

"Sucuklar! Hemen savaş pozisyonunu alın! Kaşar peynirleri buraya doğru geliyor! Beste ve Can'ı savaş alanından çekin! Sinem de olması gereken yerde, kaşar peynirlerin arasında! HÜCUUUUUM!!!"

Rüyamın etkisiyle bir anda yataktan fırladım. Sucuklar ve kaşar peynirleri kocaman bir tost makinesindeki ekmeğin içinde savaşıyorlardı. Ben ekmeği ufak ufak yiyordum, Can ise beni durdurmaya çalışıyordu. Sonra Sinem kaşar peyniri kostümüyle kaşar peynirlerinin içinde belirdi. Ardından sucuklar ve kaşarlar birbirine girdiler. Tam ben de araya girip Sinem'i yolacakken annemin biricik(!) süpürge sesi yüzünden uyandım! Tam tekrar uykuma geri dönecekken telefonum çaldı. Kimin aradığına bakmak için telefonu elime aldım, tam açacakken karşıdaki telefonu kapattı. Ancak ana ekranda o numaradan gelen bir mesaj vardı. Şifremi girip mesajları açtım. Beste, ben Can. Bugün pasta kursu olmayacak. Ancak annem kurstan birisinin pastanede kalıp işi öğrenmesini istedi. Dün senle konuştuklarımızdan sonra bunu isteyebileceğini düşündüm. İsteyip istemeyeceğin hakkında bana fikrini söylersen sevinirim :) Ben, az önce iş teklifi mi almıştım? Hemen saate baktım, saat on birdi. Hızlıca Can'ın olduğunu öğrendiğim numarayı tuşladım. Bir kaç kez çaldıktan sonra Can telefonu açtı.

"Alo, Beste uyandın mı sonunda?"

"Evet de, sen benim uyuduğumu nereden biliyorsun?"

"Seni kaç defa aradım Beste, hiç baktın mı telefona? İkinci arayışımda annen açtı, uyuyor falan dedi işte."

İçimden anneme bir of çektikten sonra Can'a geri döndüm.

"Her neyse, ben yarım saate evden çıkıyorum birazdan pastaneye geldiğimde konuşuruz olur mu?"

"Tamam, bekliyorum."

Ardından telefonu kapattım ve tuvalete gidip yüzümü yıkadım. Üstümü giyindikten sonra mutfağa gidip kendime sandviç hazırladım. Afiyetle sandviçimi yedikten sonra tuvalete gidip dişlerimi fırçaladım. Saçlarımı tarayıp iki yana ayırdım ve odama geçtim. Her zamanki gibi kot pantolonumu giyinip üstünde çeşitli tatlıların olduğu tişörtümü giyindim ve üzerine siyah bir hırka giydim. Fötr şapkamı taktım ve 10 liramı pantolonumun bir cebine, telefonumu diğer cebime koyup hızlıca kapının yanına gittim. Tam hızlıca kaçacakken annem beni yakaladı.

"Beste! Kız bu sabah bir çocuk aradı seni ismi Can mıymış neymiş. Kimin nesidir bu çocuk de bakayım sen bana. Nerelidir kimlerdendir? Kız sen ona aşık mısın o sana aşık mı?"

"Anne bir dur ya! Pastanenin sahiplerinden biri işte. Ayrıca ARKADAŞIM. Nerelidir bilmem ama Koçal ailesinden."

"Koçal ailesi şey değil mi şu düğünler için pasta yapan pastanenin sahibi?"

"Of, ben ne bileyim anne ya? Tutma beni geç kalacağım!"

Hızlıca spor ayakkabılarımı giyinip evden çıktım. Bir kaç dakika yürüdükten sonra pastaneye vardım. Can, kasa bölümünde bir kızılla muhabbet ediyordu. Yanında da ablası Sinem vardı. Yanlarına gidip selam vermeye karar verdim.

"Selam Can, ben geldim."

Can, hemen kasa bölümünden ayrılıp yanıma geldi.

"Hoş geldin Beste, hayatımda tanıdığım en hızlı hazırlanan kızsın. Seni tam olarak 16 dakika önce aradım, ve şu an buradasın. Özel güçlerin mi var?"

"Hayır, aksine doğal güçlerim var. Diğer hemcinslerimin makyaj, saç yapımı ve diğer saçma sapan şeylere ayırdığı zamanı ben yemeğe ayırıyorum. Kıyafet desen zaten elime ne geçerse onu giyiniyorum. Zira şu an üstümde bulunan tişörtten bu durumu çok rahat bir şekilde anlayabilirsin."

Rulo Pastam Olur Musun?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin