-5-

3 2 1
                                    

Multimedia Eren

Bu Bestesavar 4948'in burada ne işi vardı? Hah, bir de biz onu davet etmişiz gibi sandalye çekip masaya oturdu! Utanmaza bak sen!

"Can, dün neden eve gelmedin ablacım? Eren'le miydin?"

"Hayır abla, Beste'yle birlikteydik."

Can'ın cevabını duyan Sinem:0 Can:1 benim mutluluğum ise pi sayısına eş değerdi! Gülmemek için kendimi zor tuttum, çünkü ciddi olmam gerekliydi.

"Ablacım, bugün Yeliz'le şirkete gitmeniz gerek. Babam istedi."

"Abla, ben o şirkete gitmem."

"Başka çaren yok Can. Eğer gitmezsen ne olacağını hepimiz biliyoruz."

"Ne olurmuş abla?"

"Şirket batmak üzere Can. Eğer Leilah'la evlenmezsen yaşayacağın bir evin bile olmayacak. Bırak şu inadı artık, şirketin sana ihtiyacı var!"

Olanları sessizce dinliyordum. Ne şirketi yahu, bunlar pastacı değil miydi?

"Abla, Yeliz benim çocukluk arkadaşım. Ben onunla nasıl evlenirim?"

"Can, Leilah sana küçüklüğünden beri aşık. Seninle evlenmek için yanıp tutuşuyor kız."

"İşte sırf bu yüzden olmaz. Bana aşık olan bir kızla sadece şirket kurulsun diye evlenemem! Kendi çıkarlarım için başkasının canını yakamam. Kusura bakma abla ama, ben ne babam gibiyim ne de senin gibi. Ben kimsenin canını kendim için yakamam."

Can masaya 100TL bırakıp ayağa kalktı. Sonra ben mal mal bakarken bana döndü.

"Beste, hadi gel."

Ben de kafa sallayıp ayağa kalktım. Tam Can'ın yanına gideceğim sırada Sinem kolumu tuttu.

"Can'ın seninle olmasına izin vermeyeceğim. Can'ı unut, yoksa kötü şeyler olur."

"Tehtidlerine boyun eğebileceğimi zannediyorsan yanılıyorsun. Ben kimseden korkmam."

Kolumu çekip Can'ın yanına gittim. Can elimi tuttu, arabaya yürümeye başladık. Arabaya gelince hep yaptığı gibi kapımı açıp beni bindirdi, ardından kendi bindi. Arabayı çalıştırıp ilerlemeye başladı. Az önce elimi tutmuştu, Sinem'in önünde el ele tutuşarak gitmiştik. Ve ben, Sinem'e meydan okumuştum. Can aniden arabayı durdurunca etrafıma baktım, bir sahile gelmiştik. Can arabadan indi, ben de kapıyı açıp arabadan indim. Beraber kayalıklara yürümeye başladık. Hiç konuşmuyorduk, çünkü gerek yoktu. Ruhlarımız konuşurken, bedenimize ne gerek vardı? Kayalıklara gelince en uçtaki kayaya oturduk, ve susarak denizi izlemeye başladık.

🍃🍃🍃

Özgür'den

"Teşekkürler"

Kahvemi alarak Starbucks'tan dışarı çıktım. Kahvem elimde Moda sahiline doğru yürüdüğüm sırada, bir çocuğun beni durdurmasıyla çocuğa döndüm.

"Pardon, bakar mısınız?"

Kafamı çocuğa çevirdiğimde resmen büyülenmiştim. Çocuğun   gözleri çok güzel bir kahverengiydi, hayatımda bu kadar güzel bir kahverengi görmemiştim. Saçları, KASLARI muhteşemdi.

"İyi misin?"

"Ha?"

"Daldın da, neyse. Diyordum ki, Moda sahiline nasıl gidebilirim?"

"Ben de oraya gidiyorum, istersen sana eşlik edebilirim."

Çocuk beni süzdükten sonra gülümsedi. Hah, beni beğenmeyen erkek daha anasının karnından doğmadı tatlım! Beraber yürümeye başladık. Of, adını nasıl öğrenebilirim?

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 03, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Rulo Pastam Olur Musun?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin