İkinci Bölüm~Silence 2

79 11 4
                                    

Bİr ses duydum.Annemin sesiydi kapıyı anahtarıyla açmıştı.Korkudan canımı verecektim.Kalbim çok hızlı atıyordu. Peki ben nasıl ahhh hatırladım silence beni eve getirmişti ama ben sonrasını hatırlamıyorum herneyse bu akşam annem uyuyunca onunla konuşacağım.Annemin geldiğini duyunca tüm düşüncelerim kafamdan sıyrıldı.Annem yanıma gelip '' iyimisin, yüzün bembeyaz olmuş konuşmak istermisin '' dedi sorun yok anne diyip, geçiştirdim.Biliyordum ki bunu anneme anlatsam aklımı oynattığımı düşünecekti. Yemek yedik ve tekrar odama geçtim. Silence geldi ona artık herşeyi sormalıydım. 'Silence sen neden benim yanımdasın duyduğum garip şeyler nedir? İnsanlarda gördüğüm renkler ne? Neden değişik kareler görüyorum? "benim ilgim yok" dedi' peki neler oluyor' dedim "sendeki enerjiden dolayı seni korkutup rahatsız edicek ruhani varlıkların var ben buraya seni korumaya gönderildim ve sen geleceği görebilir, insanlar renklerine göre nasıl olduklarını anlayabilirsin" dedi Korkmamam gerektiğini kendime güvenmem gerektiğini bana anlattı içimdeki ses bana sanki bazı güçlerimin olduğunu bunları kendimde keşfetmem gerektiğini söyledi.
Bu olayı hissettikçe düşünmeye başlamıştım sesleri duyabiliyordum.İnsanların ne hissettiklerini ne düşündüklerini ne istediklerini biliyordum karşıma çıkan insanlar nasıl biri başlarının üzerindeki gördüğüm renkler sayesin de kişiliklerini nasıl insanlar olduklarını anlayabiliyorum. Ruhani varlıklarla konuşuyor onları heryerde görebiliyordum aslında bütün bunlar bir yandan beni korkutuyor bir yanda da hoşuma gidiyordu. Bütün bunlara uyum sağlamam zaman alacakti belli. İnsanlarda gördüğüm renkler ;
Kırmızı kızgın, sarı karmaşık, beyaz tam bir melek, yeşil iyi bir insan, mavi olumsuz ön yargılı, siyah karanlık bir insan oldukları anlamlarına geliyordu böylece karşımdaki insanların az çok karakteristik özelliklerini çözebiliyordum. Artık birşeyin daha farkına varmıştım gördüğüm görsel kareler sayesinde gelecekte neler olacağını da biliyordum. Silence la  aramızda bir bağlantı kurmalıydık istediğimde onu çağırabilmeliydim beni yalnız bırakmamalı yanımda olmalıydı ona seslendiğimde yanıma gelicek çünkü aklım iyice karışmaya başladı bedenime ağır geliyordu ansızın farkettiğim bu özel olaylar her geçen gün hayatımı olumsuz etkileyerek değişim sağlıyordu. Hislerimde artık yanılmadığımın farkındaydım. Hayatımın dönüm noktası gibiydi bütün bunlar. Saat çok geç olmuştu, uyumam gerekliydi ama uyuyamıyordum kalkıp bi uyku ilacı aldım yatağıma uzandım. Silence gitmişti, uykuya daldım en sonunda uykumda bile uyanık gibiydim etrafımdaki ruhani varlıklar beni rahatsız etmeye başladı. Aralarında iyileri olduğu gibi kötüleri de vardı rüyamda annemin yatağında boğularak öldüğünü gördüm. Kanter içinde uykudan uyandım ama yatağımdan kalkmaya korkuyordum kalkıp annemin odasına gitmem gerekiyordu bu alışık olmadığım bir harekettir çünkü annemin odasına hiç girmezdim onu görmek istiyordum cesaretimi toplayıp kalktım annemin odasına doğru gittim kapı aralıktı. Annem uyuyor gibi yatağındaydı nefes alıp almadığını duymak istiyordum. Kapıyı daha fazla aralıyıp içeri girdim annemin yanına doğru ilerledim nefes almıyor gibiydi. Dokunduğumda ise bedeni buz kesmiş gibiydi bu öyle bir soğukluktu ki ölümün soğukluğu gibiydi korkudan bende titremeye başladım. Bir an nefes alamadım babamı hiç tanımamıştım ben dünyaya gelmeden önce trafik kazasında hayatını kaybetmiş. Annemi de bu gece kaybetmiştim konuşamıyordum sesim çıkmıyordu. Birden kapının hızla kapandığını duydum o an silence dedim ve yanıma geldi. Silence dedim annem dedim "biliyorum" dedi odada yalnız değiliz dedi onlarda burada dedi onlar kim dedim "yakaza" dedi. Onlar kötü olan ruhani varlıklar yakaza cinleri bir kabiledir dedi korkma sana  şuan yaklaşamıyorlar sendeki güç onlardan çok daha güçlü dedi. Annem dedim,"Ölmüş" dedi. Silence bu cümleyi söylemesi ile elim ayağım titremeyi kesti. Ne yapacağımı bilemez halde kalakaldım, Öylece dondum,hareket etmek istiyordum ama  kıpırdıyamıyordum hani kelimeler kifayetsiz kalır sözler buz keser kalbin atmayı yitirir ya hani şimdi ben ne yapacaktım annemsiz ne yapabilirim ki yaşlar göz pınarlarıma gelip içime akıyordu ağlamıyordum ama içimde buz kesen denizler bir bir çözülüp vuruyordu aklımın kıyısına dışarı kaçmayı başaranlar yaş olarak akıyordu gözlerimden. silence öldü demişti. Hemen silence annemi dışarı cıkardı, peşinden var gücümle koştum

'napıyorsun sen ne yapacaksın anneme götürme onu'

dizlerimin üstüne yere çöktüm sanki göklerde acımı bilir gibi yağmaya başladı şiddetle... yattım ıslak çimenlere silence 'ın oldugu taraftan sesler geliyordu ama bakmayı ıstemiyordum neden di bu yaşadıklarım neyin bedeliydi neden almışlardı benden  annemi ölürmüydü anneler hiç kim demiş ise yalan.

İçimde kalan son güçle ayağa kalktım silence toprağı kazıyordu. Ne yapıyordu öyle yoksa y-yoksa annemi gömecekmiydi ama neden içimde kalan ses tellerimin son gücüyle haykırdım yağan göğe doğru

' geri verin onu bana lütfen anneler gidermi hiç kızlarını bırakıp öyle şey olmaz'
Sonrasında artık içimdeki deniz yukarıdaki bulutlar gibi taştı ve artık ne ağlamaktan etrafı görüyordum nede kendimi hissediyordum.

6 vote gelmeden 3. Bölün gelmeyecektir kitabımıza destek olabilirsiniz 😊

SİLENCEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin