Üçüncü Bölüm~Yakaza

86 7 4
                                    

Annemi kaybetmiştim bunu anlamıştım. Hayatımın anlamı olan tek varlığım annem,yoktu hayatımda. Silence annemi gömmüş ben ne yapacağımı bilemiyordum silence işini bitirince yanıma gelmişti beni teselli edip toparlamaya çalışıyordu dağıldığımın farkındaydı bi kaç gün içerisinde silence'ın gelişi ile hayatım değişti daha fazla ne olabilirdi artık hayatımda, kendimi alamıyordum.Bazı olayları düşünmekten neyin bedelini ödüyorum bütün bunlar neden başıma geliyordu amaç neydi bunu bulmalıyım annem yoktu bu travma gibi işledi içime yüreğimden geçenleri anlatmam mümkün değildi silence beni kaldırdı odama götürdü yatağıma yatırdı. Uyu artık dedi dinlenmem gerekli dedi. SILENCE'IN anlattıklarını dinlerken uyuya kaldım. Tabi uyumak ne mümkün gece yarısı birinin bana dokunması ile uyandım karabasan gibi çöktü üzerime gözlerimi açtığımda kocaman kırmızı gözleri olan ama silueti olmayan simsiyah bir gölge tek ayırabildiğim dikkatimi çeken korkunç ateş kırmızısı olan gözleriydi. Bana bakıyordu ama bu defa korkmadım ne istediğini sordum "itaat etmen" dedi 'kime neye neden itaat etmem gerekli' dedim "bana itaat etmen" dedi. Silence'ın söyledikleri geldi aklıma bu bir yakaza ydı. Kötü Ruhani bir varlık olmalı diye düşündüm düşüncelerimi okuyabiliyor olmalı ki "evet" dedi "adımı 3 kere söylediğinde yanına gelirim dedi kendini bana teslim edersen sana ölümsüzlük veririm" dedi düşüncelerimi kontrol etmem başka şeyler düşünmem gerektiğinin farkındaydım düşüncelerimi okuyamamalıydı ve öylede yaptım istediği benimle bir anlaşma yapmaktı 'bu anlaşmayı kabul etmezsem ne olacak' dedim yakaza hayatımda sorunların hiç bitmeyeceğini asla mutlu olamayacağımı ve bir gün öleceğimi söyledi ona bu anlaşmayı asla kabul etmeyeceğim dedim gözlerinden ateş çıkıyordu ama benim bedenim buz gibiydi ateş buzu eritebilirmiydi yoksa ateş buzda sönermiydi ben ondan güçlüyüm gözlerindeki ateş bedenimde ki buzda söndü kül oldu onu yenmiş bu savaşı ben kazanmıştım yenilgiyi kabul etmiş olmalı ki birden yok oldu ama evin içinde büyük bir gürültü duydum giderken çok sinirlenmiş olmalı ki kalkıp evi dolaştığımda evdeki bütün aynaların tuzla buz olduğunu gördüm bendeki bazı güçlerin farkındaydım ama bu kötü varlıkların beni rahatsız etmelerinin amacı neydi neden ben bu güçler bende neden vardı çözmem gereken konular bunlardı aslında silence'a bu konuda ihtiyacım vardı daha fazla bu evde kalmak istemiyordum. Silence 'ın yanımda olmasını istiyordum. Silence geldi olanları ona anlattım ve "yakaza" dedi "onlar kötü Ruhani varlıklar cinler kabilesi" dedi.' Peki neden beni rahatsız ediyorlar amaçları ne hedef ne' dedim 'sonunda ne olucak' dedim silence "sus zamanla herşeyi öğreneceksin şimdi uyu" dedi "dinlenmem gerekli" dedi yatağıma uzandım silence yanımdayken kendimi iyi hissediyordum bana iyi geliyordu ona alışmıştım da bütün bunlar bilinç altımdan geçerken ben uyuya kalmışım uyandığımda sabah saat 10 gibiydi silence baş ucumda bekliyordu gitmemişti ve ben onu görünce gülümseyerek günaydın dedim. Oda "hadi kalkman gerekli bugün çok işimiz var" dedi 'bir günaydın yok mu' dedim. "Günaydın" dedi silence içimdeki sessizlikti sanki.. Bana yol gösteren önümdeki yolu çizen aydınlatan... Çıkışı olmayan karanlık bir mağaranın içinde gibiyim Silence ise ; bu mağarayı aydınlatan ışık gibi, nur gibi ruhuma huzur veriyor ona artık öyle alışmıştım ki yanımdan gittiğinde oyuncağını kaybeden çocuk gibi oluyordum. Ruhani bir varlık olması beni korkutmuyordu. Hatta onu sevmeye başlamıştım yanımda olmadığı zamanlarda gözlerim onu arıyordu. Bütün bunları aklımdan geçirdiğim bir sırada Silence "artık oyalanma da toparlan hazırlanman gerekli" dedi. Kalkıp giyindim' bu evde yaşamak istemiyorum' dedim silence' bu konuda ne yapabiliriz 'dedim" bunu bir düşünelim" dedi "otelde kalabilirsin bir süre ama çok dikkatli olman gerekir" ' neden' dedim istemsizce "sus" dedi "zaman" dedi eee. 'Eee' dedim ne zamanı neden niye sorgulamak öğrenmek istiyordum. Silence "beklemen gerekli Herşeyin bir zamanı var" diyerek beni susturdu "öğrenmen gereken daha çok şey var... Tarot, kahve falı, görsel kareler, ışıklar, zihin okuma, uzaktaki sesleri duymak, insanların senden ne beklediğini anlamak... gibi önümüzde çok ders var" yani ben öğrenci, O öğretmen mi? olucaktı. Ben okulda bile dersten nefret eder kaçardım bu yüzden lise ikide okulu terk etmiştim. Sanırsam yine farklı bir okul, ders var. Silence'ı öğretmen olarak düşününce birden istemsizce gülümsedim. "Gülüyorsun" dedi 'evet seni öğretmen olarak düşündüm komik' dedim...' Bu arada hazırım hadi artık çıkalım' Silence "evet dışarda benimle konuşma dikkat çekme uslu kız ol olurmu?" Sadece gülümsedim. Önce bir otel ayarladık. Türkiye ye İtalya'dan 4 yıl önce gelmiştik otel taksimde calipso diye ara sokakta kalan merkeze çok yakın küçük ama bir o kadar da şirin bir yerdi sevmiştim en azından içime sinmişti. Otelin sahibi olan adam; şişko, sempatik, bembeyaz sakalları olan agop adında Rum kökenli bir ermeniydi. Silence oteli sevmişti sanırsam ki ses çıkarmadan beni izliyordu başkaları onu göremediği için etrafımızda birileri varken çok konuşamıyorduk bu sessizlik sürecinde onunla konuşmayı özlüyordum. Yemek yedim biraz yürümeye başladık. Silence la beraber yürüyorduk ve ders bir diyerek başladı. Bana söylediği gibi tek tek herşeyi bana anlatarak öğretmeye başladı bu sayede taşlar yerine oturmaya başladı yavaş yavaş herşeyi anlıyordum. Her insanın dünyada olmasının bir amacı var benim amacım ruhlar ve insanlar arasındaki dengeyi kurmak ve karşıma çıkıp hayatıma giren insanlara bir noktada yardımcı olmak o insana karşı görevim bitince hayatından bir şekilde bir nedenle çıkmak öğrendikçe aklım karışıyordu bu nasıl bir şeydi neden böyle birşey için ben seçilmiştim bu güçler bende neden vardı ben kimdim aklımı mı kaçırıyordum delimiydim y_yoksa ben yaşadığım bu kadar olay gerçekmiydi. Silence sana küçük bir iş ayarlamam I, gerekli dedi ders bitmişti evet dedim bakıcam zaten dedim akıllı bir kızdım güzeldimde kendimi beğenirdim biraz da ukala yım galiba siyah uzun saçlarım vardı gözlerim maviydi 1.70 boylarında zayıf narin bir kızdım aslında ama girdiğim her ortamda dikkat çekerdim insanlar neden bilmiyorum ama kadın erkek bütün başlar bana dönerdi.
Nedendi bu başların bir anda bana çevrilmesi şimdi bunu anlıyorum insanlar aslında etrafa yaydığım olumlu enerjiden dolayı bana bakıyordu. Bu enerji yüksek olmalı ki bu nedenle dikkat çekiyordum aslında bu dikkat çekmeler hoşuma gidiyordu hatta yurt dışında olduğum bir dönemde bir akşam bir arkadaşımla yemeğe çıktık adı Belindaydı benden çok daha güzel bir bayandı güzel bi mekana gitmiştik içeri girdiğimizde kadın erkek herkes bana bakıyordu biz garsonun bize gösterdiği masaya oturduk sipariş verdik yemek yedik Belinda farketmiş olmalı ki sende anlatamadığım birşey var nereye gidersek gidelim sen ne giyersen giy herkes sana bakıyor dedi gülümsedim o zamanlar bunu anlayamamıştım ama şimdi anlıyorum.. Hersey yavaş yavaş yerine oturuyordu. Geç oldu silence beraber otele döndük içeri girerken otelin sahibi olan Agop'a yı gördüm selam verdi ''hoşgeldiniz" dedi 'hoş buldum' dedim "gel kızım yemek ye" dedi bende 'çok saolun yorgunum uyusam daha iyi olur' dedim "iyi akşamlar" dedi yukarı doğru çıkmak için asansörün düğmesine bastım. Asansör geldi bindim. Silence yanımdaydı. Asansör birden durdu boş bulundum korktum bu defa hissettim gelmişlerdi. Kalbim yerinden çıkıcak sanki gözlerim yuvalarından fırlayacak gibiydi. Asansör deki aynada kendi gözlerimin içimi kıpkırmızı görmüştüm bu bana çok ürkütücü geldi bana ne oldu yoksa ben mi kötü olmuştum ıçime mi girmişti yoksa bu bir aynadaki yansımamıydı. ilk defa korkmuştum. Silence dedim' sende gördün mü dedim ne oluyor ' silence "korkma" dedi.
Asansör çalıştı yukarı odaya çıktık odamız çatı katındaydı. Odayı yerleştirip düzenledikten sonra sıkıldım silence da gitmişti. Daha gelmemişti. Onu çağırmalımıydım. Sanki artık silence hayatımın her anını kapsıyordu. Bir anda bişey farkettim. Silence aşık olmuş gibi hissediyordum kendimi çok tuhaf bir duyguydu bu daha önce hiç böyle birşey hissetmemiştim bu olmamalıydı silence insan bile değildi bende Ruhani bir varlık değildim odadan hemen çıktım aşağı indim otelden çıktım biraz yürümek iyi gelicek ti sanırım bana bu yaşadığım olaylar çok ağır gelmişti. Nereye yürüdüğümü bile bilmeden beynimin içinde dolaşan 40 tilki vardı hiçbirinin kuyruğu birbirine değmiyordu rüzgarla beraber bende savruluyor gibiydim aklım çok karışıktı ben silence nasıl aşık olabilirdim bu olmamalıydı. Silence Ve ben ona aşıkmıydım???

7 vote gelmeden yeni bolum yok çunku 1220 kelime oldu iyi okumalar😊...

SİLENCEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin