SU KASİDESİ

9 0 0
                                    

Saçma ey göz eşkden gönlümdeki odlara su 
Kim bu denlü dutuşan odlara kılmaz çâre su

Âb-gûndur günbed-i devvâr rengi bilmezem 
Ya muhît olmış gözümden günbed-i devvâre su

Zevk-ı fîğundan aceb yon olsa gönlüm çâk çâk 
Kim mürur ilen bırağur rahneler divâre su

Vehm ilen söyler dil-i mecruh peykânun sözin 
İhtiyat ilen içer her kimde olsa yare su

Suya virsün bâğ-bân gül-zârı zahmet çekmesün 
Bir gül açılmaz yüzün tek virse min gül-zâre su

Ânzun yâdıyla nem-nâk olsa müjgânum n'ola 
Zayi olmaz gül temennâsıyla virmek hâre su

Gam güni itme dil-i bîmârdan tîgun dirîğ 
Hayrdur virmek karanu gicede bîmâre su

Men lebün müştâkıyam zühhâd kevser talibi 
Nitekim meste mey içmek hoş gelür hûş-yâre su

Ravza-i kuyuna her dem durmayup eyler güzâr 
Âşık olmış galiba ol serv-i hoş-reftâre su

Su yolın ol kûydan toprağ olup dutsam gerek 
Çün rakîbümdür dahi ol kûya koyman vare su

Dest-bûsı ârzûsıyla ger ölsem dostlar 
Kûze eylen toprağum sunun anunla yâre su

Serv ser-keşlük kılur kumrî niyazından meğer 
Dâmenin duta ayağına düşe yalvare su

İçmek ister bülbülün kanın meğer bir reng ile 
Gül budağınun mizacına gire kurtare su

Tıynet-i pâkini rûşen kılmış ehl-i aleme 
İktidâ kılmış târîk-i Ahmed-i Muhtâr'e su

Günümüz Türkçesiyle:

Ey göz! Gönlümdeki ateşlere gözyaşından su saçma, böyle tutuşan ateşlere su fayda etmez.

Dönen kubbenin (gökyüzünün) rengi mi su rengindedir, yoksa gözümden akan su mu dönen kubbeyi kaplamıştır?

Kılıcının (yani kılıç gibi keskin bakışının) zevkiyle gönlüm parça parça olursa şaşmamalı; su, geçe geçe duvarda yarıklar bırakır.

Yaralı gönül senin ok temreninin (yani ok temrenine benzeyen kirpiklerinin) sözünü korkarak söyler, yarası olan kimse suyu ihtiyatla içer. (Okun temreninin çeliğinde su olduğu için, yaralı gönül ok temrenine benzeyen kirpiklerini korkarak anar, çünkü yaralı kimseye su vermek doğru değildir.)

Bahçıvan gül bahçesini suya vererek boşuna zahmet çekmesin, bin gül bahçesine su verse, senin yüzün gibi bir gül açılmaz.

Yanağını anarak kirpiklerim ıslansa ne olur? Gül isteğiyle dikene verilen su kaybolmuş sayılmaz.

Gam gününde hasta gönülden kılıcını (yani kılıç gibi keskin bakışını) esirgeme, karanlık gecede hastaya su vermek hayırlı iştir. (Senin kılıcının çeliğinin suyu ile susuzluğumu gidermek istiyorum, onun için, gam gününde benden kılıca benzeyen bakışını esirgeme.)

Ben senin dudağını özlüyorum, sofular ise Kevser (cennetteki bir su) istiyorlar, nasıl ki sarhoşa şarap, ayık kimseye de su içmek hoş gelir.

Su, sevgilinin köyünün bahçesine doğru, durmadan gidiyor, galiba o güzel yürüyüşlü serviye (yani servi boylu güzele) âşık olmuş.

Toprak olup suyun yolunu o köyden tutsam gerek, çünkü su rakibimdir, o köye varmasına izin vermem.

Dostlar! Onun elini öpmek arzusuyla ölürsem, toprağımdan testi yapın, onunla sevgiliye su sunun.

Servi, kumrunun yalvarmasına karşı dikbaşlılık ediyor; su, eteğini tutsun, ayağına düşsün, yalvarsın.

Gül budağı, bülbülün kanını bir hile ile içmek ister (yani gül budağı, güle renk vermek için bülbülün kanını bir hile ile içmek ister), su gül budağının damarına girip bülbülü kurtarsın.

Su, Ahmed-i muhtarın (Peygamberin) yoluna uyarak temiz tabiatını insanlara apaydın göstermiş.

"Su Kasidesi" Fuzuli'nin Hz. Muhammed'i övmek için yazdığı naat türünde bir şiiridir.

FUZULİ

BİR DERDİM VAR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin