BAKİ
16. yüzyılın öteki büyük şairi Baki'dir. "Sultanü'ş-Şuara" (şairler sultanı)olarak tanınan Baki çok iyi eğitim görmüş, bunun sonucunda değişik medreselerde müderrislik yapmış; kadılık, kazaskerlik görevlerinde bulunmuştur. Osmanlı Devleti'nin en ihtişamlı döneminde İstanbul'da yaşayan şair, şiirlerinde devrinin zenginliğini, görkemini yansıtmıştır.
İlmiye sınıfından olan Baki, bu sınıfın en üst makamı olan şeyhülislamlığı çok istemiş, fakat bu isteğine ulaşamamıştır.
Şiirlerini Osmanlı Türkçesi ile yazan Baki'nin dili çağına göre sadedir. Yer yer çok sade ve doğal bir Türkçe ile beyitler yazan şair, şiirlerinde halk deyimlerine bolca yer vermiştir.
Baki, dili kullanmakta oldukça başarılıdır. Şiirlerinde sözcük oyunlarına, sözcüklerin birkaç anlam ifade etmesine özen gösterir. Söz sanatlarını kullanmada çok başarılıdır, sanatsız beytinin olmadığı söylenir. Her beyti, adeta bir kuyumcu titizliğiyle işlemiştir.
Divan edebiyatını Arap ve İran edebiyatı ile boy ölçüşecek düzeye getiren şairdir.
Baki, tasavvufla hiç ilgilenmemiş; şiirlerinde tasavvufa yer vermemiştir. "Aşk, tabiat, devrinin zenginliği, dünya zevki" şiirlerinde yer alan başlıca konulardır.
Baki Divan şiirinin gazel türündeki en önemli temsilcilerindendir.
Baki'nin şiir türündeki tek kitabı divanıdır. Şairin Kanuni'nin ölümü üzerine yazdığı "Kanuni Mersiyesi" mersiye türünün edebiyatımızdaki en önemli örneğidir.
Şairin dini konularla ilgili, düzyazı türünde eserleri ve tercümeleri vardır.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR DERDİM VAR
PuisiBİR DERDİM VAR BİN DERMANA DEĞİŞMEM. Divan şiirinin beni en çok etkileyen gazel, kaside ,mersiye ve diğer şiir türlerini Türkçeleri ile paylaşıyorum.Paylaşıyorum ki bu dünyadan aşka hürmeti olan birinin geçtiği bilinsin.