"Günaydın, mümin arkadaşım" diyerek sınıfa girip sıranın önüne geldiğimde Efekan hala uyanmamış gibi yerinden kalkıp geçmeme izin verdi.
"Sana da günaydın" dedikten sonra da oturduğu yerde uyumaya devam etti.
"Ee, darlama, babam beni öldürecekti tarzı laflar? Oğlum sen hasta falan mısın?" diye sorduğumda bir yandan da elimle alnına uzatmaya çalışıyordum. O ise elime vurarak geri çekti kendini.
"Ya sen benim babamı iyice kötü adam bekledin ha. Gazeteciyle evlenmiş adam buna kızar mı?" diye sorduğunda ağzımı buruşturarak başımla onayladım.
"Yardım için madem, ne istiyorsanız izin, dedi. Şaşırdım gerçi o kısımda ben de ama kral adam" dediğinde omzuna vurdum.
"Benimkiler de aynı şeyi söyledi. Annem feci üzüldü hatta. Babam da, neye ihtiyacınız olursa, bi haber edin, yeter, dedi" diye ilettim bizimkilerin dediğini de.
Hocanın içeri girmesiyle de ayağa kalktık. Bu muhabbet de burada kesilmiş oldu. Tabi, öğle arasına kadar.
Öğle arasında kantine inene kadar Buse'yi hiç görmemiştik. O yanımıza inmemişti, biz de normalde olup da bu aralar katılamayacağımız ek dersler için test çözerek geri kalmamaya çalışıyorduk. Malum, bu sene sonunda sınavımız vardı ve ben inşaat istiyordum.
"Selam gençler" diyerek masada karşımıza oturduğunda, ona aldığımız ekmek arasına girişti. Hızlı hızlı yemek yerken bir yandan da telefonunda bir şeyler karıştırdıktan sonra önümüze itti telefonu.
Merakla telefona aynı anda edildiğimizde fotoğrafı gördük. Dünkü maddelerden biri.
PARTİYE KATIL!!!!
Okuduğumuza emin olunca fotoğrafı çevirdi.
ELBİSE AL!!!
Okuduğumuzda tekrar değiştirdi fotoğrafı.
KREDİ KARTINI TANIMADIĞIN BİRİNDEN ÖDÜNÇ AL!!!!
"Yuh, ebesinin örekesi ama" diyen, Efekan. Kendisine katılmıyor değilim gerçi. Yani, illegalliğin de bi sınırı olur, değil mi?
"Kankalar, ben hapse girmek için gencim" diyen Buse, yemeğine ara verme zahmetine girmemiş, ağzını aça aça demişti diyeceğini.
"Babam beni kazığa oturtur, yoksa illegal olmak bana koymaz" dedi Efekan ise. Ben de durumu nasıl legal bir hale getirebilirim diye düşünüyordum. Bi yol bulacaktım, bakalım.
"Halledeceğiz, düşüneceğim. Siz parti işini düşünün dediğimde" Buse başını iki yana salladı.
"O tamam ya. Recep amcanın bağış yaptığı okulun yarıyıl dönüş eğlencesi varmış. Balo tarzı bir şey. Ayşe teyzeyi aradım hallettim. En kötü, çalma kısmını atlarız diye düşündüm" diye de ekledi. Kızda istihbarat mükemmel.
"Sen babamın bağış yaptığı okulun nikahını nerden biliyorsun ya? Deli misin, divane misin?" diye soran Efekan'a karşılık Buse gözlerini devirdi.
"Balo bizim otelin salonunda canım arkadaşım. Neyse. Elbise kısmını da hallettim, tabi. Uygun fiyatlar, güzeller falan. Çok vakit kaybetmeyelim diye" dediğimde başımla onayladım. Ve, Efekan araya girdi.
"Bana ne kaldı güzel insanlar?" dediğinde Buse gülümseyerek baktı ona.
"Sen de araba kısmını halledersin diye düşündüm, iyi düşünmüş müyüm?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Her Şey Çok Güzel Olacak! -Night Serisi 4-
Historia CortaTanımadığınız bir numaradan gelen bir mesajı dikkate alıp cevap verdiğinizi varsayın. Sizi tanıyan biri ve siz de konuştukça onu merak etmeye başlıyorsunuz. Buraya kadar sıkıntı yok. Sıkıntı buradan sonra başlıyor. Karşıdaki kişi "gelemem" dediğinde...