Kapıyı üvey annem açtı ve
-Ah!Ceylin neredeydin?Seni çok merak ettim.
-Beni merak etmene gerek yok.Ben iyiyim.
-Ama neden bu kadar geciktin?
-Sana hesap vermem gerektiğini düşünmüyorum,deyip babamın yanına geçtim.Babam bana birşey sormaya hazırlanırken,
-Baba şuanda çok yorgunum.Yarın konuşsak benim için daha uygun olur ve odamın nerede olduğunu bilmek benimde hakkım değil mi?
Babam,
-Peki,deyip beni odama çıkardı.
-Ceylin yarın yeni okuluna gideceksin.İlk günden okula geç kalmanı istemiyorum.Erken yatsan iyi olur.
-Peki baba .İyi geceler.
-İyi geceler kızım,deyip odamdan çıktı.O kadar yorgundum ki üzerimi değiştirip yatağıma uzandım ve bugün olanları düşünürken derin bir uykuya daldım.Rüyamda üzerinde simsiyah pelerin olan Ayaz'ı ve yanında kendimide simsiyah bir pelerin içerisinde görüyorum.Karanlık bir yere doğru yürüyoruz.Ayaz"KARANLIK GEÇMİŞ "diye sayıklıyor ve bugün olanlar önümüzden film şeridi gibi geçiyor.Ayaz ve ben el ele tutuşuyoruz.Yürüyoruz.Yürüyoruz.Geçmişimizi ardımızda bırakarak geleceğimize yürüyoruz.Karanlık yere ve kanlarla dolu yere.Uyandım.Nefes nefese rüyamda gördüğümün anlamını düşünürken bir yandan da odanın içinde dolanıp duruyorum.Saat sabahın beşi.Okula gitmeme iki saat vardı ki elimi yüzümü yıkadım.Elbiselerimi giydim ve dışarı çıktım.Güneş daha doğmamış.Etraf yarı aydınlık yarı karanlık.Benim rüyamda Ayaz'ın ne işi vardı ki.Onu daha dün görmüştüm.Sahi Ayaz bana hangi okulda okuduğunu bile söylemedi.Acaba Ayaz ve ben yine karşılaşırmıydık ki.Bunları düşünürken önümde beliren araba farlarını ve arabanın içinde simsiyah pelerinle şoför koltuğunda oturan Ayaz'ı gördüm.Araba hızla yanımdan geçti.Arabaya öylece bakakaldım.Acaba bu gördüğüm gerçek miydi?Yoksa bu sabahki rüyanın etkisinde kaldığım için halüsinasyon mu görmüştüm?Sorularıma cevap aramak için bir ağacın altına oturdum.Sorularıma cevap ararken güneş doğmuştu.Evime gidip duş aldım.Duştan sonra saçımı ve makyajımı her zamanki gibi hazırladım.Yanıma bir çanta alıp aşağıya indim.Saat daha altıydı.Kendime yiyecek birşeyler hazırladım.Hazırladıklarımı yerken babam yeni uyanmış ve bana doğru geliyordu.
-Günaydın baba.
-Günaydın.Ceylin bugün okula seni ben bırakırım.Yarında annenle senin için seçtiğimiz arabayla okuluna gideceksin.Arabanı son derece beğeneceğinden eminim.
-Teşekkürler baba.
-Önemli değil,deyip beni yanağımdan öptü.Okula gitmek için ayağa kalktım ki üvey annemin bana doğru geldiğini gördüm ve hızlı yürümeye başladım.Üvey annem,
-Ceylin lütfen beni bekler misin?
-Evet ne diyeceksen hemen söyle.Gitmem gerek.
-Peki.Okulun ilk günü ve bu okulda yenisin.İyi şanslar,deyip boynuma sarıldı.Bende ona karşılık vererek,
-Teşekkür ederim,deyip koşar adımlarla evden çıktım.Arabaya bindim ve bu sabah gördüğüm rüyayı ve sabahın o vaktinde Ayaz'ı bir arabanın içinde şoför koltuğunda simsiyah bir pelerinle gördüğümü düşünürken rüyamdaki pelerinle bu sabahki pelerinin aynı olduğunu farkettim ki babam,
-Ceylin okulun burası.İyi şanslar dilerim,dedi.
-Teşekkür ederim baba,deyip arabadan indim ve karşımda bu sabah gördüğüm arabayı gördüm.Acaba Ayazla aynı okula gidiyor olabilirmiydik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIK GEÇMİŞ
FantasíaCeylin öğrendiği gerçekle yaşayabilecek mi?Yoksa kaçıp uzaklaşacak mı?Ayaz ile Ceylin arasındakiler çok karmaşık.