Ellerimi umutsuzca saçlarıma gittiğinde bir bebeğinkinden az kalan tutamların da elime geldiğini hissettim. Ardından dolmuş gözlerime aldırmadan dudaklarımı birbirine bastırıp elimi başımdan çektim, saçlarımı yere bıraktım ve kapüşonlumun şapkasını kapadım. Her bir tel havada ahenkle süzülüp yeri boylarken aklıma Kaan gelmişti.
İlk ve büyük ihtimalle son aşkım.
Üzmeye kıyamadığım.
Bakmaya doyamadığım.
Son konuşmamızda ona ne kadar kötü geldiğimi fark etmiştim. Ki o da bana kötü geliyordu. Ben, bana acımasını istemiyordum. Sadece konuşsun istiyordum benimle.
Çok mu zordu bağlanmadan konuşmak sanki?
Dedikleri tek tek beynimde, sanki sesli bir şekilde dile getirmiş gibi, yankılanıyordu.
Git bekle ölümünü bekle sen, ardında bırakacağın cesetleri düşünmeden.
Ne yani benden sonra bir cesete mi dönüşecekti? Bağlamış mıydım onu kendime? Az da olsa sevmiş miydi beni?
Ayrıca sevdiği kişiyi sorduğumda 'hiç o kişinin sen olduğuna ihtimal veremiyorsun' yazmıştı. Yalan söylemiştim ona çünkü demek ki bilmemi istemiyordu ki silmişti. Mesajın yarısını gördükten sonra da tahmin etmek zor değildi ki zaten yani.
Kaan'la son konuşmamızdan sonra kimsenin bana ulaşmaması için kapadığım telefonumu elime aldım ve açılması için kenarındaki ince tuşa bir süre bastım.
"Ya Aral ve Hayat..." diye mırıldandım telefonumun açılmasını beklerken. "Onlar ne hale gelirler benim ardımdan?"
Açılan telefonuma sim kartının pinini girdikten sonra desen şifresini çizdim saniyeler içinde. Bildirimler ard arda gelirken, ben telefon simgesine basıp beni merak ettiğine emin olduğum ikizimi aradım.
"Hayal! İyi misin? Neredesin sen kaç gündür?" diye bağırtılar geldi birden kulağıma. Ne ara açmıştı bu telefonu ya.
"İyiyim ben." dedim enerjik çıkarmaya çalıştığım sesimle. "Çok yorgun hissediyorum." Yorgun ve ölüme aç.
Ben ölüme inat çıkmamış mıydım bu yola? Yaşayacağım dememiş miydim sevdiklerim için?
Ölüm kazanmış, inadımı kırmıştı.
"Neredesin? Adres ver."
"Ben gitmek istiyorum." dedim gözyaşlarımın akmasına izin verirken.
"Tamam. Geleyim. Nereye istiyorsan beraber gideriz." görmeyeceğini bile bile elimi olumsuzca salladım.
"Aral, ben pes ediyorum." dişlerimle yanaklarımın içini kemirdim. "Daha fazla dayanamıyorum."
__
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ölüme inat 'texting
Historia Cortahayatında kalıcı değilim ki zaten. #kısahikaye - 1 [december19] 070218