16

9.2K 728 210
                                    

"Yaşaması artık daha olası." dedi doktor elindeki dosyaları yanındaki hemşireye uzatıp ayağa kalkarken. "Tedavi sonuç vermeye başlamış, oldukça yavaş ve uzun bir süreç olacak."

"Hiç önemi yok." dedi Aral mutlulukla. Sesi öyle umut dolu ve neşeli çıkmıştı ki bir an ona acıdım ama kısa bir andı bu. "Gerekirse seneler sürsün ama yeter ki yaşasın." doktor benim aksime acıyordu ve bunu fazlasıyla belli ediyordu. Kibirliydi, kendini üstün görüyordu ve Hayal bu adama emanetti. Oysa bu adamda öyle bir duruş ve tip vardı ki, bırakın birinin canını kurtarmayı, elinden gelse tüm insanların canını alacak gibiydi.

Başımı iki yana salladım kendime gelmek için.

"Seninki sadece bir ön yargı, onu boşver ve Hayal'i düşün. O, yaşayacak." içimde ufak ufak başlayan hisleri bastırdım. Benim Hayal'e umut vermem onu üzerdi. Onu üzmek istemiyordum.

"Onu ne zaman görebiliriz?" diye sordu Hayat.

"İstediğiniz zaman. Uyanık şu an."

Doktorun odasından çıkıp Hayal'in odasının önüne geldiğimizde içimden içeri girmek gelmiyordu.

Sanki içeri girince duygularım başa çıkılmaz bir hal alacaktı ve her şey sarpa saracaktı.

"Hadi Kaan." dedi Hayat kapıyı açtıktan sonra. "Hayal seni bekliyor."

Hayal beni bekliyor.

İçeri gir ve olacakların olmasına izin ver.

Kapıyı açıp içeri girdim. Hayal boş gözlerle etrafa bakınırken bakışları bana değdiğinde parladığını gördüm.

Şu an karşımda ilk zamandaki umutsuz, depresif kız yoktu. Neşeli, çabalayan bir kız vardı.

Beni gördüğü için mutlu görünüyordu, ya benimle olduğunda olacakları kaldırabilecek miydim?

Odadan girdiğim gibi geri çıktım.

__

ölüme inat 'textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin