Merhaba arkadaşlar uzun zamandır yeni bölümü paylaşamıyordum ki psikolojik sorunlarım var tedavi görüyorum herkezden tekrar özür dilerim.
Yüzüme vuran güneş ışığıyla yüzümü ekşittim. Biraz sonra gözlerimi açtığımda yanımda yatan melek yüzlü, benim için kusursuz bir insan vardı. Biraz daha uyumak istediğimden yataktan kalkıp siyah perdeyi cama indirdim. Geri yatağa döndüğümde Stef i kollarımın içine alıp kokusunun içinde huzurla uyudum.
******************
"Yapmaa, bırak beni. Nefret ediyorum senden yalnız bırak beni. Git, uzak dur benden. Lütfen lütfen bırak." Stef in bağırışlarıyla uyandım yine ne oluyordu Stef su ter içinde kalmış hıçkırarak ağlıyor bir yandan da bağırıyordu. Onu dürtmeye başladım "Stef, stef uyan tamam sadece kabus, haydi Stef lütfen uyan." Stef gözlerini bir anda açtı gözlerinden içindeki korkuyu görebiliyordum. Yatakta doğrulup bana sarıldı. "Korkuyorum" daha sıkı sarıldı bende ona sarıldım. "Korkma bebeğim yanındayım. Kötü bir kabus görmüşsün." dedim ve saçına ufak öpücükler kondurmaya başladım. Başını omzumdan kaldırıp gözümün içine baktı gerçekten kötüydü çok fazla yorulmuş, yıpranmış gözüküyordu. Eminim nefes almak bile ona zor geliyordu. Ona yardımcı olabilirdim. Kucağıma alıp onu banyoya götürdüm. O girdikten sonra onun için oldukça güzel ve şirin kıyafetler seçtim. Kıyafetleri verdim ve giydi daha sonra kendim için kot bir pantolon beyaz bir siyah bir t-shirt ve üstüne de siyah ceketimi giydim. Aşağı indiğimde koltukta oturuyor ve bomboş bakıyordu. Yanına gittim, "Seni seviyorum stef" dedim ve cevap vermesine izin vermeden dudağına yapıştım. 1-2 dakika sonra mutfağa gittim ve ikimiz için kahvaltı hazırladım. Bir şeyler atıştırdıktan sonra dışarı çıkmaya karar verdik. Sahile indik. Stef’i bir banka oturtup bir mağazaya gireceğimi ve burada oturup beklemesini söyledim. Mağazadan elimde bir hediye paketiyle çıktım. Arkadan gözlerini kapatıp paketi kucağına koydum. Gözlerini açtığımda hemen boynuma sarıldı. Ne zamandır istediği elbiseyi almıştım, üstelik ikimiz için eş tişörtler almıştım. Stef ufak şeylerle mutlu olan bir kızdı ve bu huyunu çok seviyordum. Çok nadir tartışırız zaten, onlarda genelde kıskanmaktan olur. Ama kıskanılmayı seviyor.. Ona sevildiğini hissettiriyormuş. Bu sabahki kabusundan beri negatif bir gün olmadı. Aksine Stef bence sabahki uyanışı dışında gayet pozitif. Ayrıca Stef’in doğum günü yaklaşıyor ve onun için ne yapacağımı aşağı yukarı kararlaştırdım bile. Her neyse sahilde beraber yürürken çisenti halinde yağmur yağmaya başladı ancak çoğalmayacağı belliydi. Yine de yanımdaki şemsiyeyi açtım ve önüne gül yaprakları döküldü. Ufak bir şaşkınlıktan sonra “Seni Çok Seviyorum Her şeyim.” Dedi ve boynumdan öptü.. Yağmur durmuştu ama Stef’in yüzünde gülümseme için yeteri katar yağmıştı bence. Onun gülüşü için her şeyi yaparım. Gülümsemesi huzur veren insanın yokluğunu düşünsenize. Ben hiç düşünmedim Stef’in yokluğunu. Sanırım o olmazsa bende olmazdım, olamazdım. Birbirimizi bulmuşken kaybedemem onu. Hava oldukça sıcaktı. Bir kafeye oturduk. Birer kahve ve tiramusu ısmarladım. Kahvenin sunumunu bile sanki bilerek yapmışlardı ki üzerindeki köpüğe kalp şekli verilmişti. Sanırım Stef’le giydiğimiz eş tişörtler ilgi çekiyordu. Zaten amacım da buydu benim. Kimseden gizleyecek halim yoktu ya.