I'm Special

Kırmızı Gözler

  Merhaba! İyi Okumalar

Diğer üç elementi de az çok kontrol etmiştim ve iyice şoka girmiştim. Dışarı çıkınca Caleb’i gördüm ve ona doğru koşmaya başladım beni görünce kollarını açıp beni kucakladı ve o sırada çevremizden alkış sesleri gelmeye başlayınca herkesin benim odalardaki yaşadıklarımı izlediğini anladım. Caleb bana “şşşş sakinleş” derken sırtımda sakinleştirici daireler çiziyordu. O bunu yaparken herkesin kırmızı donumu gördüğünü anlayıp şoktan utanca doğru değişen ruh halimle yüzümün pancar rengine dönmemesi için uğraşmaya başladım. Ash sevinç çığlıkları atarak yanımıza geldi “Su elementine yatkın olduğum ortaya çıktı. Ayrıca seni tebrik ediyorum bebeğim.” Diyerek yanağıma bir öpücük kondurdu. Caleb’in ise ateş elementi vardı. Caleb beni ve Ash’i dürterek “Bu olaydan dolayı size yemek ısmarlıyorum. Gidelim mi?” 

  Tabağıma tıka basa doldurdum ve Ash’in geçtiği masaya doğru gittim. Oturduğumda karşıda bana bakan yakışıklı bir çocuk gördüm ve bende onu süzmeye başladım okul gömleği üstüne yapıştığından kaslarını seçebiliyorum. Onu süzmeyi bıraktığımda ilgisiz görünmek için umursamaz bir tavırla önüme döndüm. Annemden aldığım bir özelliğim daha vardı. Erkekleri arkamdan koşturmak. Ash bana erkekler hakkında bir sürü şey söyledi. “Bu kadar şeyi nereden biliyorsun?” diye sordum. Onun cevabı ise “Bu bir sır” oldu. Tabağımdaki bütün yemekleri bitirdiğimde Ash bana şaşkınlıkla bakıyordu. “Nasıl bu kadar yiyip kilo almıyorsun?” “Bu da benim sırrım” deyip pis pis sırıttım.

Yemekten sonra iki ders konferans vardı. Sonraki ders ise resimdi. Resim yapmayı severim ancak çok yetenekli olduğum söylenemezdi. Bayan Lucy ilk günden performans ödevi verdi. Fahişe. Performansı ikili yapacakmışız fakat öğretmen seçecekmiş. Öğretmen saymaya başladı. Ash ve Caleb bla bla bla Anastasia Daniel Öğretmenin yanına gidip “O kim?” diye sordum. Öğretmen sabah yemekhanede beni kesen çocuğu gösterdi. Ağzım açık kalınca “Ağzını kapat sinek kaçacak yavrucum” dedi. Senin o yavrucağın dediğin dilini alıp bir yerlerine sokarım kadın! Neyse Daniel'in yanına gidip “Merhaba ben senin partnerinim” dedim. O ise “Daha güzel birini beklerdim” dedi. Odun. “Ödevi sen yapacaksın” dedi. Bu bardağın son damlasıydı. Yanına gidip o güzel suratının ortasına bir yumruk attım. Az kalsın suratını dağıttığım için üzülecektim fakat bu hataya düşmedim ve bir tane daha geçirdim. Caleb beni belimden tutup sürüklemeye başladı ben de bağırıp çağırıp yumruk atmaya çalıştım Daniel’e. Tabii boş durmayıp “Seni erkek fahişesi. Benim kim olduğumu biliyor musun sen hem kasabanın en zengini hem de Karmendriya’yım ben.” diye bağırdım. Sanırım biraz fazla atarlanmıştım ama umurumda değildi. Caleb beni sınıftan tam çıkaracakken herkes birden durup bana şaşkın gözlerle baktılar. Yüzümde bir şey mi var acaba. Caleb diğerlerini fark edip beni kendisine çevirdi. Oda bir şaşkınlık nidası çıkardı. Hemen sınıftan çıkıp bir tuvalete girdim. Erkekler mi kadınlar mı bilmiyorum. Aynaya baktığımda ben de kendimden korktum. Gözlerim kırmızıydı. Beyaz kısımlar bile kırmızıydı. Aynaya arkamı döndü ve hemen geçmesini diledim. O sırada kapı açılma sesi duydum ve erkekleri. Bir tanesi “Hey kız kendini mi becerttirmek istiyorsun?” dedi. Ona “Git kendini becer” dedim. O ise daha çok yavşaklık yaptı. Onlara doğru döndüğümde gözlerimi görüp kaçamaya başladılar. Ah! Nasıl gözlerimi eski haline döndürebileceğimi bilmiyordum bu yüzden ağlamaya başladım içeri birinin girdiğini duyunca “Çık buradan. Çık!” diye bağırdım fakat çocuk bana iyice yaklaştı ve “İyi misin?” diye sordu. Ben de kendimi iyice bıraktım ve hıçkırarak ağlamaya devam ettim çocuk beni kollarının arasına çekti ve kucağına aldı. Hareketlerinden yürüdüğünü fark ettim. Beni bir yere bıraktı ve seslerden bir arabada olduğumuzu ve bir yere gittiğimizi anladım. Sonunda ağlamanın verdiği yorgunlukla mayıştım ve gözlerim kapanmaya başladı.