ARKADAŞLAR ÇOK ÜZGÜNÜM AMA KUZENİMLE AYRIYIZ VE ŞU ANDA YANIMDA SADECE TELEFONUM VAR, EĞER BİR YANLIŞIM VARSA ÖZÜR DİLERİM
İYİ OKUMALAR :D
Gözlerimi açtığımda büyük bir yatakta yatıyordum ve beni taşıyan çocuk yanı başımda bir kanepede yaatıyordu. Üstümde deniz kokan, mavi renkli bir örtü vardı. Anladığım kadarıyla Jack -ismini bilmediğimiz veya ismini bir ortamda söyleyemediğimiz kişiler için Ash, Caleb ve ben Jack ismini kullanırdık- benim başımda beklerken uyuya kalmıştı sanırım. Uyurken cennetten düşmüş bir melek gibi gözüküyordu, tapılası. Yanına doğru ilerledim, alnına doğru düşmüş bir tutam kahverengi saçı geriye ittim -bu hep sevgilime yapmak istediğim bir şeydi :P-. Bu çocuğu daha önceden hiç görmemiştim, eğer görmüş olsaydım kesinlikle hatırımda kalacak bir yüzü vardı fakat bu kasabaya daha önceden yeni birileri hiç taşınmamıştı. Aklımda bu duruma ait sorularla evden çıkmaya karar verdim.
Kapıyı galiba yarım saat aramıştım. Kasabadaki en büyük ev belki bizimdiı fakat Jack'in evi de bizim evle yarılırdı. Evden çıkınca kendimi ormanlık bir aşanda buldum. Biraz ilerleyince anladım ki burası kasabanın çıkılındaki ormanlık alandı. Etraftan ne bir araba ne de bir taksi geçiyordu, çok ıssız bir yerdi ve eğer yürürsem en az 3 saat sonra eve varabilirdim bu yüzden en zekice şeyi yapıp eve doğru ilerledim ve zile bastım - yaşasın yüzsüzlük!-. Jack kapıyı uykulu bir şekilde açtı. Bir bana bir de evin içine doğru baktı. Herhalde yatağa bakmadan buraya gelmişti ve yatakta olmadığımı yeni anlamıştı.
En masum gülümsememle ona baktım ve "Özür dilerim. Seni uyandırmadan gidiyim demiştim fakat yolu görünce arabasız gidemeyeceğimi anladım." dedim. "İstersen yarın sabah bırakabilirim seni." evi göstererek " Bu gece de burda kalırsın." dedi. Eh! Bu teklifi de geri çevirine gerizekalı deneceği için yine gülümseyerek "Olur." dedim. Beni içeri alıp odasına götürdü. Yatağı gösterip "Sen burda yat, bende kanepede yatarım dedi. Kanepeye doğru ilerledi ve o sırada aklıma 'o kadar oda varken neden aynı odada uyuyoruz?' sorusu geldi. Yatağa yattım. "Bu gece evinde uyuyacağım çocuğun ismini öğrenebilir miyim acaba?" diye sordum. Ses gelmeyince arkamı döndüm ve o uyumuştu. Gece boyunca bir o yana bir bu yana döndüm ve içimdeki korkak ses 'acaba benim uyumamı mı bekliyor, ben uyuyunca American Horror Story'de 2. sezondaki yaşlı doktorun yaptıklarını mı yapacak yoksa şirin gözlüklü psikopatın yaptıklarını mı yapacak?' diye saçmalarken içimdeki psikopat ses ise ' o bana bir şey yapamadan acaba ben ona mı yapsam? Hem o baklavaları da görmüş olurum' diye bana söylenen iç seslerimi dinleyerek uyudum.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
I'm Special
Fiksi PenggemarMerhaba! Benim adım Anastasia. Uzun, bukleli kızıl saçlarım ve onları tamamlayan büyük mavi gözlerim var. 1,65 boyum, dolgun göğüslerim ve onlara uyan kalçalarım var. Aileme gelirsek; annem tam bir sürtük ve babamı geçen yıl kaybettik ve mirasını...