“Ayrılalım… Sıktı artık’’ dediğinden beri intihar girişimlerinde bulunuyorum. Resmen eşyalarını almaya geldiğinde yanlışlıkla ruhumu aldı gitti. Hayatımı kararttı. Ne yaparsam yapıyım bir daha asla geri gelmez, biliyorum. Peki, neden geri dönmez biliyormusun? Çünkü gereğinden fazla gurur yapıyor… Sebepsizce, amaçsızca canından fazla sevsede hayır, asla. Uzaktan sevmek onun için daha cazip galiba. Anlamıyorum seviyor ama uzaktan… Geri zekâlı bende seviyorum. Offf ya ben yine gereksiz yere sinirlendim… Evet, gereksiz yere çünkü onu umursamamam gerekiyor.
Pardon… Konudan uzak kaldın, en baştan anlatıyım en iyisi. Yeni bir okula başladım, her şey iğrenç gidiyor. Tabi en yakın arkadaşım bana yardım etmeseydi çok daha beter olurdu eminim. Bu okulda en yakın arkadaşımın olmadığını düşünemiyorum bile. En yakın arkadaşımın ismi Robbin. Şirin kızdır. Neyse işte ben eski okulumda mutlu mesut okurken Robbin gitmiş anneme demiş ki ‘’Teyze sen neden America’yı bizim okula yazdırmıyorsun? Hem onunla aynı okulda oluruz.’’ Demiş. Allah’ım resmen intihar sebebi… Sanki ben onunla hiç görüşmüyorum. Salak, zaten iki günde bir sendeyim. Valla kardeşim dediğim birisi olmasa salla salla vur duvara. Zaten okulu sevmiyorum. Okul kişilerini de sevmiyorum. Zar zor alışıyorum okula. Ben tam alışmışım okula, gidip annemin kafasını karıştırıyor. Bana da ‘’kanka, bizim okula gelsene, ben senin alışmana yardım da ederim.’’ Demişti zaten. Bende ona ‘’Yok kanka yeni okul Allah’a yakın bana uzak olsun.’’ Demiştim. Ama yok! Öyle inat ki. Aslında ilk başlarda pekte kötü değildi. Yani, Robbin’le beraber gidiyorduk okula, beni hiç yalnız bırakmıyordu(Aslında beni hiç yalnız bırakmaz, ama ben onu bu kitapta kötüleyeceğim. Çünkü ben demiştim ''Hayır gelmek istemiyorum.''
Pazartesi günüydü ilk teneffüs ''Kanka, ben çantamı diğer sınıfta unuttum, beş dakika bekle hemen geliyorum.’’ Dedi. Bende ''Ne? Nereye? Dur ya bende gelicem.’’ Dememi beklemeden koşmaya başladı. Bende öyle saftirik bir şekilde bekledim onu. Sonra intihar sebebimi ilk görüş anımı yaşadım. Bu intihar sebebi’nin grubu var, baş solist bence sesi hiç te güzel değil(Aslında mükemmel şarkı söylüyor), ayrıca bir kalp kırana göre fazla yakışıklı… Kardeşi ondan daha yakışıklı ama olsun. İlk gördüğümde resmen mayıştım çocuğun karşısında, böyle eridim falan ama yok! O çok karizmatik bir şekilde kesti beni. Tam beş saniye sonra Robbin geldi.’’ Sınıftaki kızla kavga ettim, salak valla… Çantamı kendi çantası sandı bende içindeki defterleri kitapları çıkarıp göstermek zorunda kaldım. Olmamış o kız, yeniden yapsınlar bence.’’ Dedi sinirli bir şekilde. Ama ben ona bırak bakmayı, dinlemiyordum bile. Sonra daha da sinirli bir şekilde ‘’ Gerizekalı! ‘’ diye bağırdı bana. Bende ‘’ Ne var mal !? ‘’ diye bağırdım. Bir anda herkes bize baktı. Aslında Robbin’e bakmaları normal çünkü o popüler ama aynı zamanda da bana da baktılar. Şükürler olsun ki bu bakışma beş saniyeden fazla sürmedi. Neyse işte sonra ‘’ Ne oldu da öyle daldın?’’ dedi hızlı bir şekilde dolaba yürürken. Bende ‘’ Seni beklerken birini gördüm… Resmen beni bakışlarıyla öldürdü.’’ Dedim. ‘’Kim?’’ dedi. ‘’ Bilmiyorum, sarışın, yeşil gözlü, yanında dört kişi daha vardı. Birinin sırtında gitar vardı.’’ Dedim. ‘’saçını yana mı atmıştı?’’ diye sordu dolapla savaş verirken. Bende ‘’ evet.’’ Deyince, dolapla savaş vermeyi bırakıp ‘’ ben onları tanıyorum. Sana bakan baş solistleri.’’ Deyince, benim içimde heyecan patlaması oldu resmen ama hiç çaktırmıyorum çok düzgün bir şekilde ‘’ Ne kadar iyi arkadaşın?’’ diye sordum. ‘’ kardeşim sayılır.’’ Dedi. Tabi Robbin hemen çaktı olayı. Bazen beni gereğinden fazla bilmesinden nefret ediyorum, çünkü saklanamıyorum.’’ İstersen ayarlarım bir şeyler.’’ Derken gülmemekten kendini alamadı ve o gülerken intihar sebebi geldi.’’ Kanka, ne oldu? Bakıyorum da bu gün pek bir neşelisin.’’ Dedi. Hem de tek gelmişti. Aslında o anda Robbin çocukla beni yalnız bırakacak diye o kadar çok korkmuştum ki ama korkmamam gerekiyordu, çünkü öyle bir şey yapmaz… Yapamaz, kardeşim bile olsa geyik yapmayı sevmez. Hemen toparladı lafı ‘’ Az önce dolapla savaş verdim de. Dolap yendi beni, ona gülüyordum.’’ Dedi. Sonra demesin mi peki, o neden gülmüyor diye… Allah’ım ben hep iyi bir kız olmuşumdur neden bana böyle anlar yaşatıyorsun. Hayır, yani olması gerekiyorsa da bana onun sorduğu soruya karşılık neler söyleyebileceğimi de söylesen olmaz mı? Sonra Robbin beni kurtardı ‘’kanka! Hemen gitmemiz lazım sınıfta bir şey unuttum.’’ Diye sürükledi beni. Koridorun sonuna gelene kadar gözümün içine baktı hiç ayırmadı. Robbin beni merdivenden sürüklerken düşüyordum. Bir anda refleks olarak koşacaktı da durdu hemen. Çok tuhaftı o an yani tek hareketiyle beni umursadığını gösterdi.