2. Bölüm

2.2K 115 17
                                    

(Multimediadaki müziği aç -Jason Walker - Down-)

Notu alalı üzerinden yedi ders geçmişti ve ben diken üzerinde oturuyordum.

Biri bana takmıştı.

Ve bence o, kargaydı.

Stefan bir kere anlatmıştı. Yeterince güçlü vampirler hayvan bedenine bürünebiliyordu.

Hatta Stefan da yapabilirdi, ama o yeterince güçlü değildi.

Vampirler insan kanı içmeyince güçsüz kalıyorlardı. Belki de o karga…

Cinayetleri işleyen belki de o kargaydı.

Ama bana çok saçma geliyordu. Nasıl bir hayvan bedenine bürünülür ki?

Zil çaldı ve kitaplarımı alıp sınıftan çıktım. Sonunda okul bitmişti.

Koridorda ilerlerken birine çarptım ve yere düştüm.

Yüzümün önüne gelen saçları tek elimle geriye doğru attım. Kafamı kaldırdım ve çarptığım kişiye baktım.

Harika! Okulun züppe vampir çocuğu Tyler.

“Önüne baksana be kızım!” diye bağırdı bana. O. Bana. Bağırdı. Mı? Ayağa kalktım ve eteğimi düzelttim.

“Asıl sen önüne baksana be! Önüne baksan bana çarpmazdın! Tabi aklın anca ayyaşlıkta ve sapıklıkta!” diye ona bağırdım.

Tyler’ın alnındaki damar belirmeye başlamıştı. Bu sinirlendiği zaman olan bir şeydi.

“Benimle. Doğru. Konuş!” diye bağırdı ve üzerime yürüyerek beni dolap ile arasına sıkıştırdı.

Büyük cüssesiyle beni dolap ile arasını sıkıştırdı ve iyice yaklaştı. Etraftakiler film izlermiş gibi bizi izliyorlardı ama kimse atakta bulunmuyordu. Herkes Tyler’dan korkuyordu.

Tyler başkanın oğluydu. Ciddi anlamda ayyaş ve sapıktı. Söylenenlere göre sarhoşken saldırdığı bir kız onu vampire çevirmişti.

Bir anda biri geldi ve Tyler’ı üzerimden fırlattı. Ciddi anlamda fırlattı. Tyler duvara çarpıp yere düştü.

Ben bakışlarımı hemen kurtarıcıma çevirdim. Caroline!

Hemen koşup sarıldım. Beni belimden tutup vampir hızıyla okuldan çıkardı, yoksa Tyler bize saldıracaktı.

Caroline’ın yeri benim için farklıydı. Onda deli yüreği vardı. Bir işi yaparken doğuracağı sonuçları düşünmezdi. Aynı benim gibi.

Caroline oldukça güçlüydü. Dövüşte de kız vampirlere oranla çok güçlüydü. Nasıl vampire dönüştüğünü kimse bilmiyordu. Tek bildiğimiz şey kamptayken olduğuydu.

Okulun kampı vardı ve hepimiz gitmiştik. Bir süre sonra Caroline ağaçların arasında kayboldu ve bulduğumuz zaman ağzında kan ile yerde yatıyordu. Nabzı atmıyordu ve bu bizi çok korkutmuştu. Yanımızda Stefan vardı ve olaya el attı.

Caroline da dönüşümü tamamlamak istedi ve tamamladı.

İlk başlarda çok zorlandı, normal olarak ama zamanla alıştı. Bonnie’nin biricik büyükannesi de ona güneş ışığından korunmak için lazuli lapisten bir yüzük yaptı. Neden lazuli lapis kullandığını bilmiyorum ama bu taş özel bir taşmış.

Beni bahçeye getirdi ve durduk. Hız yüzünden midem bulanmıştı. Yüzümün önüne gelen saçlarımı arkaya attım ve derin derin nefes almaya başladım.

“Seni evine bırakayım.” Dedi Caroline. Bakışlarımı ona çevirdim ve olumsuz anlamda kafa salladım.

“Stefan ve Emily nerde?”

Trust Me (DElena Fanfiction)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin