KARANLIĞIN İÇİNDE Bölüm 1

5K 155 260
                                    

Birinci Bölüm

Hermione o akşam, en iyi arkadaşı Ron ile birlikte Gryffindor Kule'sine gitmek için Büyük Salon'dan çıktığında, hayatının değişeceğinden habersizdi. Bir savaştan sağ çıkmayı başarmıştı, daha kötüsünü görmeyeceğinden emindi. Bir kez dibe vurmuştu ve artık gidebileceği tek yönde, yüzeye doğru, hızla ilerliyordu. Zaferden sonra rahatsız edilmeyeceği tek yerdeydi, ailesini geri kazanmıştı, gördüklerini-yaşadıklarını atlatabilmesi için ihtiyaç duyduğu her türlü destek Hogwarts'ta elinin altındaydı. İyileşiyordu. Ağır ağır. Küçük ama emin adımlarla. Her geçen gün bir kabusu daha geride bırakıyordu. Her geçen gün mutluluğa biraz daha yaklaşıyordu. Yeniden gülmeye başlamıştı. Yeniden genç olmaya. Yeniden sıradan bir insan olmaya. Ancak Hermione henüz dibe vurmadığını, daha da derine batacağını bilmiyordu. Hayat her zamanki kadar acımasızdı, ve Hermione Granger bunu zor yoldan öğrenecekti bir kez daha.

Ron ile yürürlerken, kısık bir çarpma sesi duyar gibi olduğunda ilk başta önemsemedi. Bahar geliyordu ve karanlık koridorlar güzelleşen havanın etkisiyle duyguları coşan öğrencilerle doluydu. Ancak sesi yeniden duyduğunda, Ron durup "Sen de duydun mu?" diye sordu. Dikkat kesilip dinlediklerinde, belli belirsiz bir iç çekiş duydular. Asalarını ışıklandırıp, meşalelerin aydınlatmaya yetmediği koridorda ilerlediler. Koridorun sonunda Slytherin üniformalı bir birinci sınıf öğrencisi yatıyordu, Hermione'nin Büyük Salon'da gördüğü ama adını bilmediği bir kız. Ron, kendinden geçtiği belli kızı kaldırmak için hamle yaptığında Hermione onu durdurdu, "Sakın kımıldatma!" dedi, "Boynuna bak, kırılmış olabilir. Felç edebiliriz."

Kızın başının altında minik bir kan gölü vardı, başını çarptığı yer kanıyor olmalıydı ama kanamanın yerini tespit etmeye çalışmak tehlikeli olurdu. Boyunda veya omurgada hasar varsa kalıcı bir etkisi olabilirdi.

"Madam Pomfrey'i getir Ron, ben onunla kalırım. Kanamayı durdurmaya çalışacağım."

"Olmaz Mione! Eğer biri ona saldırdıysa hala buralarda olabilir!"

Mantıklı bir şüpheydi, kız saldırıya uğrayalı çok olmamıştı, hala etrafta birileri olabilirdi. Hermione asasını kapalı kapıların ardına doğrultarak bir kaç "Homenium revalo" diye fısıldadı. Tepki yoktu, koridor tamamen boştu. "Koş" dedi tekrar Ron'a, "Yardım getir."

Ron gözden kaybolunca "Finite" büyüsüyle kanamayı durdurmaya çalıştı. Ancak yara aşağıda kaldığı için ulaşamıyordu. Asasını bırakıp kızı hareket ettirmeden saçlarını çekmeye çalıştığında, arkasından bir el ağzına kapandı, başka bir el karnından kavrayıp kapalı kapılardan birinin arkasına sürükledi. Ağzındaki elden kurtulmak için var gücüyle ısırdığı sırada, saldırganın sessizlik büyüsü yaptığını duydu. Ardından kapının kilitlenme sesi. Serbest kaldığında, kendini yerde buldu. Çığlık atarak ayağa kalktığında "Artık istediğin kadar bağırabilirsin, kimse seni duyamaz. Ama bağırmamanı tercih ederim, o çirkin sesin kulaklarımı tırmalıyor."

Hermione'nin asası dışarıda kalmıştı, Slytherinli kızın yanında. Aynı soğuk sesin tekrar konuştuğunu duydu, "Profesör Moody olsa ne derdi? 'Her zaman tetikte olun!' Görünen o ki, en iyi öğrencisi onu ciddiye almamış. Ne yazık..."

Hermione sadece "Ne istiyorsun?" dedi.

"Açık değil mi? Biraz eğlenmek."

Ardından sertçe kavradı Hermione'yi, saçlarından tutup yüzünü çevirdi. Hermione, tekmeleri ve yumruklarıyla direndi, asası dışarıda kaldığı için başka seçeneği yoktu zaten. Ancak saldırgan ona kıyasla fazla güçlüydü, iki eli arkada bağlıyken bile Hermione'yi yenebilirdi.

Dakikalarca süren boğuşmadan sonra, sıkılmış olacak ki, kıza arkasındaki duvara çarpmasına neden olacak sert bir tokat attı. Kafasını çarpan Hermione bir an dengesini kaybetti ve yere düştüğünde tekrar vurduğu başı bir kaç saniyeliğine dünyayla bağlantısını kesti. O kısacık saniyelerde, soğuk zemine yapışmış, büyü ile kıskıvrak bağlanmıştı bile.

Karanlığın İçinde - Darkness Within (Dramione) (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin