Suho Lay'i duymuştu uyuşmuyordu çünkü ama inandırıcı olsun diye uyuyo gibi yapmak zorundaydı kalbi ağrıyordu nefes alamıyordu gözyaşlarını sessizce akıtıyordu beyaz yastığa içinden geçirdi 'Keşke sevgilim, keşke şuan sana sarılıp ağlamamanı söyleyen olsaydım sadece senin için yapıyorum, senin için bizden vazgeçiyorum sevgilim seni seviyorum..." Lay uyuduktan sonra yastığını çevirip ıslak kısmın altta kalmasını sağladı çünkü ağladığı anlaşılırsa kendini ele verebilirdi.
Lay duygusuz olmuştu kalbinin attığını hissetmiyordu artık. Lay bi karar verdi artık herkese hemen güvenen saf Lay değil, duygusuz kimsenin duygularını umursamayan biri olacaktı ailesi hariç tabi onlarla her zamanki gibi olacaktı. Bunu yapmak zorundaydı yoksa her zaman acı çekecekti.
❄❄❄❄❄❄❄❄❄❄🚬
Lay sabah gözlerini açtığında Suho yatağında değildi tam banyoya girecekken Suho banyodan çıktı. Kısa bir bakışmanın ardından Lay gözlerini kaçırıp umursamazca banyoya gitti ama biliyoruz ki aslında çok umursuyordu. Banyoya girip kapıyı kapattı Suho'nun gözleri dolmuştu burnunu çekip üstünü değiştirdi burukça gülümseyerek odadan çıktı nereye gideceğini bilmiyordu Lay duş alıp çıktı banyodan. Üzerini değiştirip bavulunu toplamaya başladı ve bavulunu çekiştirip çıktı bi daha dönmeyeceği odasına son kez baktı. İç çekip Luhan'ın odasına doğru gitti.
Luhan arkadaşına sıkıca sarılıp ona yardım etti bavulları taşımasında. Bavullarını içeri alıp kapıyı kapattılar Sehun hala uyuyordu Lay bi daha yapamayacağını hatırlayıp Luhan'a baktı Luhan gülümseyip başıyla onayladı. Lay kıkırdayıp Sehun'un üzerine atladı ve gıdıklamaya başladı Luhan da yardıma gelince Sehun daha fazla dayanamadı ve uyanıp kahkaha atmaya başladı.Biraz sonra hepsi susup yatakta bağdaş kurup karşılıklı oturdular. Lay boğazını temizleyip gözlerini kaçırarak konuştu."Şey... ııı.. yani ben. Şey saat 4'te uçağım kalkacak ondan önce okula gidip kaydımı Çin'e almam gerek ben sizden ayrılmk istemiyorum ama dediğim gibi ailemin hatırasına sahip çıkmam gerek bir kere kaybettim bi daha kaybedemem." Luhan dolu gözleriyle kardeşine sarılıp burnunu çekti ve ağlamak üzere olduğu için çatallı çıkan sesiyle konuştu "biliyoruz o yüzden birşey diyemiyoruz kardeşim sen sakın üzülme biz sürekli konuşuruz zaten ve ziyarete gelicez zaten hem sen de geleceksin hem biz üzülmüyoruz ki sadece çok özleyeceğiz ve sana o kadar alıştım kı 17 yaşındaki kardeşim Seohyun'u bile özlemiyorum ama seni şimdiden özledim" dedi yanağından süzülen bir damla gözyaşını elinin tersiyle silerken Sehun aniden ikisine birden sarılıp "Tanrım! Hyung ben seni çok özleyeceğim sana çok alıştım bu kadar duygusallık bana bile fazla "dedi ve ağlmaya başladı Luhan sevgilisine sıkıca sarılıp gözlerini sildi "Hunniem ağlama lütfen. Lay hyun baksana seni gerçekten çok seviyo en son biz ayrıldığımızda aģladığını görmüştüm gel ve sevgilimi sustur" Lay kıkırdayıp ikisinin saçlarını karıştırdı "Sehun-ah ben ölmüyorum sadece Çin'e gidiyorum hem siz de gelebilirsiniz ayrıca Üniversite'yi de orda okuyabilirsiniz hem kazanamasanız bile şirketimde size her zaman yer var çalışmak istemezseniz bile birlikte yaşayabiliriz isteseniz de istemeseniz de benimlesiniz 2 yıl sonra şimdi ağlamayı kes yoksa seni de götürürüm" Sehun susup burnunu çekince Luhan sevgilisine küçük bir öpücük verip "ya sen ne tatlısın. Seni cebime koymak istiyorum böylece kimse göremezdi." Luhan sesli düşünürken diğerleri gülüp Luhan'ı yanağından öpmüşlerdi tm o sırad kapı çaldı Lay gülerek kapıyı açmaya gitti. Baek Lay'i görür görmez üstüne atladı "Hyung! Beni görmeden mi gidecektin tch tch tch çok ayıp Chanyeol-ah Lay hyung bizi sevmiyo" dedi ve dudak büzdü. Chanyeol önce sevgilisini Lay'in üzerinden alıp saçını hafif çekti "1.si Lay hyungun uçağı 4te kalkıyo yani bizim yanımıza şu pis ikiliyle gelecekti ve o dudaklarını büzme ki koridorda inlemelerin kimseyi rahatsız etmesin sevgilim" dedi ve dudaklarını öpüp Lay'e sarıldı omzunun üstünden ona çatık kaşlarla bakan ikiliye dil çıkarıp güldü. Baek kızarmış ve susmuştu Lay Baek'e sarılıp "saçmalama Puppym ve Channie'nin dediği gibi uçağım 4te yani hadi çıkalım dah okula gidip kaydımi sildireceğim" kıkırdadı ve saçlarını karıştırdı. "Tamam ya hyung şaka yaptım zaten. Neyse benim de kaydımı silsene ya elin değmişken hı hı olmaz mı hı~" Baek aeygo yapıp okuldan yırtmaya çabalıyordu Chan alnına hafifçe vuran kadar tabi. Lay kıkırdayıp "eğer Çin'de okumak istiyorsanız hepiniz gelebilirsiniz tabiki" dedi Lay. Baek Luhan Sehun ve Chanyeol'a bakıp "olur mu ki?" Dedi tüm ciddiyetiyle. Luhan "aslında benim ailem Çin'e dönmeme bişey demez" dedi masumca. Chan ve Hun onlara bakıp güldü Sehun "bebeğim bizimkilerin pek sıcak bakacağını zannetmiyorum." Dedi sevgilisinin saçlarına öpücük bırakırken Chan da sevgilisini kendine çekip "aynen bizimkiler de" dedi mutsuzca. Lay kıkırdayıp "hadi ama daha Çin'e gidip dinlenmem ve toplantı için hazırlanmam gerek 12 saatlik (aslında attım bilmiyorum ve araştırmaya üşenim) yolculuktan sonra direk şirkete gidemem heralde değil mi? Neyse ki Taeyeon mail ile toplantı bilgilerini yollamıştı en azından uçakta onlara biraz göz atabilirim hadi kaldırın kıçlarınızı da okula gidelim" dedi ve bavulunu alıp koridorda ilerlemeye başladı diğerleri hemen okul çantalarınî alıp ve bir de ceketlerini Lay'in peşinden gittiler ona yetiştiklerinde kendi odasının önünde durmuş gözleri dolmuştu derin bir nefes alıp devam ettiler birlikte.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Only Star İn The Night [SULAY]
Fanfic"Senden nefret ediyorum Wu Yifan!" dedi diğerine göre kısa ve fazla masum çocuk. "Ne sandın Xingxing seni sevceğimi mi?? Ahaha komiksin. Ben. Seni. Sadece. Kullandım. Zhang. Yixing!" dedi uzun ve kötü olan. **** Lay'in artık yeni bir hayatı ve hayat...