Sinir.

18 2 0
                                    

Sewoon sinirle son bir kez daha bağırdı."Bak, o bebeği aldıracağız ve sen siktirip gideceksin! Hepimizin hayatından."

JooHeon'un Jae'yi uykusunda becerdiğini dayanamayıp söyleyen Kihyun'na bile masasındaki plaketi fırlatan Sewoon, bu çocuğa kim bilir neler yapacaktı ?

Belki adamı tutup çin işkencesi yapacaktı.Judas sandalyesi aslında ona uyan en iyi işkence olabilirdi.

(Judas sandalyesi:Tarihte kullanılan kazığa oturtma idam şekline benzer bir yöntemdir. Suçlunun elleri bağlanarak üst bel kısmından demir bir kemerle havaya kaldırılır sonrasında piramid şeklindeki kutuya bırakılırdı. Erkeklerde anüs, kadınlarda vajina bölgesine gelen piramidin üst kısmı oldukça acı veren işkence yöntemlerinden biriydi. Sonucundaysa kurban genellikle enfeksiyon kaparak inanılmaz acı verici bir şekilde ölürdü.)

Ve Sewoon'da keyifle bu herifin ölüşünü izleyebilirdi.

"Bana Amir Changkyun'u çağarın, Gelirken de bir levye ve sandalye getirin.Şu herife biraz tarih dersi vereceğim."

Wonho ağır adımlarla odadan çıkarken gülümsemesi daha da büyüdü.O adamı levyenin üstüne oturtacaktı !

Kadın haklarını ihlal etmiş bir adam için bu bile hafifti.
Tecavüz etmişti kardeşini be ! Ve kardeşi hamile kalmıştı.

Neydi kardeşi ? Bir objemi ? Bebek mi ? Oyuncak mı ?

"Beni çağırmışsınız ?" Kyun elindeki levye ve sandalye ile içeri girdiğinde Sewoon'un gülümseyişi gerçekten korkunç bir hal almıştı.

"Şunu sandalyeye bağla." JooHeon'u tutup sandalyeye bağlayan Kyun, yeni emrini bekledi.

"Şimdi altında ki pantalonu yavaşça indir ve o levyeyi götüne sok."

Kyun dediklerini birbir yaparken sadece izliyordu Sewoon.Kardeşine yaşattıklarını ona yaşatmalı ve bir daha böyle bir şeye kalkışılmaması gerektiğini hatırlatmalıydı.

Kadınlar erkekler için varolmamıştı.Kadınlarında hakları ve istekleri vardı.

"Wonho ışıkları kapa."

Işıklarla birlikte yükselen çığlık ve yere akan kanın sesi insanları daha çok korkuturken sorgu odasının öbür tarafında ki tüm polisler resmen kaçmak icin kendine delik aramıştı.

**

"Bir daha sigara içenin götüne bira şişesi girsin!"

Z-uk, Ron'un kafasına vururken Hyuntae kendi koyduğu isimle Hightop, çığlığın yükseldiği yere döndü.

Ardından gelen yüksek hıçkırıklar. Noluyordu ?!

Koşarak o tarafa gittiğinde Z-Uk onum yakasını tuttu. "Nereye ?!"

Kafasıyla o tarafı gösterip koşan Hyuntae'nin arkasındaki Z-Uk, diğerlerine dönmelerini işaret edip çok uzaklaşmadan Hyun'a yetişmeye çalışıyordu.

Kapıyı hışımla açan Hightop'un arkasından bakan Z-Uk'ta işlerin yolunda olmadığını ve Hyuntae'nin neden bu kadar hızlı koştuğuna açıklık getirmesine yetiyordu..

**

Dam dam dam...

Asuman geri döndü millet ! 🙆

Heycanında bıraktım !

Gud bay !

DELİLAH #HightopHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin