"Sakın ama sakın ordan atlayım deme !" High gelen hıçkırıklarla koşarak odaya girmiş ve kendisini defalarca darp eden polisin camdan atlamak üzere olduğunu görmüştü.
Aslında düşse tamamiyle kurtulabilirdi, ne polis kalırdı ne de teşkilat ama o kadar vicdansız ya da kansız değildi.
"Sen ! Sen burda ne arıyorsun ?! Seni dövemeyecek kadar meşgulüm ! git burdan !"
Kaşlarını çattı High," Mal mısın ?! seni böyle bırakmam.In ordan.Sonra da gel beni döv !"
Bir süre baktı Jae.Olmaz buraya kadar gelmişken geri dönemezdi, ölmeliydi !
Kendini aşağı bıraktı, öhöm yani bırkmaya çalıştı.
Belindeki elleri saymazsak.
Jae'yi kendine çeken eller onun belini tamamiyle sarmıştı.Hyuntae öyle bir anda tutmuştu ki, Jae şuan havada asılı duruyordu.Eğer biraz daha geç kalmış olsaydı neler olduğunu düşünemiyordu bile.
Kolları daha fazla dayanamadığından çekmeye karar verdi Jae'yi.
Ayağını duvara dayadı ve kendini itirerek Jae'yi zorda olsa içeri aldı.Yanlız hesaplamadığı bişey vardı; Jae'nin ağırlığı.
Kızla beraber yere düşen HyunTae gözleri açtığında, kendisinin tacizci olmadığına şükür ediyordu.
Bune güzellik böyle ?!
Dolgun dudakları,hafif gamzeleri ve ve...Yeşil gözleri ?
Çok güzeldi.Fazlasıyla.
"Şey.." lafı böldü birbirlerine bakışı."Sonra da sevişebilirsiniz ama komiser Sewoon bizi görürse kıçımıza sıkacaktır."
Z-Uk saçlarını karıştırırken burukça gülümsedi.Cidden şuan gülümsemesine kanılmamalıydı, şuan korkudan götü terliyordu.
"Tabi ama öncelikle bayan Jae'nin üstümden kalkması gerekiyor." Jae onun göğüsüne bastırarak kalktı ve yerde yatan bedene bir tekme vurdu."Sayende yine ölemedim, Mutlu musun ?".
Acısada takmayan HyunTae, karnına tekme yeme tehlikesini alarak gülümsemişti."Evet,çok mutluyum."
Lakin, HyungWon elinde bir tepsi ile içeri girip, sinirden kızarınca Z-Uk yutkundu."Sıçtık Hightop,bez getir."
"Ünlü Bigflo suçluları Hyuntae ve adını bilmediğim diğer şahıs." HyungWon tepsiyi kenara fırlatıp Jae'yi arkasına aldığın da, Z-Uk'un takıldığı tek sorun şuydu; "Hadi ama ! Neden herkez Hightop'u tanıyorda beni tanımıyor ?!"
HyungWon sırıttı." Sorun şu ki artık herkez tanıyor." Yukarıda ki kamerayı gösterdiğin de içeri bir kaç polis girmiş ve ikisinide duvara sabitlemişti.
Jae ise istemese de hayatını kurtaran adamın şuan kelepçelenmesini izliyordu, mal mıydı ? Hayır.
En azından onları kelepçeden kurtarabilirdi."Kelepçeleri çözün."
HyungWon kızgın bir bakışla Jae'ye döndüğünde Jae'de mimik oynamamıştı."Onlarla ben ilgileneceğim." diyip ikisininde koluna girmiş ve çabucak odadan çıkmıştı.Bir odanın önüne geldiklerinde ikisini de merdiven trabzanlarına kelepçeledi."Giyineceğim,bu sadece kaçmamanız için." diyerek odaya girmiş ve giyinmeye konmuştu.
*
"Ne ? Oha, yüce büyük avukat JooHeon ! Savcı olmaya yol kurmuştu baya çalışkan bir adam lan o.Yuh !" Z-Uk bir kahkaha daha patlattı.
"Yürek falan yemiş herhalde." Kaşları çatık yürüyen Hyuntae'nin omuzuna vurdu gülerken.
"Lan yeminle çok güldüm lan." Ardından ayağı takılıp yere düşmüş ve tekrar gülmeye başlamıştı.
"Oğlum özürlü falan mısın ?" Jae Z-Uk'ı yerden kaldırdı.Üstünü temizleyen Jae'ye baktı Z-Uk."Asıl sen özürlü müsün ? Napıyorsun ?"
Hightop kafasına vurdu özürlünün"Üstünü temizliyor mal."
"Anladım,anladım da dokunuyor." Kafasına vuran Jae ile kafasını siper ediyordu artık Z-Uk.
"Daha fazla konuşursan seni Sewoon'a veririm.Yürüyün hadi, bıktık bu polislikten artık bende sizdenim."
High ve Z-Uk birbirlerine baktılar."Suçlu musun ?"
"Evet,Suçluyum."
**
Selam ! Beni özlediniz mi ?!
Ama yakında daha çok özleyeceksiniz çünkü sınavlar başlayacak :'(
Neyse öptüm💞