0.1

139 17 16
                                    

Merhaba ben Rosanne Park. Ama herkes Rose der. Babam her zaman özendiğim şahane bir subaydı. Ben daha 7 yaşındayken öldü. O bir askerdi. Tören elbiseli amcalar gözlerinde kara gözlüklerle kara haberi vermeye gelmişlerdi. Ben babamın şehit olduğunu öğrenince günlerce ağladım. Fakat annem.

Babamı toprağa verdikten 1 hafta sonra eve başka 1 adamla geldi.
"Bak kızım bu senin baban" dedi.
Ben her ne kadar bu durumu kabul etmesem de annem kararlıydı.

Öyle ya da böyle tam bir ay geçti. Ben bir gün banyo yapmış odada giyinirken o adam geldi. Benim cinsel bölgelerime dokunmaya başladı. Ben anında çığlık kopardım. O Hyun min denen annemin yeni kocası çığlığı duyar duymaz balkona koştu. Annem odaya geldi.
-"Ne oldu Rose ne bağırıyorsun?"dedi
İsmim Rosanne ama yanlızca sevdiklerim Chae young ismimi bilir. Bu benim ikinci adımdı ama sadece babam ve çocukluk arkadaşım Lalisa bu isimle seslenirdi.
-"Anne o adam benim buralarıma dokunmaya çalıştı" dedim cinsel bölgelerimi göstererek.
-"Saçmalama. İftira atma kocama. Burada bile değil."dedi
O sırada içeri o adam girdi.Annem
-"Neredesin sen?" diye sordu. O da
-"Balkonda sigara içiyordum." dedi.
Annem de bana
-"Bak dışardaymış" dedi ve o adama inandı.

Bu adamın tacizleri 8 yaşıma kadar sürdü.
Birgün ben hastaydım. O adamla annem beni doktora götürdü. Adam sıra beklerken beni yine taciz ediyordu. Birisine söylesem beni öldüreceğini söylemişti. O beni taciz edip cinsel bölgeme dokunurken hastanede bir polis onu gördü ve olanlar oldu. Polis
-"Ne yapıyorsunuz siz beyefendi?"dedi
Üvey babamsa
-"Hiiiiç. Hiçbir şey yapmıyorum."dedi
-"Hayır gördüm az önce o kızı taciz ediyordunuz."dedi memur
-"Ne diyorsunuz siz be. O benim kızım ben böyle bişey yapmam."dedi
-"Onu karakolda anlatırsınız. Ortalık zaten senin gibi adilerle dolu."dedi.
O sırada annem geldi.
-"Nereye götürüyorsunuz kocamı memur bey?"diye sordu.
-"Kocanız size anlatır."dedi.

Beni ve o adamı alıp karakola götürdü. Ben çok korkmuştum. Hiç birşey diyemiyorum. O adama hiçbirşey yapmadığına dair konuşup duruyordu.
Bir memur beni alıp kadın hastalıkları polikliniğine götürdü. Bekaretime baktılar. O gün utandığım kadar hiç utandığımı hatırlamıyorum. Çok fazla ağlamıştım. Kimsenin bana dokunmasını istemiyordum. Bakireydim ama vücudumun her yerinde morluklar vardı.
Darp raporu aldılar ve o adamı tutukladılar. Annem kocasını kelepçelerle görünce bana dönüp
-"Herşey senin yüzünden. Uğursuz çocuk. Zaten babanla zorla evlenmiştim.Seni de istemiyordum zaten. Şimdi sevdiğim adamı da elimden aldın. Defol! Artık istemiyorum seni. Senin gibi bir çocuğum yok benim. Ne halin varsa gör."dedi ve çekip gitti. Karakolda tek başıma yanlız kaldım.

Daha sonra sosyal aile bakanlığından geldiler ve beni çocuk esirgeme kurumuna götürdüler. Daha sonra duydum ki o adama 1 yıl ceza verilmiş.

Buz gibi yatakhane,demir soğuk dolaplar,üzgün ve soğuk suratlar. Pencerenin yanındaki ranzanın alt katına yerleştim. Artık tektim. Hayat bana tokatını 8 yaşında vurmuştu. Asıl hayatım şimdi başlıyordu...

10 YIL SONRA

İlkokulu öyle ya da böyle bitirmiştim. Lise son sınıftım. O adam hapisten çıkmıştı ve annemle sıfırdan bir hayat kurmuşlardı. Annem herkes beni savunmasına rağmen hala o adama inanıyordu. Olsun. Ben yalnız yaşamaya alışmıştım artık.Bütün herkes bana itici geliyordu. Hayatımın en büyük darbesini annemden ve üvey babamdan yemiştim. Erkeklerden nefret ediyordum. Yaz tatilinde okulumuz yandığı için herkes farklı okullara dağıtılmıştı. Ben ve birkaç kişi açıkta kalmıştık. Diğer öğrencilerin maddi durumu iyi olduğu için özel okullara kayıt olmuşlardı. Ben yetimhanede kalıyordum ve özel okula gidemezdim. Müdüre hanım beni yanına çağırdı ve bir iş adamının ben çok başarılı bir öğrenci olduğum için Üniversite dahil okul hayatım bitene kadar bana burs vereceğini ve onun okulunda bir kişilik yer olduğu için orada okumamı istediğini söylemişti. Ben de kabul ettim ve kayıt işlemlerim tamamlandı. Adamın adresini alıp evine gitmiştim. Odasına girip derin teşekkürlerimi sunup odadan çıktım. Merdivenlerden inerken genç bir çocuk bana çarpmıştı. Düşmekten son anda kurtulmamı sağlayan elleri algılamam biraz uzun sürmüştü ve aval aval çocuğun suratına bakıyordum. Oda bana bakıyordu.
-"Tuttuğunuz için teşekkürler ama belimi alabilir miyim artık?"diye sordum.
-"Ah pardon. Ama senin yerinde olmak isteyen kızların sayısını muhasebeci tutsam hesabını yapamaz." dedi ve arkasını dönüp merdivenleri çıkmaya başladı. Ben de arkasından
- "Banane bundan. Etrafınızdaki sürtükler de siz de beni ilgilendirmiyorsunuz beyefendi." dedim ve kapıya doğru ilerledim.

Bugün 12. sınıfdaki ve bu ukala zengin okulundaki ilk günüm. Müdürün yanına gidip sınıfımı ve numaramı öğrenip sınıfıma ilerledim. Sınıfa girip kendimi tanıttıktan sonra arkamdan "bu yeni gelen burslu kız olmalı" laflarını umursamadan boş bir sıra baktım.Şansıma okul hayatım boyunca oturduğum yer olan pencere kenarı en arka sıra boştu ben de oturdum. Cam kenarında olmayınca nefes alamaz gibi oluyordum. Ben yeni sırama oturmuşken kapıdan nefes nefese bir çocuk geldi ve yanıma oturdu. O sıranın boş olmasını kendi şansım sanarken nerden bilebilirdim ki sebebin yanımdaki çocuk olduğunu ve hayatımda nefret edeceğim ikinci erkeğin o olacağını...

Eveeet. İlk bölümlük bu kadar. Bol bol vote ve yorum yapmayı unutmayın. Fikirleriniz benim için çok önemli arkadaşlar. Bu yeni bir kitap yeni bir başlangıç. Yeni bölümü en kısa sürede yazıcam. Desteğinizi bekliyorum.

Asosyal  | RoséKook | ( BTS × BP )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin