Asosyal | RoséKook | ( BTS × BP )

0.5

Rose'nin ağzından;

Gözlerimi alan bembeyaz ışıklar ve burnuma dolan serum kokusuyla okulun revirinde olmadığımı anlamıştım. Kapının ağzından duyduğum sesle o tarafa döndüm. Doktor ve bay Jeon konuşuyorlardı. Bay Jeon nasıl öğrenmişti ki bayıldığımı.

Bay Jeon doktora;
-"Nesi var neden bayıldı?" diye sordu
-"Gıda eksikliğinden bayılmış. Okulda kafasına top da gelince vücudu zaten halsiz olduğu için kan şekeri düşmüş ve bayılmış. Ayağını da daha önceden burkmuş ama derste fazla zorlamış ve şişmiş.  Gereken müdahale yapıldı zaten. Uyandığında biraz baş ağrısı olabilir çok normal. Serumu bitince taburcu olabilir. Bu arada önümüzdeki 1 hafta yemesine dikkat etmeli ve düzenli beslenmeli. Ayağının üzerine de çok basmasın. Ayrıca aşırı derecede kansızlığı var. Onun içinde bir dahiliye uzmanıyla görüşmesini tavsiye ederim. Geçmiş olsun." dedi.

Doktor kapıdan çıkarken kapının pervazına yaslanıp doktoru dinleyen Jungkook'u yeni görüyordum. Uyandığımı görünce Bay Jeon ve Jungkook yanıma yaklaştı. Bay Jeon bana dönüp;
-"Geçmiş olsun kızım. Nasıl hissediyorsun kendini?" dedi.
-"İyiyim efendim. Sadece başım çok ağrıyor"dedim.
-"Doktor normal olduğunu söyledi. Neden yemek yemedin Chae Young." dediği sırada Jungkook yandan lafa atladı
-"Chae Young denmesini sevmiyormuş baba. Kendisine Rose diye hitap edilmesini istiyor "dedi. Ben de
-" Hayır efendim. Siz nasıl isterseniz öyle hitap edebilirsiniz. Bu arada bugün biraz hızlı geçti de bir türlü fırsat bulamadım. O yüzden yemek yiyemedim" dedim Jungkook'un gözünün içine bakarak.

Gözünü kırpmadan bana bakarken Bay Jeon bir bana bi Jungkook'a bakıp gülümsemişti. Neden güldüğünü anlayamasamda boşverdim. Bay Jeon bana dönüp
-"Jungkook'un annesi bayıldığını duyunca çok telaşlandı. Bu akşam hiçbir yere kaçamazsın bize geliyorsun. Ben şimdi yurt müdürünü arayıp izin alacağım" dedi.
-"Bay Jeon. Hiç gerek yok. Ben yurda giderim. Zaten yapmam gereken şeyler var."dedim.
-"Hiç itiraz etme Rose. Hanımın çenesini çekemem. Bugün bizdesin." diyince
-"Peki" demek zorunda kaldım.

Bay Jeon odadan çıkınca Jungkookla başbaşa kalmıştık. Bana döndü ve
-"Bu olanlar senin suçsuz olduğunu göstermiyor Rose. Babamla ne yaşadığını bilmiyorum. Yada önceden olanları. Ama babama yaklaşmaya devam edersen seni mahvedeceğim." dedi.
-"Bi karar ver artık Jungkook. İntihar etmeye kalktığımda kızları çağırıyorsun. Baban benimle ilgilendi diye namusumu yerden yere vuruyorsun. Bir iyisin bir kötü. Seninle bu kadar konuşmam bile çok fazla benim için ama artık birbirimizle muhatap olmayalım olur mu? Merak etme bugünden sonra ailenle ve seninle görüşmek gibi bir niyetin yok. Ayrıca hayatımda senin kadar salak birini görmedim ben" dediğimde afalladı ve yine bağırdı
-"Sen kime salak diyorsun kızım?" dedi
-"Sana diyorum. Babanın annenin isminden bile bahsederken gözlerinin nasıl parladığını ve sana bakarkenki şefkati ve sevgiyi bana bakarken göstermediğini görüp anlayamayacak kadar salaksın. Küçük, şımarık bir çocuk gibi babanın senden başkasını sevmesini istemiyorsun. Çok bencilsin. Çok kişiyi sevmekle sevgin bitmez aksine çoğalır. Babanın kıymetini bil. O seni çok seviyor. Ben babamın sevgisine doyamayacak kadar şanssızdım. Umarım sen ömrünün sonuna kadar hissedersin. Bu seninle son konuşmam olduğu için bu kadar uzun oldu kusura bakma. Bu hastaneden çıktıktan sonra artık birbirimizi tanımayalım." dediğimde ağladığımı yeni farkettim. Kulağıma yaklaştığında
-"Ben istersem konuşmayı bırakırız güzelim. Ve ben yeni bir eğlence bulmadan seninle uğraşmayı bırakmayacağım" dedi ve geri çekildi.

O sırada içeri giren Bay Jeon ağladığımı görünce
-"Ne oldu Rose? Bu serseri bişey mi dedi sana?" dedi jungkook'u göstererek
-"Hayır efendim. Aniden başım biraz daha ağrıyınca dayanamadım. Ondan ağladım. Jungkook bana okulda da çok yardımcı oluyor sağolsun. Çok şahane bir evladınız var." demiştim.