Sessizlik dolu bir yolculuk geçirmiştik. Kimse konuşmamıştı. Jungkook'un dikiz aynasından nefret dolu bakışları hariç gayet huzurluydu. Ama içim içimi kemiriyordu. Bana neden öyle bir söz söylediğini düşünüyordum.
Okula geldiğimizde daha dersin başlamasına vardı. Kantine gidip boş bir masaya oturdum. Dün iş yerinden izinliydim. Sıkıntı olmamıştı. Yanımdaki sandalyenin çekilmesiyle bir an irkildim. Gelen kişi Jimindi.
-"Yanınız boşmu? Oturabilir miyim hanımefendi?" dedi.
-"Yah. Jimin. Böyle konuşma lütfen utanıyorum. Tabiki oturabilirsin" dedim.
-"Sadece şaka yapıyordum. Sana çok iyi bir haberim var?" dedi.
-"Gerçekten mi? Neymiş bakalım o iyi haber?" diye sordum.
-"Bir hafta sonraki partime gelirsen söylerim." dedi.
-"Jimin ben kalabalık yerleri sevmiyorum. Gelemem. Lütfen beni zorlama." dedim.
-" O zaman söylemem. Oysaki gerçekten çok sevineceğini düşündüğüm bir haberdi." dedi.
-"Ya zorlama lütfen. Söyle hadi" dediğim sırada Jungkook kolunda Hyuna ile kantine girdi. Kantinde biraz göz gezdirince diğer 5 kişinin köşede her zaman ki masalarında oturduklarını gördüm. Jungkook yanlarına gidip oturduğunda Hoseok Jiminle beni kafasıyla işaret etmişti. Jıngkook baktığında kaşları çatılmıştı ve yine o öldürücü bakışını takınmıştı. Jimin o sırada bana
-"Lisa ile ilgili desem" diyim göz kırpmıştı. Heyecanlanmıştım.
-"Tamam. Geleceğim. Ama çok durmam haberin olsun hadi söyle." dedim.
-"Olsun. Gel de çok kalmadan da olur." dedi.Sabırsızca
-"Hadi artık söyle."dedim
-"Söylüyorum tamam. Hazır mısın?" dedi.
-"Ya Jimin hadi uzatma da söyle artık." dedim.
-"Tamam tamam. Karşı sınıftan iki kız kaydını başka bir okula aldırmış. Müdür ile görüştüm. Lisa için tamam dedi. Senin bizim sınıftan gitmeni istemiyorum ama eğer istersen sen de diğer sınıfa geçebilirsin." dediğinde sevinçle "Yaşasın" diye bağırmıştım. O heyecanla öyle bir ayağa kalkmıştım ki sandalye yeri boylamıştı.Kantindeki tüm bakışları üzerime çektiğimde etraftakiler Jiminle oturduğun için dedikoduya başlamıştı bile. Umrumda değildi. Jimin bana
-"Sakin ol deli kız" dediğinde kıkırdadım. Birden tekrar
-"Seni daha önce hiç bu kadar içten gülerken görmemiştim" dedi.
-"Çok teşekkür ederim Jimin. Bana dünyaları verdin emin ol. Nasıl teşekkür edeceğimi bilmiyorum." dedim.
-"Önemli değil. Çıkışta yemek ısmarlayarak teşekkür edebilirsin. Eğlenceli olacak. Aptal Tae Lisa'yı görünce ne yapacak bakalım?"dedi.
-"Tamam kabul. Ama öyle çok pahalı bir şeyler istemek yok bak. Durumumu biliyorsun." dedim.
-"Tabiki biliyorum dert etme. Sen benim dostumsun." dedi. Ben de ellerimi Jimin'in elinin üstüne koyup
-"Teşekkür ederim Jimin. Benim erkeklere karşı olan çekingenliğimi biliyorsun. İlk defa biriyle iyi anlaşıyorum. Bu arada bu mesele aramızda kalsın olur mu?" dedim. O da elinin üstüne elini koydu ve
-"Önemli değil. Tabiki aramızda.Ama şu arkadaki kaplan birilerini öldürmeden yanlarına gitsem iyi olur." dedi ve arkadaşlarının yanına gitti.Jimin gerçekten iyi biriydi. Ona çok ısınmıştım. Arkadaşlarının yanına gittiğinde Jungkook etrafa adeta ateş saçıyordu. Masadakiler Jimin'e "Ne ayak" der gibi bakış attığında o da "Boşver" dercesine elini salladı. Ben de müdürle görüşmek için yerimden kalktım
Jungkook'un ağzından;
Sabah o sinirle okula nasıl geldiğimizi anlamadım bile. Arabadan inince sınıfa çıktım. Bizimkileri bulamayınca kantine inmeye karar verdim. Merdivenlerden inerken Hyuna koluma yapışmıştı yine. Sülük gibiydi bu kız. Yapıştımmı bırakmıyordu. Kantinin kapısından girince bizimkiler yerindeydi. Ama Jimin yoktu. Yanlarına gittiğimde
-"Naber millet?" diye sordum.
-"İyidir senden naber?"diye sordu Nam Joon.
-"İyi ben de. Jimin nerede?" diye sorduğumda Hoseok kafasıyla bir yeri göstermişti. Gösterdiği yere baktığımda Jiminle Rose bir masada oturmuş konuşuyordu. Bu kız kimsenin gözünün içine bakamıyordu ama Jiminle gayet rahat konuşuyordu. Sebepsizce içimi daha büyük bir öfke sardı. Neye sinirlenmiştim ki yine. Bu kızın herşeyi beni deli ediyordu. Babamı ayarttığı yetmemiş gibi bi de Jiminle oynaşıyordu. Sabah olanlar da gözümün önüne gelince daha çok sinirlendim. Gözümü üstlerinden ayıramıyordum. Yoongi bana dönüp
-"Hayırdır Jungkook. Ne oldu geldiğinden beri burnundan soluyorsun?" dedi.
-"Şu kıza fena kıl oluyorum. Aklımda onun için şahane planlar var. Ama bu Jimin ne konuşuyo bu kızla onu anlamadım." dedim
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Asosyal | RoséKook | ( BTS × BP )
FanfictionBen Chae Young. Dışardan bakıldığında asosyal bir insanım. Ama bunun bir sebebi var elbette. Hayat sürprizlerle dolu. Kim derdi ki lisede birinden bu kadar nefret edeceğimi ve onunla yıllar sonra tekrar karşılaşacağımı. Asıl hayatım şimdi başlıyor.