Rose'nin ağzından;O aptalla konuştuktan sonra sinirlerim bozulmuştu. Sürekli karşısında ağlayıp durmaktan,beni eziklemesinden bıkmıştım zaten. Hayatta kalmam için bir sebep de yoktu.
Sınıfa koştum ve birinden makas istedim. Makası alır almaz da lavaboya koştum. Bu çile artık bitecekti. Babamın yanına gidecektim. Onu çok özlemiştim zaten.
Jung Kook'un ağzından;
Aish! Bu kız demin ne ima etti aceba. Artık hayatta olmamalıyım ne demekti ya? Yoksa intihar falan mı edicek? Aish ne yapıcam şimdi ben.
Kendi kendime söylenmem bittiğinde sınıfa koştum. Rose sınıfta yoktu. Endişeden ne yapacağımı şaşırmıştım artık. Tüm sınıfa
-"Rose nerde bilen var mı?"diye sordum.
Kendi grubum da dahil herkes bana şaşkınca bakarken ön sırada tırnaklarıyla uğraşan bir kız umursamazca
-"Az önce benden makas aldı ve koşturarak gitti." dediTelaştan ne yapacağımı şaşırmıştım. Birinin benim yüzümden ölmesine izin veremezdim.
Nam Joon ve Seok Jin yanıma gelip beni koridora çıkardılar.
Namjoon:
-"Ne oldu Jung Kook? Ne bu hâl? "diye sordu.
-"Rose benim yüzümden intihar edecek. Onu acil bulmam lazım." dedim.
Seok Jin bana döndü ve
-"Ne yaptın oğlum kıza?" dedi
-"Biraz ağır şeyler söyledim galiba. Senin gibi ezikler yaşamamalı dedim ama susması beni daha çok sinirlendiği için. Ama o bana belki de artık daha fazla yaşamamalıyım dedi ve gitti."
Endişeyle sıraladığım cümleler yüzünden nefesim kesilmişti. Jin bana döndü ve
-"İyi bok yedin. Ne duruyorsun hadi arayalım."dedi.Tam arkamızı dönmüştük ki karşıdan gelen Jisoo ve Jennie'yi görünce yanlarına koşturdum. Sonuçta onlar Rose'nin arkadaşıydı. Belki nerde olduğunu biliyorlardır diye düşündüm.
Nam joon Jennie'ye
-"Rose'yi gördünüz mü? Çok acil?"dedi
-"Neden? Canınız mı sıkıldı? Yine o kıza eziyet mi ediceksiniz?"dedi Jennie
-"Sizinle daha sonra tartışırız bu konuları. Geç kalırsak Rose ölebilir. Gördünüz mü görmediniz mi?"diye sinirle bağırdım.
-"Nee! Ne yaptınız siz kıza? Ne oldu?"diye sordu Jisoo. Jin ona yanıt olarak
-"Bu gerizekalı fazla üzerine gitmiş intihar edebilir diyoruz çabuk şu kızı bulalım artık."dedi Jennie
-"Tamam. Siz gidip çatıya falan bakın bizde lavabolara bakalım." dedi.Yazarın ağzından;
Herkes koşarak bakmaları gereken yere baktı. Erkekler çatıda bulamayınca kızların yanına indi. Son bir lavabo kalmıştı. Erkekler kapının önünde beklerken kızlar içeri girdi ve hıçkırık seslerini duydular. Jennie kapıya yaklaşıp
-"Rose burada mısın canım?" diye sordu.
-"Buradayım." diye ağlamaklı bir ses geldi içeriden. Jisoo da kapıya yaklaştı ve
-"Hadi güzelim dışarı çık da konuşalım."dedi.
-"Çıkmak istemiyorum. Lütfen beni yanlız bırakın." dedi Rose.
-"Rose bak ölüm hiç birşeyi çözmez. Yanlış bişey yapma lütfen." diye konuştu Jennie.
Ardından Jisoo da ekledi
-"Hadi canım çık da konuşalım. Bak bu sorunu hep birlikte çözelim."dedi.Rose'nin ağzından;
Ağlamaktan kıpkırmızı olmuş gözlerim, sağ elimin içine bastırdığım makas yüzünden kan revan içinde kalmış okul formam ve yara bere içindeki elim ile dışarı çıkmıştım. Kızlar beni bu halde görünce dehşete kapılmıştı. Jungkook'a bir daha sinirlenmişlerdi. Jisoo ve Jennie bana sarıldı. Ben de ağlayarak
-"Benn... Yapamadım. O çocuk yüzünden canıma kıyamadım. Gözlerimi kapattığım anda karşıma babam geldi ve "sakın yapma canım kızım" dedi. Ben yapamadım."dedim ve ağlamam şiddetlendi.Bunun üzerine Jisoo ve Jennie tekrar bana sarıldı. Onlar bana sarılırken dışardan Jungkook'un bağıran sesi duydum. Kızlara dönüp şakınca
-"O burada mı?"diye sordum.
Jennie bana döndü ve
-"Seni bulmamızı o söyledi. Yaptıklarını da anlattı. Bi de bişey olmamış gibi kapıda seni bekliyor." dedi.
Ben ağlarken Jennie'ye
-"Onu burdan gönder lütfen. Yüzünü görmeye tahammülüm yok."dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Asosyal | RoséKook | ( BTS × BP )
FanfictionBen Chae Young. Dışardan bakıldığında asosyal bir insanım. Ama bunun bir sebebi var elbette. Hayat sürprizlerle dolu. Kim derdi ki lisede birinden bu kadar nefret edeceğimi ve onunla yıllar sonra tekrar karşılaşacağımı. Asıl hayatım şimdi başlıyor.