Rose'nin ağzından;
Sonunda çıkış zili çalmıştı. Son zile kadar uyumuştum. Bi ara sınıftaki Min Hyuna denen kız hakkımda konuşuyordu ama kulak asmadım.Zil çalar çalmaz koşarak sınıftan çıktım. Kapüşonlumu kafama geçirip kulaklıklarımı da kulağıma taktım. Hızlı hızlı yürüyerek yurda geldim. Hemen bişeyler atıştırıp part time işime gittim. Bir sürü müşteri gelip gidiyordu. Ben de boş bulduğum anlarda ders çalışıyordum. Saat gece 1:30 civarıydı. Marketi sabahçı arkadaşa devretmeme az kalmıştı. Kapıdan biri girdi. Rafların arasında dolanıp yanıma yani kasaya geldiğinde ben de kitabımla ilgileniyordum. Yaşadıklarım ve yapım gereği çocuk olmadıkları sürece insanları gözlerine bakamıyordum. Kafamı kaldırmadan
-"Buyurun efendim." dedim
-"Ya sen şu bizim sınıfa yeni gelen kız değil misin? "diye sorduğunda şaşkınlıkla kafamı kaldırmamla birlikte Jimin'i gördüm. Jung Kook'un grubundandı ama aşırı tanıdık geliyordu.
-"Evet." dedim kısaca. Uzunca yüzüme bakıp
-"Bir yerden aşırı derecede tanıdık geliyorsun ama nereden? "diye sordu.
-"Aslında sen de tanıdık geliyorsun.Aceba hiç Deugu'da okudun mu?"dedimSorum üzerine aklına gelmişçesine gözleri parladı ve kafasını kaşıyıp gülümseyerek
-"Aynen ben de nereden tanıyorum diyorum. Ortaokuldayken babamın işi için 1 yıl Deugu da okumuştum. Hatta aynı sınıftaydık değil mi?Tae hyung da aynı sınıftaydı bizimle hatırlarsan. Bi de Lisa vardı sanırım. Sürekli Tae ile kavga eden kız. Ona ne oldu? Siz iyi arkadaştınız yanlış hayırlamıyorsam."dedi
-"O Seul'de. Aslında okulda boşluk olsa kaydını buraya aldırmayı düşünüyordu ama bilmiyorum."dedim
-"Biz ilk başlarda her ne kadar anlaşamasakta sonradan iyi arkadaş olduk onunla. Şu okul işini bi araştırayım ben sana döneyim olur mu? Onunla tekrar aynı okulda okumak isterim. Kafa kızdı Lisa. Bu arada seninle orta okulda bile bu kadar konuşmamıştık. Fazla çekingensin." dediBen başımı eğip utandığım sırada diğer arkadaş geldi ve artık gidebileceğimi söyledi. Jimin'e veda edip kıyafetimi değiştirip dışarı çıktım. Saat 2'yi geçiyordu. Kapının önünde Jimin'i görmemle ufak çaplı bir şok geçirmiştim.
-"Sen gitmemişmiydin?"dedim
-"Hayır seni bekledim. Bu saatte bir kızın tek başına burada dolaşması bile yeterince tehlikeliyken seni evine tek gönderemem."dedi
-"Düşündüğün için teşekkürler ama herzaman gittiğim yol. Gerek yok inan bana."dedim
-"O ben seni görmeden önceydi. En azından bu günlük tek gidemezsin." dedi.Her ne kadar kabul etmesemde önceki gün neredeyse sarhoş bir adam tarafından taciz ediliyordum. Mecbur kabul etmiştim ve şu an birlikte havadan sudan konuşuyorduk. Jimin iyi biriydi.
-"Markette çalıştığımı kimseye söylemezsin değil mi?"dedim kafamı yerden kaldırmadan.
-"Tabiki ama çalışmak utanılacak bişey değil Rose." dedi
-"Biliyorum ama sadece kimseyle uğraşmadan sakince okulumu bitirmek istiyorum. Beni anla lütfen kimseye bahsetme olur mu?" dedim
-"Tabiki. Ama Jung Kook kafayı sana takmış. Öyle sakin bir okul hayatı bekleme bence." dedi
-"Neden taktı bilmiyorum. Sadece babası bana burs veriyor o kadar. Ama o sanki babasını elinden almışım gibi davranıyor. "dedim
-"Jung Kook çok kıskançtır. Sevdiği herşeyi kıskanır. Babasını da senden kıskanıyor büyük ihtimalle. O yüzden çok fazla bulaşma ona. Sana hayatı zehir edebilir. "dedi
-"Teşekkür ederim söylediklerin için. Bu arada yurdum burası. Bıraktığın için teşekkürler." dedim
-"Rica ederim. İyi geceler Rose."dedi
-"İyi geceler Jimin. "
Diyip yurda geçtim.Erkeklerden nefret ediyordum ama onunla konuşmak iyi gelmişti. Şimdi herşeyi Lisa'ya anlatma vaktiydi.
Lisa ortaokuldayken Tae Hyung'dan hoşlanıyordu. O yüzden ona hırçın davranıyordu. Sonra Jimin ve Tae okuldan gittiklerinde çok üzülmüştü ama kısa sürede toparlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Asosyal | RoséKook | ( BTS × BP )
FanfictionBen Chae Young. Dışardan bakıldığında asosyal bir insanım. Ama bunun bir sebebi var elbette. Hayat sürprizlerle dolu. Kim derdi ki lisede birinden bu kadar nefret edeceğimi ve onunla yıllar sonra tekrar karşılaşacağımı. Asıl hayatım şimdi başlıyor.