-6-

197 6 8
                                    

Özür dilerim biraz ara verdim.Kişisel problemlerimden dolayı hikaye yazmayı unuttum :D.Tekrar kusura bakmayın umarım beğenirsiniz...

 Mira'nın ağzınddan:

 AMAN TANRIM.AzöncebenBuğraylaöpüştüm. İlk öpücüğümü sevdiğim kişiye vermiştim tam da olmasını istediğim gibi.Ve az önce bir şey fark ettim. Şu "First kiss" olayı gerçekten söylendiği kadar varmış. Az önceki yaşadıklarımız aklıma geldikçe kırmızıya dönüyordum.Aptal aptal sırıtıyorum ve tam olarakta aptal aşıklar gibi davranıyorum.

  Beceriksizliğim yüzünden rezil olmuştum onun şekilli ve öpülesi dudakları ustalıkla benimkini kavrarken ben sanki nefes almaya çalışan bir goril gibi davranmıştım. Gerizekalı ben , gerizekalı ben ... Offf ya..

  Neyse Eylülü uzun bir aradan sonra ilk defa gülerken görmüştüm ve benden yemek hazırlamamı istiyordu.Bu fırsat kaçmazdı hemen çok ahım şahım olmasa da bir sofra hazırladım ve eylülü çağırdım sonrada aşağı kata salona ilerledim Buğra koltuğa yayılmış bir biçimde televizyon seyrediyordu.Bu hali beni güldürmüştü. Benim güldüğümü görünce televizyonu kapatıp ayağa kalktı ve belimi kavradı "Evet güzellik bu gülüşünü neye borçluyuz ? Yoksa öpüşmemiz seni çok mu etkiledi ?" diyip masaya oturdu.

  Ben yine utancımdan kızarıp bozardım tabi.Bu ne ya bir günde bukalemuna döndüm. Sessizce yemeğimizi yerken Eylül sinsi sinsi gülümsüyordu.Sonrada konuşmaya başladı "Bizim yavru kuşun sevgilisini tanıyalım bakalım.." sözünü yarıda kesip "Biz sevgili değiliz" dedim Eylül şaşkın şaşkın bana bakarken "Ee sizi öpüşürken gördüm bildiğim kadarıyla bunu sevgililer yapar " diyip gülmeye başladı Buğra bıyık altından sırıtıyordu.

  "Sevgili değil miyiz ?" "Öyle miyiz?" diyip çok başarılı olduğum tek kaşımı kaldırma hareketini yaptım. "Galiba değiliz ha ?" diyip gülmeye başladı.

  Bu sırada Eylül bir kahkaha patlattı gözünden yaşlar akana kadar gülmeye devam etti en sonunda karnını tutarak doğruldu ve konuşmaya başladı "Tanrım bende kendimi psikopat sanardım." dediğinde benim duygularım incinmişti ne yani Buğra beni bir arkadaş gözüyle mi öpmüştü ? Belki de sadece beni susturmak için öpmüştü.

  Yavaşça masadan kalktım ve odama doğru ilerledim. Eylül arkamdan sesleniyordu ama ben ne dediğini tam olarak anlıyamamıştım. Çünkü sesler bir uğultu halini almıştı.Tam sendeleyip düşecekken biri yardımıma koştu ve beni kaldırdı gözlerim kararıyordu bana yardıma gelen kişi ise Eylüldü.Gözlerinde endişe vardı fısıltı halinde "Haplar" diyebildim ancak başını tamam anlamında sallayıp beni odama götürdü ve koşarak hapları almaya indi geri geldiğinde ise " Buğrayı yolladım " dedi.

  Ne yani hiç ikiletmeden gitmişmiydi ? Ne bekliyordum ki yine kalıp benimle bir bebek gibi ilgilenmesini mi ? Çok salağım hemen birinin şefkatine inanabiliyorum.

  Eylül " Sana uyku ilacı da getirdim rahat rahat uyursun uyandığında da biraz konuşuruz" diyip bana bir ilaç uzattı bende kafamı tamam anlamında sallayıp ilacı içtim  ve sonra uyku beni huzurlu kolları arasına aldı...

  3 GÜNLÜK BİR UYKU SONRASI: 

  Gözlerimi açtığımda bana endişeyle bakan Eylülün gözlerini gördüm ağlamaktan şişmiş gibiydi uyandığı gördüğünde hemen üzerime atladı ve "Seni şapşal yavru kuş sana bir şey oldu sandım" diyip buruk bir şekilde gülümsedi.

  Diğer tarafıma döndüğümde Ozan oradaydı en son beni okulda bıraktığından beri ona sinirliyim.Ona hiç uzatmadan "Git" dedim. Sonradan çaktım jetonum ne kadar da köşeli Ozanı Buğra yollamıştı sonuçta kuzenlerdi. "Seni o yolladı değil mi ? " diyip Ozana döndüm o da kafasını evet anlamında salladı.

  Bende ona aynen şöyle dedim "Çok sevgili "arkadaşım" Buğraya birdaha bana yaklaşmamasını ve bundan sonra hiç bir şekilde evime gelmemesini söylermisin ?" diyip onu evden yolladım.Ve tekrar huzurlu bir uykunun kollarındayım...

  Buğra'nın ağzından .

  Ben nasıl bir pislik yapmıştım öyle resmen tam bir piç gibi davranmıştım önce onu öpüp sonrada arkadaşmış ve hiçbirşey olmamış gibi davranmıştım.Halbuki bu onun için ne kadar önemli biliyordum . Arabayı çok hızlı sürdüğümü yeni yeni farkediyordum benim frene basmama zaman kalmadan acı bir fren sesi yankılandı sokaklarda ve sonrası karanlık ...

  4 AY SONRA MİRA :

  Tam 4 aydır o mavi hastane önlüğü içinde yatıyor o akşam terden sırılsıklam bir halde kalbime sanki bir ok saplanmış gibi uyanmıştım çünkü rüyamda onun bir tırın altında kaldığını görmüştüm ertesi sabah onu herşeyi bitirmek için aramıştım. Ama aldığım tek cevap hastanede olduğuydu ....

∞ AŞK ∞Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin