Rival || Taekook [Çeviri]

4

"Jeongguk, en sevdiğin hayvan ne?" kız sordu. Jeongguk etrafında ki kız kalabalığıyla sırasında oturuyordu.

"Yavru kedi?"

"Ehh, benim de. Evinde var mı peki?"

"Hayır, ama buldum. Az önce," Jeongguk, Taehyung'u tişörtünden tutarak geriye çekti. Taşıdığı kağıt yığınını yere düşürmesine sebep oldu.

"Jeon! Ne yapıyorsun!" Taehyung, Jeongguk'un eline vurarak ittirdi ve hemen saçılmış kağıtları toplamaya başladı.

"Yardım lazım mı?"

"Hayır."

"Emin misin?"

Taehyung arkasına döndü, "Evet, eminim!" Taehyung'un burnu neredeyse Jeongguk'un burnuna değiyorken, gözleri kocaman oldu. Jeongguk aksi gibi onun için arkasına, dizleri üzerine çokmüştü, geriye döndü.

Aniden dünkü sahneyi hatırlayınca kafasını hızla sallayarak kâkülleriyle gözlerini gizledi, "Y-yardıma ihtiyacım yok, uzak dur benden."

Jeongguk elini başına yaslayıp gülümsedi, "Hayır."

Taehyung ofladı ve Jeongguk'a dikkat vermeden kağıtları toplamaya devam etti.

"Taehyung~" dedi Jeongguk. "Taehyungie!"

"Şu sikik çeneni kapatır mısın ve dediğim gibi bana ismimle seslenme!" Taehyung bunu der demez eliyle ağzını kapattı.

"Uh oh, Taehyungie kötü söz söyledi." Dedi Jeongguk bir çocuk sesini taklit ederken.

"Onu görmezden gel." Dedi başka bir ses, Yoongi dizlerinin üzerine çöktü, kalan kağıdı alıp Taehyung'un eline tutuşturdu.

"Teşekkürler, hyung."

"Elbette," Yoongi, Taehyung'un saçını okşadı ve dik dik Jeongguk'a baktı, "Ona yaklaşmamanı söyledim sanıyordum."

Jeongguk gülümsedi, "Peki, neden seni dinlemeliyim?"

"Zorunda değilsin ama yumruğum yüzünü öpmeden yapsan iyi edersin," Yoongi onu tehdit etti.

Jeongguk ıslık çalarak ayağa kalktı, yapısı apaçık Yoongi'den daha büyüktü ama Yoongi'nin bakışları ürkütücüydü. "Vay canına, çok korkutucu."

Yoongi, hiç tereddütsüz Jeongguk'un yüzüne sert bir yumruk geçirdi. Ancak, Jeongguk o kadar da etkilenmedi. Kızlar ani kavgaya çığlık atarken, Taehyung acele edip Yoongi'yi sürükledi.

Jeongguk'un mutlu atmosferi yerle bir oldu ve dünden kalan korkutucu yüz ifadesi belirdi. Herkesin vücudunu bir ürperti sardı, mutlu ve playboy Jeongguk'un yüzünde hiç böyle bir ifade görmemiştiler.

Jeongguk ağzındaki kanı tükürdü ve nerdeyse hırlayarak, " Kural iki, şiddet yok. Biraz hayal kırıklığına uğradım, Bay Okul Başkanı'nın kardeşi okul kurallarını bilmiyor."

Ama gerçekte, kimse cidden okul kurallarını bilmiyordu, her neyse.

Jeongguk topukları üzerinde dönüp, revire doğru ilerledi, "kibarlığımın burs için olduğunu sanma."

______