10

10K 617 263
                                    

Taehyung, Jeongguk'a sıkı bir şekilde sarılıp başını kaslı sırtına yaslarken aralarındaki boşluğu tamamiyle kapatmıştı.

Jeongguk'a baktığında bilinçsizce, havada uçuşan saçlarıyla birlikte çok sevimli göründüğünü düşünüyordu. Ne düşündüğünü farkettiğinde başını sallayarak düşüncelerinden uzaklaştı, burnunu Jeongguk'un sırtına sürterek ona daha da sokuldu.

Aynı anda Jeongguk, kırmızı ışıkta motoru durdurdup arkasına döndüğünde Taehyung'un ufacık bedeniyle, yüzünü sırtına iyice yasladığını gördü.

"Taehyung?"

"İsmimi ağzına alma!" Taehyung bir talepte bulunmuştu veya bir şey istemişti ama Jeongguk tam olarak ne dediğini seçemedi. Başını yana çevirip uzun kirpikleri altından doğrudan Jeongguk'un gözlerine baktı.

Hafif pembe bir renk Jeongguk'un yüzüne doğru yayılıyordu fakat zar zor görülüyordu, "Taehyung

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Hafif pembe bir renk Jeongguk'un yüzüne doğru yayılıyordu fakat zar zor görülüyordu, "Taehyung..."

Taehyung kaşlarını çattı, "Sana dedim ki-"

Jeongguk lafını böldüğünden cümlesini bitiremedi, " İnanamıyorum, bu kadar kısa bir zaman diliminde ben şimdiden..."

Taehyung, Jeongguk'un dudaklarını okumaya çalışırken kaşlarını çattı. Korna sesleri Taehyung'u daha fazla şaşırtmak dışında bir işe yaramıyordu. Jeongguk, gerçek içine işlediğinde dudaklarını aralayıp gözlerini büyüttü. Motoru tekrar çalıştırdı, "Neler düşünüyorum böyle?" kendi kendine mırıldanıp sertçe alt dudağını ısırdı. Rüzgâr kendini Jeongguk'un yüzüne çarparken, soğuktan titredi ama hiçbir şey yanaklarına yayılan sıcaklığı serinletmesine yardımcı olamadı.

_

"İşte geldik." Jeongguk geldiklerini duyururken, motoru durdurup kaskını çıkardı ve direksiyon kulbuna astı. Elini dağınık saçları arasından geçirerek orjinal haline getirdi.

Taehyung'un koltuktan inmeye çalışırken neredeyse tökezlemesiyle, ağzından küçük bir kıkırdama kaçmasına engel olamadı.

"Sen az önce bana güldün mü?"

"H-hayır gülmedim." Jeongguk, Taehyung'un gözleri dışında her yere bakarken ellerini cebine sokmuş, ıslıkla rastgele bir melodi mırıldanıyordu. Taehyung ona yandan bir bakış atıp kaşlarını çattı, "Hmm tamam, madem öyle diyorsun."

Taehyung kaskını çıkarıp, astığında sordu, "Burası neresi?" Büyük yazılarla yazılmış tabelayı okudu, "Büyük ve Sert, Tam Sevdiğin Gibi," yazıyordu.

Taehyung başını, yüzünde kendini beğenmiş bir gülümseme olan Jeongguk'a çevirdiğinde korkuyla yüzü kasıldı, yavaşça geriledi. Ne yazık ki, Jeongguk ona izin vermeyip Taehyung'u bileğinden tutarak kucağına cekti ve rahatlıkla kaldırdı.

"Bırak beni!" Taehyung, Jeongguk'un koluna vururken bağırdı ama pek bir faydası yoktu. Jeongguk yerinden bile oynamayıp onu kapıya doğru taşımaya devam etti.

__Jeongguk, zorlukla Taehyung'un tişörtünü çıkardığında utançla çığlık attı, "Ne yapıyorsun!" Taehyung hayıflanırken kollarıyla olabildiğince kendi bedenini sarmaladı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

__
Jeongguk, zorlukla Taehyung'un tişörtünü çıkardığında utançla çığlık attı, "Ne yapıyorsun!" Taehyung hayıflanırken kollarıyla olabildiğince kendi bedenini sarmaladı. Jeongguk bu manzaraya esir olurken, onaylar biçimde başını sallayıp ona bir çift kıyafet attı, "Dışarıda bekliyor olacağım," ye haber verip, Taehyung'u şaşırmış bir halde bırakarak çıktı.

Taehyung kıyafetleri giydikten sonra, başını kapıdan dışarı uzattığında, sandalyede oturmuş çikolata yiyen Jeongguk'a odaklandı. Jeongguk onu farkettiğinde kalkıp, sırtını gerdi ve önce başını sonra kollarını da esnetti, "Dışarı gel," teşvik edici şekilde konuştuğunda Taehyung yavaşça ortaya çıktı. Önündeki koca duvarı gördüğünde şaşkınlıktan nefesi kesildi, "Kaya tırmanışı?"

Jeongguk hımlayıp ellerini toz dolu torbaya batırarak cevapladı, "Ne olduğunu düşünmüştün?"

"H-hiçbir şey." Jeongguk'un daha önce yaptığı gibi kekeledi. Masadaki çikolatalara bakarak rastgele bir tonda ıslık çaldı.

"Berbat yalan söylüyorsun."

"Sen benden betersin."

"İnek, muhtemelen iyi bir iniş bile yapamazsın."

Taehyung'un sol gözü sinirden seğirirken sağ kulağını ovaladı, "Pardon biri bunu benim için çevirebilir mi. Gerizekalıca bilmiyorum da. Ah doğru, benim hatam, bu dili sadece sen konuşuyorsun."

Jeongguk sinirle güldü, " Gerçekten çok komiksin. En azından senden daha iyi Korece konuşuyorum, Bay İkinci Sıra."

"Ne-"

Jeongguk, iki kulağını da avuç içiyle kapatıp hiçbir şey duymuyormuş gibi davrandı, "HAYIR DİNLEMİYORUM Kİ."

"Kaç yaşındasın sen..."

"Senden daha genç, oppa." Jeongguk tiz bir sesle cevapladı ve Taehyung'a göz kırptı. Bu Taehyung'u titretip iğrentiyle üst dudağını yukarı kaldırmasına sebep oldu.

Jeongguk, Taehyung'un nasıl göründüğüne kahkaha attı ve daha sonra bu kahkaha yerini her zamanki umursamaz sırıtışa bıraktı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Jeongguk, Taehyung'un nasıl göründüğüne kahkaha attı ve daha sonra bu kahkaha yerini her zamanki umursamaz sırıtışa bıraktı. Başını yana yatırıp bileğinden destek alarak boynunun kütürdemesine sebep olup ellerindeki fazla tozu silkeledi, "Sana şu kaya tırmanma işinin nasıl olduğunu göstermeli miyim?"

____

Sabahlarken bölüm atayım dedim

Bye♡

Bye♡

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



Rival || Taekook [Çeviri]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin