Talihsiz

37 2 1
                                    

O anda tek hatırladığım şey muhafızları öldürdükten sonra şehir merkezine doğru yol aldığım... Ancak olup bitenden sonra bir anda uyuşturulmuş gibi hissettim ve gözlerim karardı...

''PEHH!!!'' Bir anda uyandım, yüzüme su dökülmüştü. Muhtemelen boğazıma kaçmıştı ki öksürerek ağzımdan attım sıvıyı... Yanımda iki muhafız dikilmişti. Anladığım kadarıyla Hırsızlar Loncasındaki şerefsizler beni kendi merkezlerine götürmüşlerdi. Maskemi çıkartmışlardı. PattisLordu olduğumu öğrenmişlerdi. İşim bitmişti. Ölsem de pek bir şey fark etmeyecekti. O anda düşündüklerim bunlardı.

Beni bembeyaz bir odaya götürdüler. Duvarların yapısına bakacak olursak kimse benim sesimi duyamayacaktı. Mutlaka bir ceza uygulanacaktı... Geçerken bir kaç adamın cebine baktım. Adamlar Kronlar için çalışıyorlardı. Bu çok kötüydü, çünkü Kronis savaştıkları bir ırktı. Eğer Lord'u kimsenin görmeyeceği bir yere götürdüler ise, mutlaka acı içinde ölmesini görmek istiyor olacaklardı.

Odaya gidip kapı kitlendikten sonra bir camdan beni izlediklerini gördüm, bembeyaz ve ses yalıtımlı bu odadaki tek cam orasıydı. Arkada 3-4 adam bir tuşlu bir makinenin önünde birkaç şalteri açtı. Hemen siyah bir duman tüm odayı sardı. Ciğerlerimi ve soluk borumu hissedemiyordum. Aşırı öksürdüm, delicesine. Ve ardından yere düştüm. Adamlar beni ölü sandılar, bende ölmek üzere olduğumu düşünüyordum. Kapılar açıldı ve adamlardan bir tanesi, ''Cesedi yakın'' dedi. Hemen ardından, sol gözüm kırmızıya dönüştü. Göz-bebeğim hala siyahtı. Ancak yinede hafif bir kırmızı, hafif bir renk sıcaklığı görüyordum. Nasıl olduğunu bilmediğim bir şekilde ayağa kalktım. Ve damarlarımdan bir anda gölgeler çıkıp, simsiyah bir hançer oluşturdular. Hançerde gümüş bir desen vardı.

Tüm bunlar olurken adamlar da durmadılar ve kılıç ile baltalarını çekmiş en az 25 adam bana doğru koştular. Bir şekilde bu güce sahip olmuştum... aslında, bununla doğmuşum gibi hissettim ve alışıktım sanki. Simsiyah ve kararmış ellerimle, insanüstü bir hızla adamlara koştum. Bunun olacağını bilmiyordum, herşey yavaş çekim gibi geliyordu. Ancak ben istemeyerek o 25 adamı 1.2 saniye içinde doğradım. Her yer kan gölüne dönmüştü. Yavaş yavaş yoruluyordum, ve bu...bu gücün enerjisi bitmeden önce buradan çıkmam gerekiyordu. Halkım beni çoktan merak etmişti... Muhtemelen.

Bu güç hayatıma nasıl etkiler edecek hiçbir fikirim yoktu. Ancak bir şeyden emindim... BUNUNLA SAVAŞIN YÖNÜNÜ DEĞİŞTİREBİLİRDİM!

PattisLandHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin