Arena I

9 0 0
                                    

30 Dakika boyunca bekledim. Beklerken diğer havalı isimler ile benim takma adımın basitliği gözüme çarptırılıp durdu, sinirim de bozuldu tabii. Neden bilmiyorum ama dövüşme isteğim kaçtı. Tam uykuya dalacakken ismim bağırılarak söylendi. Görevliler beni arenanın içine attı, hızlıca ve doğrudan. Ne olduğunu şaşırdım. Bana ''hançer mi, kılıç mı?'' diye sordular. Hançeri seçtim. Rakibim de arenaya girdi.

Hafif kaslıydı, bir ceket giyiyordu ve fazlasıyla rahattı. Esnedikten sonra, ''Neden beni bunun gibi bir bücürle dövüştürüyorsunuz? Hiç eğlenceli değil.''

Gülümsedim ''Sanırım sadece eğlence için buradasın. Açıkçası, ben de eğlenmeyi oldukça seven biriyimdir.'' Hançerimi hızlıca kınından çıkarttım. ''Açıkçası bu işlerde yeniyim ama rekabette yenilmeyi sevmem.''

''Çocukları sevmem...'' Buharıyla etrafındaki tüm tozu kaldırdı ''Ama büyük konuşan amatörlerden nefret ederim.''

Hızlı bir hamle yaptım, ancak adam hemen kayboldu. Buhar gücünü kullananlar bu kadar sinsi olabiliyor demek, nereye kaçtığını bile görememiştim. Sadece 1 saniye olmuştu ve arkamdan bana eliyle nemli bir buhar gönderdi. Altı üstü bir hava kütlesi beni 5 metre yukarıya uçurdu! Nasıl olduğunu bilmiyorum ama hızlıca yukarıya sıçradı, ve yüzüme bir tekme atmaya çalıştı ''Havadayken rakibe vurmak ve onun daha da yükselmesini sağlamak'' Tekmeden kaçtığım anda... ''Çok tatmin edi...'' Cümlesini bitiremeden kafamı tekmeden kaçırdım, ve bu sayede kalçasını savunmasız hale getirdi. O anda şunları söyledim;

 ''Deneyimli olsan bile teknik bilgin eksik!'' Kalçasının üst kısmının belli bir bölgesine yumruk attım. ''Vücutta bulunan en hassas sinirlerden bazıları da kalçaların iç kısmında bulunur. Bu bölge dokunmaya karşı bile hassastır.'' Çok şaşkınlaşmıştı. Seyircilerin yüzlerinde de bir merak oluştu. Rakibim dedi ki ''Kendini bir şey sanma, tekmelerim öyle hızlıdır ki...Ne?!'' Sözünü kesti ve aşırı şaşkın bir yüz şekline büründü, oldukça çirkindi. O sırada kıkırdadım. 

''Kalçalardaki sinirlerin çok hassas olduğunu bilmiyorsun demek! Doğru bir yere darbeni yaparsan çok geniş bir bölgeyi uyuşturabilirsin!'' Bana o sırada dedi ki: Piç kurusu! Hile yaptın!  

''Sol bacağını kullanacağın çok belliydi! Havadayken o ayağını arkaya doğru bıraktın, bu da kalçanın hangi tarafını pataklamam gerektiğini gösterdi!'' Onun bacaklarını kavradım ve karnına doğru bir darbe yaptım. Tam vurduğum sırada, gözlerim kanlandı ve yarım saniyeliğine bütün enerjim koluma toplandı. Yumruğu indirdiğim anda yakıcı bir darbe vurduğumu anladım, rakibim arenanın diğer tarafına uçtu! ''Bir gram taktik, bir kilo kültüre çeliğe beterdir. Seni yenmemin tek sebebi de buydu.'' Havada giderken de bana sadece şunu söyledi.  ''Ulan!''

...

Arenanın üst tarafından bir ses duydum ''Karar verildi, Yunus bu dövüşün galibi olmuştur!'' Kalabalık ismimi bağırıyordu. Güzel bir histi... 

PattisLandHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin