Bazen anlamıyordu insan
Kendine ne olacağını
Ya da çok güveniyordu
O benim yarattığım diyordu
O an gelir ki bazen
Kimse diye bir şey kalmazkenGözlerimi açtığımda sandalyede bağlanmış şekildeydim. Ortaklıkta kimse yoktu. Ufacık bir ses bile yoktu. Ne olduğunu idrak etmeye çalışırken Belfü bana doğru yaklaştı. Hiç bir şey demeden beni inceliyordu.
" Teşekkür ederim Aybars. Öğrettiklerin için. "
Ne demek istemişti ki şimdi bu.
" Açık konuş sanırım seni fazla hafife aldım.Diğerlerine naptın?
Hiç bir şey demeden ilerde bulunan kavonoza doğru yaklaştı. Kapağını açtığında gözlerime inanamadığım bir şey gördüm. O kavanozun içinde yeni oluşan bir insan vardı. Bunu o yapmıştı. Sanırım uyumaya başlayalı 1 gün değil belkide 1 ay olmuştu.
Lanet olsun deyip ağzımdan arka arkaya küfürler sıralandı. Belfü yeni bir insan yapıyordu. Herkesi uyutmuştu. En başta da beni.
Nasıl bu kadar salak olabildiğimi düşündüm. Sürekli laboratuvarda çalışması, yapılan her işi incelemesi . Ahh aklım ermiyordu. Nasıl bu kadar kısa sürede bunları öğrenmişti ki.Başıma aldığım bela fazla büyümeye başlamıştı. Bi çözüm dedim kendi kendime. Böyle devam ettikçe sonuca varamayacaktım. Ne yapmam gerektiğini düşünürken Belfü hiç durmuyordu. Sürekli önünde dolanan kodlarla uğraşıyordu.
" Sen ne yaptığını zannediyosun. Bırak beni ve sana her şeyi anlatayım."
" Bana her şeyi anlatacaksın demek . Ne anlatacaksın acaba böcekten insan yaptığın beni mi anlatacaksın? Yoksa yapamayıp da öldürdüğünüz diğerlerini mi? Ah pardon bi de benim geçmişimi unutamam var dimi. Senden hiç bir şey duymak istemiyorum lanet herif. Birazdan tekrar güzel uykuna kaldığın yerden devam edeceksin. Bende sizi mahvedeceğim. "
Ne saçmalamaya başlamıştı ki bu. Demek her şeyi biliyordu. Bilerek susmuştu. Her şeyi planlamıştı ve uygulama zamanı gelmişti.
" Bu saçmalığa şuan bi son vermezsen tekrar uyandığımda yemin ederim seni yok edeceğim. Ufacık bir tanen bile kalmayacak Belfü. "
Açıkca onu yok edeceğimi söylemiştim ama hala değişen bişey yoktu. Tekrar uyumadan önce son duyduğum şey hatırlayacağım bir şeyin olmayacağıydı. Ne demekti bu şimdi. Bu böceğin aklında düşündüğümden çok fazla şey vardı.
Ve artık elimden gelen bir şey yoktu. Kendi yaktığım ateşte kendimi yok edecektim sanırım.Kendimi yatağımda bulduğumda koltukta hala uyuyan Belfü'yü gördüm. Ne olmuştu bana ? Nasıl buraya gelmiştim ? Belfü neden koltukta uyuyordu ?
Başımdaki müthiş ağrıyla birlikte bi süre yatakta oturmaya devam ettim. Sanırım fazla düşünmek beni iyice yormaya başlamıştı. Ondan bu kafa karışıklığı içindeydim. Belfü beni iyice yormaya başlamıştı. Ona karşı değişen hislerim ve ondaki giderek büyüyen uzaklık beni de kendimden uzaklaştırmaya başlamıştı. Kendimi bilmez ne yaptığımı hatırlamaz bir hal almıştım. Biraz toparlanmaya ihtiyacım vardı.Profesörde dahil olmak üzere herkeste kafa karışıklığı söz konusuydu. Diğerleri pek hissedemese de profesör bi anlam çıkarmaya çalışıyordu. Yeni oluşan insanları ne zaman kavanozdan çıkardığını hatırlamıyordu. Toplanmış olan ufak böcekleri kimin getirdiğini hatırlamıyordu. Sanırım tek yorgun olan ben degildim.
Kafamda değişmeyen tek şey Belfü'nün her zamanki suskun ve çalışkan haliydi.
Bazen bana olan bakışlarını yakalıyordum. Kendisini çok iyi kontrol edebiliyordu. O an ne hissettiğini pek anlamıyordum.Geceyi dışarda dolanarak geçirmek cazip bir fikir gibi gelmişti. Bir taraftan Belfü'yü düşünüyor diğer taraftan düşünmemeye çalışıyordum.
Bir sağ bir sol düzenli aralıklarla devam eden adımlarımı durduran şey Belfü'nün yanımda belirmesiydi." Sende mi sıkıldın? "
" Hayır Aybars. Yanına gelmek istedim. Odadaki yokluğun kötü. "
" Benimle konuşmuyordun en son. Ne zamandır yokluğum dikkatini çekmeye başladı. "
" Odada nefesini hissedemeyene kadar Aybars. "
Derin bir sessizlik olmuştu. Bana yaklaşma sebebini bilmiyordum. Yeni öğrendiği duygularını pekiştirmeden onu anlamam mümkün değildi. O sadece kendini keşfetmeye çalışan birisiydi. Benimle kendisini arayan birisi. Onun bu konuşmalarını dikkate almamayı öğrenmem lazımdı. Onun bu güzelliğine kapılmayı bırakıp mantığımı harekete geçirme zamanı çoktan gelmişti.
Belki onu anlamam için onun gibi davranmam işe yarayabilirdi.
Yavaşça ona doğru döndüm. Daha önce hiç dokunmadığım ellerine kaydı gözlerim. Bu kez oynama sırasında bendeydi. Duygularını körükleme vakti gelmişti. Madem o kendini tanımak için can atıyordu. Bende buna yardımcı olacaktım.
Yanımda sessizce beklerken ellerine dokundum. Avuç içlerimin arasına hapsettiğimde önce gözlerinde şaşkınlığı gördüm. Ardından giderek artan heyecanı. Ani değişimler yüzünden duygularını kontrol edemiyordu. Gözleri ellerimin arasında kapanmış olan parmaklaını arıyor gibiydi. Bir süre daha ellerimizi izledi. Biraz utangaç bir edayla başını bana çevirdi. Karanlıkta kırmızı gözleri alev gibiydi. Beni içine çekmeye çalışan ve yakacak bir alev gibi.
O aleve kendimi teslim edecektim. O bana bakmaya devam ederken bu kez yavaşça dudaklarına kapanan ben oldum. Sessizce beklemeyi sürdürürken aynı hızla geri çekildim. Hala tepkisini ölçmeye devam ediyordum. Giderek azalan şaşkınlığın arkasında bu kez gördüğüm şey gözlerindeki saklamaya çalıştığı tebessümdü. Başaracaktım.
Böceğimi tamamen bana ait edecektim. O benim böceğim benim kar tanemdi.Sizce yeni bir insan daha oluştu mu ?
Belfü ve Aybars ikilisi olabilecek mi ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HATALI KOD
Ficção CientíficaArtık yeni bir türeyiş meydana gelmişti. Peki ya bunun üstesinden gelmek kolay mıydı? Duygular devam edecek miydi? Yeni arayışlar neler getirecekti? Farklı iki tür ancak oluşum aynı Bu aşka engel miydi ?