Bölüm 5: "Her şey çok güzel olacak." • Aomine

156 45 15
                                    

Telefonu oğlanın suratına kapatır kapatmaz kendi kendine küfürler saydırmaya başladı Aomine. Sertçe yatağının üzerine attığı telefona takılmadı hiç, hızla duvara yumruğunu geçirdi.

Kise'yi ondan iyi anlayan bir insan tanımamasına rağmen onu artık tanıyamıyor olmasına şaşırıyordu, kendine kızgındı. Tüm çabaları gerçekten bir hiç uğrunaydı. Onun kendi kendine rahatlayamayacağını, sadece kendini daha fazla boğacağını ve kendi kendine her şeyden vazgeçmesini sağlayacağını bir tek Aomine bilebilirdi.

Tanıdığı, kolay anlaşılan sevgilisini geri istiyordu o. İki üç cümleye kanıp aylarca onlarla idare edebilen, çevresini genişletmeyi sevip daima gülümseyen erkek arkadaşını özlüyordu ve ani olarak ne onu bu kadar değiştirdi, bilemiyordu. Şimdiki Kise hakkında bildiği tek şey korkulardı. Korkularının onu normalden çok daha fazla korkuttuğunu, kendini hapsettiğini biliyordu. Daha fazlasını öğrenmeye yaklaşmışken oğlanın neden ondan uzak kalmak istediğini anlamlandıramıyordu.

O kendine zarar verebilirdi, Aomine Kise'nin kendisine zarar vermesini istemiyordu. Ne duygusal ne de fiziksel, o artık sadece bir hafta sonrasında sevgilisini mutlu görmek istiyordu. Onu mutlu görecek olması her ne kadar Aomine olmadan rahatladığını, kendini iyi hissettiğini kanıtlasa bile onu mutlu görmek istiyordu. Eğer gerçekten böyle olursa Kise'den kendisi uzaklaşacaktı. Kise'nin ondan açıklamasız bir şekilde uzaklaşması isteyeceği en son şey bile olamazdı.

Kise önemliydi, hayatının düzenini oluşturan bu oğlanı açıklamasız bir şekile kaybetmek kendisine çok ağır gelirdi.

Gözleri sulanırken o sadece özledi. Kise'nin gözlerine kadar okunan mutluluğunu, kahkahasını ve eski ona dair olan her şeyi teker teker özledi. Tek acıyı Kise çekmiyordu, eğer aşk gerçekten iki kişiyi tek kişi olacak hâle getiriyorsa tek acı çeken Kise olamazdı. Aomine onun hakkında oldukça endişeleniyordu. Hissettiği, anlayabildiği tek şey ilişkilerinin bittiğiydi. Daha yirmi dört saat olmadan önce yeni başladıkları ilişkileri bitmişti. Yine de ne olursa olsun bir hafta bekleyecekti, Kise'nin kararlarına eskisi gibi saygı duymayı deneyecek ve ona yaklaşmayacaktı. Aramayacak, gün içinde onu düşünmeyecek ve evine gitmeyecekti. Düşünmemek ne kadar mümkünse tabii...

Onun sarı saçlarını, güzel gözlerini ve kendi başına yok yere kirlettiği vücudunun her noktası aklındaydı ve onu istemeden duramıyordu.

Yere çöktü, ellerini yüzüne bastırdı ve daha fazla tutamadı kendini. Ağlamaya başladı. Ona ne kadar yardımcı olmaya çalıştığının bir önemi yoktu çünkü Kise onu kendisiyle beraber çekiyordu. Karanlığa, yalnızlık ve korkulara.

Kise, Aomine'yi hep kesin biri olarak görmüştü. Her şeyden tek bir kelime ile vazgeçebileceğini düşünür ve ona anlatacağı şeyleri çok kez sorgulayıp dururdu.

Acaba Aomine bunu komik bulur mu?
Ya sinirlenirse?
Hoşuna gitmeyeceği şeyleri söylersem?
Ya benden soğursa, nefret ederse?
O fazla kesin biri, tek kelimemle bırakır beni ve ben bunu istemiyorum.

Aksine Aomine Kise'ye karşı farklıydı. Ona çok özel davranırdı. Çok da güzel severdi, üzülmesini istemezdi. Kise'nin düşüncelerine bakıldığında Aomine, kendi hislerini pek gösterememişti belli ki.

Bir yandan kendini her şeyin güzelleşeceğine inandırmak isterken bir yandan da Kise'nin ondan sıkıldığını düşünmeye başladı. Her şeyi bırakmıştı o, sevdiği her şeyi anında terk etmişti ve Aomine sıranın kendisine geldiğini hissediyordu. O da korktu, bu sefer farklı bir korku. Kise'nin her şeyi abarttığını düşünürken şimdi aynı hisleri kendi yaşıyor gibi hissettirmişti. Kise haklıydı belki de, bir kimseyi kaybetme korkusu hafif bir şey olamazdı zaten.

Kalktı yerden, ağlamaya devam ediyordu ve bu şu an aklına takılabilecek olan son şeydi. Banyoya girdiğinde lavabonun önüne geçti hemen, suratına birkaç damla su çarptı. Yüzünü kaldırıp aynaya baktığında ise daha da sinirlendi, yumruğunu aynanın yanınaki dolaba geçirdi bu sefer. Daha şiddetli ağlamaya başladı, ne olursa olsun Kise'yi bırakamazdı.

Kendisini bırakmasına izin veremeyeceği oğlanı asla bırakamazdı. Aomine'ye göre Kise, onun kendisi için ne ifade ettiğini daha doğru düzgün bilmiyordu bile.

Her şey iyi olacak, diye düşünmeye başladı. Sesinin çıkmasını engelleme amaçlı birbirine bastırdığı dudaklarını serbest bıraktı. O bana söz verdi, Kise sözlerinden dönmez ve ben ona güveniyorum!

Her şey çok güzel olacak.


Yorum istiyorum yorum. :,(

İlk bölümler +1500 olduğu ve finale yaklaştığım için bu bölümleri kısa tutacağım. [+500 kelime ]

Sizi seviyorum, kendinize iyi bakın. 💖

Korku • [AoKise]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin