1.Cinayet

1.4K 92 88
                                    

Benim adım Byun Baekhyun ve benim hayatım normal inanlardan farklı. Korkunç, tehlikeli ve gürültülü. Ama bu gürültünün sebebi sadece bir kişi ve ben hala onu arıyorum.

      


On yıl önce, yani ben on dört yaşındayken yaşadığım bir olaydan dolayı, bütün hayatım değişmişti. Babam ile birlikte okuldan eve dönüyorduk. O gün günümüz gayet güzel geçmişti ve hatta babamla yaklaşmakta olan doğum günüm hakkında plan da yapıyorduk.

"Baba akvaryuma gidelim mi?" Babam arabayı sürerken şaşırmış bir şekilde bana bakıp yola kafasını çevirmişti. "Akvaryum nereden çıktı?"

"Daha önce gitmedim ve merak ediyorum. Hem hafta içleri daha ucuz. Doğum günüme denk geliyor." Babam bir süre düşündüğünü belirten bir ses çıkarmıştı.

En sonunda kararını verdiğinde saniyelik olarak bana dönmüş ve "Olur gidelim." demişti. Benim mutluluğum ile saliselik sürmüştü. Babama bakarken gözüm arkadan hızlıca gelen bir kamyona takılmıştı. Sonrasını hatırlamıyorum. Uyandığımda hala arabanın içinde olduğumu fark etmiştim. Her taraf paramparçaydı ve neler olduğunu idrak edemiyordum.

Babamın bilinci açıktı. Benim uyandığımı görünce rahatlamıştı ama onun durumu iyi gözükmüyordu.

"Baba.."

"Baekhyun sakin ol tamam mı? Buradan kurtulacağız." Sesi çok cılız çıkıyordu. O esnada kamyon şoförü kapısını açıp aşağı indiğinde babam direk ona bağırmaya başladı.

"Lütfen oğlumu kurtarın, ne olursunuz!" Adam babamın bağırmalarını duyduğunda bizim olduğumuz tarafa yürüdü. Ama gözleri kötü bakıyordu. Sanki bu durum yanlışmış gibiydi. Neler düşündüğü az çok beynime doldu o an. Anlam veremiyordum bunun nasıl olduğuna. Sanki onun kafasındaki bütün düşünceler tek bir ad altında toplanmış gibi beynimin içinde beliriyordu. 'Öldürmek."

Adam eline aldığı bir sopa ile arabanın üstüne çıktı ve babamın yardım çığlıklarını umursamadan arabanın zaten kırılmış olan camını daha çok kırmaya çalıştı. Babam çıkamazdı. Çünkü kapısı ve onun olduğu taraf kamyon tarafından ezilmişti.

"Baba.. baba o bizi öldürmek istiyor! Baba kaçmalıyız!" O an babam beni duymuyordu. Adamdan hala yardım dileniyordu.

"Sus! Ölmeniz gerekiyordu! Ölmeyi beceremediyseniz sizi ben öldürürüm."

Ağlamaya başlamıştım. Çünkü burada sıkışıp kalmış hiçbir şey yapamıyordum. Adam en sonunda camı tamamen kırdığında elindeki sopa ile babama vurmaya başladı. Bense yardım dileniyor, birinin durması için yalvarıyordum. Ama sesimi duyan kimse yoktu. Babamdan artık ses çıkmadığında daha çok ağlamaya başladım. Ölmüştü. Bense kurtulmak için hiçbir şey yapamıyordum.

Adam arabadan indiğinde benim kapımı açtı. Sıkışan bacaklarımdan dolayı hareket edemiyordum. O an kurtulmak için bildiğim bütün duaları etmekten başka çarem kalmamıştı.

Adam elindeki sopayı havaya kaldırdığı an bir ses duyması ile sopayı indirmeden duraksadı. Bu bir fotoğraf sesiydi. Arabanın içinden sesin geldiği yöne baktığımda bir oğlan gördüm. Elindeki telefon ile fotoğrafımızı çekmişti.

Adam bunu gördüğü gibi küfür savurarak yanımdan uzaklaştı ve fotoğraf çeken oğlanın peşine düştü. Sonrasında bir süre daha bilincim açık kalmıştı ama polis arabalarının sesini duyduğumda bayılmıştım.













- Şoför fotoğrafın sesini duyduktan sonra, hızla yaptığı işi bırakmış ve fotoğrafı çekip kaçan oğlanın peşine düşmüştü. Bir süre süren kovalamanın ardından kendisini bir parkta buldu. Elindeki sopayı hızlıca yere vurup bir küfür savurmuştu. Elinden kaçırdığı için hala kızgındı.

I Hear You 八 BaekyeolHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin