Beyaz oda karanlığa bürünmüştü. Sadece ellerinde koca silah bulunan adamlar belirgindi. Silahların ışıkları karşısında gözlerimi kısıyordum. Nefes alışverişim, kalbimin çarpıntısı, onların bağrışları, herşey herşey o kadar yavaştı ki.
Hızla ayağa kalktım elimi gözlerime set yaptım daha iyi görebiliyordum şimdi içimdeki heyecan yok olmuştu bir anda, korku yerini intikama bırakmıştı. Canım acımıyordu onların canını acıtmak istiyordu. Sesleri beni susturmaya çalışıyordu. Benim kalbimdeki intikam ateşini söndürmeye çalışıyordu. Anlamsız, geçmişimi bilmediğim halde kalbimdeki intikamı. En yakındaki adama hızla elimdeki makası sapladım. İçimde hiçbir his oluşmadı, hiçbir şey hissetmedim. Boğazından kanlar fışkırıyordu yüzüme karşı ellerim, yüzüm yine kanlar içerisindeydi. Hızla arkamı döndüm biri sağımda diğeri solumda iki adam silahlarını bana doğrulturken elinde bir cisimle bana yaklaşan bir adam vardı. Her yer hala karanlıktı odayı sadece silahların ışıkları aydınlatıyor.
Bana yaklaşan adam beyaz önlüklüydü. Bana sakin olmamı söyleyip duruyordu. Diğerleri ise silahlarını bana doğrultmaktan başka birşey yapmıyorlardı. Elimdeki makası yerde hareketsiz yatan adamın üstüne attım. Nefes aldım..
Solumdaki adamın silahını güçlükle sola doğrulttum ve diz kapağının arkasına vurdum yere çömeldi. O sırada sağdaki bana doğru yöneldi, eğildim ve sağdaki adamın silahını yere doğru çektim, tekrardan kalkıp kafasına ayağım ile vurdum. O bayılmıştı, beyaz önlüklü olan ise korkup kenara çekilmişti. Solda bulunan adam tekrar hızla ayağa kalkıp yere düşen silahını almaya kalkıştı hızla silahı ayağım ile itekledim. Adam karnıma iki kere yumruk attı, istemsizce geriye doğru sürüklendim. Tekrardan doğrulup bende onun yüzüne doğru yumruk salladım o ise yumruktan kaçmayı başarmıştı. Hızla üzerine atıldım ve ikimizde yere düştük üzerine çıkıp ellerimi boğazına kilitledim. Nefesi kesik geliyordu, bir yandan ellerini ellerimin üzerine getirip tırmalamaya çalıştı. Gözleri ifadesiz bakıyordu. Ben ise bütün gücümü boğazına vermiş dişlerimi sıkıyordum. Napıyordum ben!? Adamı kendi ellerimle öldürüyordum. Geri çekildim gözleri yavaşça kapanırken zorla nefes alıyordu. Bu sırada beyaz önlüklü adam iteklediğim silaha sarıldı.
"Şşş bunu aklından bile geçirme" dedi ve gülümsedi. Hızla nefes verdim önümdeki set hala duruyordu. Bende ona gülümseyip" neyi ". Tekerlekli masayı hızla ona doğru sürdüm. Karnına çarpmıştı, acıyla öne doğru eğildi, silahını düşürmüştü. Ona yavaş yavaş ilerlemeye başladım silahı tekrar arkaya doğru itekledim. O ise kendini geriye sürüklüyordu. Bir anda yüzünün ve elinin yüzeyinde damarlar gözükmeye başladı. O ise nefes alamıyordu. Kendini arkaya doğru sürüklemeye bırakmıştı boğazını tutarak nefes almaya çalıştı. Ve yere yığıldı. Şaşkınlığım uzun sürmedi, hızla odadan çıktım.
Alarm çalmaya başlamıştı. Sesi yüksek, gürültülü ve sinir bozucuydu. Sanırım benim içindi hızla koşmaya başladım, nereye doğru bilmiyorum, sadece koşuyordum. Alarm son bulmuştu. Karşıma yine o silahlı adamlardan çıkmıştı ama bunların yüzleri kapalı ve iyi giyimlilerdi. Boğuşmaya başladık. Her adımımda karşıma adam çıkıyordu. Ve ben bu dövüş hareketlerini nereden biliyordum. Sola döndüğüm anda karşıma benim yaşlarımda iyi giyimli bir kadın çıktı "Dur!" "Ben sana yardım edicem, benimle gel.!"Arkadaşlar, çok üzgünüm uzun zamandır yazamadım. Umarım bu bölümü beğenmişsinizdir. Bakalım neler neler olacak, eğer yanlışım varsa veya sizin fikirleriniz varsa nolur söyleyin. İyi okumalarrr😊😚
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EY EN EY
Ficção Científicaİki kadın kendilerini bilmeden yaşadıkları bu hayat daha fazla bilinmezliklerle dolu. Dünya kötü ve iyiyi barındırdığı gibi savaşı da barındırmak zorunda.