Yahu niye yaptım ben bunu. Sanırım içerde Suga'nın olduğunu unutmuşum. Yok ya ben Min yoongi ye karşı bir şeyler hissetmiyorumdur. Yok ya!!!
RM: Niye kavga ettiniz burada manyak mısınız! siz grup arkadaşısınız.
Bu sözler havada gerilim oluşmasına sebep oldu. Suga manyakça bana bakıyordu. Yani çok normal çünkü çocuk beni 25 dk önce öptü beni. Banane kafama takmıcam şuan düşünmek istediğim şey Jungkook olmalı. Ben manyağım. Neyse konumuza dönelim ya da dönmesek de olur... (Buralarda saçmaladım aq)
-Niye buna sarılıyorsun (suga)
-Mmmmm nedensiz...
-Siz grup arkadaşınız böyle şeyler yapmayın (SG)
Çocuk sanırım beni kıskanmıştı. Ben içimden bunları geçirirken içeri PD daldı.
-Bildiğiniz gibi biz gyu'yu hala tanıtmadık onun için dans ve şarkı söyleyecek. Hopeyle dans etsin. Suga ve Jungkook'la şarkı söyler. Olur mu?
Ben şok. Suga mı? No didn't. İzin vermiyorum ama PD bize fikrimizi bile sormadığı için bişey diyemedim. Suga aniden atıldı.
-Ne zaman başlıyoruz!
-Şimdi?
-İyi ama ilk kimle
-Seninle...
Bu sözler üzerine gözlerimi büyütüp SUGA'ya dik dik baktım. Acaba ikisimi yoksa tek suga mı. Dememe kalmadı suga beni kolumdan tuttu. Ve sürükler gibi birşey yaparak götürdü. Jungkook'a olayın daha yeni farkına vardı çünkü o anda rm ile konuşuyordu. Gyuri diye seslenince ses gelmemesine şaşırıp olayı anladı. Koşarak suga'nın piyano çaldığı odaya girdi fakat oda kilitliydi. Gıcık Suga içeri girer girmez ne olur ne olmaz diye kapıyı kilitledi.
-Yoongi aç şu kapıyı YOONGİ!!!!!
Jungkook'un bağırışları üzerine herkes toplamıştı.
Jin: Suga aç kapıyı sakın kıza zarar verme!
V: Suga kızla derdin ne bırak kızı
Herkes Suga'nın kıza birşey yapabileceğini sanıyordu. Çünkü suga'nın kızı sevmediğini biliyorlardı. Ama işler görüldüğü gibi değildi."İçeride yaşananlar..."
Kapıyı kapatır kapatmaz beni yatağa fırlattı. Canım acımıştı ve bağırmıştım. Ama bu suga'yı ilgilendirmiyordu. Ses çıkarttığımı anlayınca ellerini ağzımın üstüne koyacağını sandım ama öyle bir şey olmadı. Dudaklarını dudaklarıma birleştirdi sıkıca çok sıkıca.
Bu nerdeyse 10 dk sürdü. O'nu ittirdikçe üstüme yapışıyordu. Ama kapıdaki sesler kesilmişti. Nedeni neydi acaba? Garip! Çocuğu normal olarak itemiyordum kaslı birisini nasıl itebilirim ki ben!!
Sonunda bıraktı beni.
-Bunu neden yaptın sen benden nefret etmiyor muydun?
-Dudaklarımız yanlışlıkla sürtüşdüğünde tadını beğendim? Çok güzeldi sanırım güzelliğini yanında bir hiç kalır dedi ve ellerini vücudumda gezdirdi.
-Çalışsak mı acaba?
-Ben şuan çalışıyorum zaten
Pes edip çalışmaya başladık. Bana piano çalmayı öğretti. Zaten biliyordum ama ustalaşmalıydım.
BU ŞARKIYI ÇALDIK
Ellerini ellerimim üzerine koydu. Harikaydık. O'nun harikalığını izlerken zaman çok hızlı geçiyor. Saat akşamüstü idi. Bizde çalışmayı bıraktık. Odadan çıkacaktım ki kolumu min tuttu. Hem de sıkıca bana "Dışarı çıkma seni görmelerini istemiyorum. Sen bana aitsin. Hiç kimse dışarı çıkmayacak ve ben yemek sipariş edeceğim tamam mı meleğim?" Başımla onayladım. Yemeği sipariş etti ve beklemeye başladık...(Sayın okuyucularım bölüm yayımlamayacaktım ama size kıyamadım. Lütfen ponçik okuyucular ponçik yazarınıza başarılar dileyin yarın İngilizce sözlüsü var. Ama biz öğrencilerde haklıyız hocalar da üstümüze gelmesin🤣 offf... neyse saraniyooooo)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BTS 8. ÜYE
Short StoryAsıl zor olan, olmayacak şeyin hayalini kurmak değil, olmayacak insanları O hayale sığdırmaya çalışmak...