2 KELİME 4 KIZ (ASKIYA ALINDI)

#8

"Ulan 2 dakika uyu dedik. Akşama kadar değil. Kalk bak uyuştu her tarafım."

Allah'ım Yiğit tarafından uyandırıldım ya artık ölsem de gam yemem. Ama ne rahat uyudum be. Günün acısını çıkardım. Telefonumu elime alıp saate baktığımda saat 7'ydi. Optimumdan çıktığımızda saat  5-6 gibi bir şeydi. Benim en geç 6 buçuk da evde olmam gerekirdi. Demek ki Kaan gezdirmiş bizi.  Arabaya baktığımda Yiğit ve benden başka kimse yoktu. Hepsi dışarıda çiğdem çirtiyorlardı. 

''Kalktım ya. Adam gibi uyandırsaydın bari. Dövsen daha iyiydi.'' 

''Az daha uyanmasaydın dövecektim.''

''Nerdeyiz?''

''Kaan sahil kenarına getirdi. Yolda Nur ve Furkan aradı. Sahilde olduklarını söyledi. Bizde kararlaştırıp gelmeye karar verdik.''

''Peki ya Beste? Onun 8'de evde olması gerekiyordu.''

''İzin aldı annesinden zar zor. İyiki abin yok lan senin.''

''Boynumm.'' diye inledim olduğum yerde. Boynum tutulmuş. 

''Ulan yerin rahattı senin nasıl ağrıdı boynun.''

''Yerim cidden rahattı ama bilmiyorum ya niye ağrıyor bu kadar?''

''Uykun varsa uyu biraz daha. Bence dışarı çıkmayalım. Hava soğuk. Üşürsün.''

Ulan yerim ben seni be. Tabi ki de çıkmayalım sen iste yeter ki. Hem seninle aynı ortamda olacaksam cehennemde bile olurum lan. Yeter ki sen iste. 

''Uykum var. Bence de oturalım. Tabi sen istersen çıkabilirsin. Benim yüzümden çıkmamazlık yapma yani.''

''Salak mısın kızım. Ne biçim uykum var biliyon mu sen? O yüzden uyuma sırası bende.'' 

Yiğit, dizlerimin üstündeki elimi ve telefonumu çekip dizime yattı.

YİĞİT
YATTI
DİZİME

''Kıpraşma Başak'cım uyuycam.''

Ciddi ciddi Yiğit, sevdiğim çocuk, dizimde yatıyordu! Tam 4 senedir aralıksız sevdiğim kişi, şu an yanımda. Yanımda olması yetmezmiş gibi kucağımda yatıyor.

''Ya Başak bir şey istiycem ama inan çekiniyorum.''

''Buyur Yiğit benden mi çekiniyorsun?''

''Ben saçlarımla uğraşılmazsa uyuyamıyorum. Saçlarımla oynasana?''

Ellerimi yumuşacık saçlarına götürdüm. Ah şu anın hayalini 4 senedir kuruyorum. Saçları çok güzel kokuyordu. Saçlarının içinde ellerimi gezdirmeye devam ediyordum. Çok hoş bir his.

*****************

''Yiğit, Başak uyanın lan artık. Su dökcem uyanmazsanız.'' Ulan Kaan. Niye bozuyon lan ambiyansı? ''Kalkın valla su geliyor.''

Yiğit bir anda kıpırdamaya başladı. Uyuyordu çocuk. Niye uyandırıyorsunuz? 

''Ne diyon lan. Uykumu bölecek kadar ne önemli?''

''Ulan donduk amkym. Furkan ile Nur oturcak. Toparlan hadi.''

Yiğit doğrulıp oturdu. Ama hala uykuluydu. Daha fazla dayanamayıp kafasını omzuma koydu. Araba karanlıktı. İstese de kimse beni göremeyeceği için Yiğit'in saçlarını ciğerlerim solana kadar kokladım. Kaan hepimizi teker teker eve bırakıyordu. Telefonumu aldım. Anneme mesaj attım. Saat 10 olmuştu. Yiğit ile geçirdiğim o 3 saat boyunca uyumamış, onun tatlı uykusunu izlemiştim. Sonra dayanamayıp kendimi uykuya teslim etmiştim.