Zifiri karanlık sanki gökyüzüne değilde içine çökmüştü . Artık uyuyamayacağının oda farkındaydı yatağında doğruldu. Beynini işgal eden düşüncelerden bir türlü kurtulamıyordu . Mutlu olma sırası ondaydı ama olamıyordu... Adını koyamadığı bir his her gece kalbini kemiriyordu.Ne yazık ki o hala mutsuzdu! üstelik düğününe 2 gece kala aslında onu bu strese sokan şey de düğün dü ya ...
Her şeyi tekrar gözden geçirme isteği hissetti ; Evet , Özgürü gerçekten çok seviyordu ... görüntüsü bırakın ismi bile geçince kalbi ısınıyordu, yüzüne bir gülümseme yayılıyordu . Çünkü biliyordu bu dünyada anlaşabileceği en iyi insanlardan biriydi o . Her hareketi , lafı , mimiği sanki o sevsin diye tasarlanmış gibiydi . Ve en önemlisi Özgürün de onu en az onun Özgürü sevdiği kadar sevdiğini biliyordu . Buna rağmen korkuyordu aslında bu korku az sevgi, güvensizlik nedenli değildi . Bu korkunun nedeni çok sevmek hatta karşındakine zarar vermekten korkmaktı ya olurda onun hayatını mahvedersem diye geçiriyordu içinden bu varsayım her aklına geldiğinde yutkunuyordu istemsizce . şimdi önünde iki seçenek vardı ; ya onunla yeni bir yol çizecek , ya da kalıp her gün bu pişmanlığa sövücekti