Bölüm:4

2.7K 143 17
                                    

Taslaktan yaptığım, içime sinen YB;

VIY?

4.BÖLÜM

Hemen saçlarımı gelişi güzel duruladım ve kıyafetlerimi üzerime geçirdim. Banyodan çıktığım gibi yatak odasına daldım. Benden ne sakladıklarını öğrenecektim, vay gavur oğlu gavurlar.

'' Ne saklıyorsunuz benden! Dökülüyosunuz hemen! ''

Atarlı Ergen Mod:On

Sinirle gözlerimi dedemlerin üzerine dikmişken, dedemlerin gözlerini kapatıp arkalarına döndüklerini ve ''Ayy''  gibi sesler çıkardıklarını farkettim. 

Noluyo lan?Sinek mi sıçmış üzerine?

triplerine girmişken bağırarak '' Ya dalga mı geçiyosunuz açın gözlerinizi! '' dedim. Babaannem, tek gözünü açıp geri  adımlar atmaya başladı.

''  Gızım şey,siye ustun cıbıldak da ondan şey etdiydik biye ayıp olmas- ''

Elimle sözünü kesip üzerime baktım.

Bir beyaz sporcu atleti ve mor spor şort.

WTF?

''Ne diyon babanne Allasen ya? Ne çıplaklığı? Bak ben sana söyleyeyim iyice bunamışsın sen. İlaçlarını mı içmedin bakiiim? Cık cık çook ayııp. Vay gençlik ateşii vay... ''

'' Yohsa siye ilde böylen mi giyiniysan gıız? ''

Eed.

''Evet babanne, ne olmuş ki? '' dedim atarlı atarlı.

'' Aboo, genclik elden gidiy! '' dedi elini ağzına götürüp.

Ama hiç oldu mu böyle beybisi?

'' Onu bunu geç, siz ne kaynaşmasından bahsediyosunuz,ne kekesi ne kezosu noluyo? Dökülün hemen. ''

Dedem otoriter bir edayla beni karşısına aldı.

'' Bah Aliyna'm, benim Midyat ağası Zulfikar ile bir gan davam vardır. Ancah haksız olan daraf biyeyim.  Bu yuzden de ya onun oglu Keke ilen siye evlendireceğim, ya da butun servetimi ve mertebemi o herife vereceğim. Bubanlan ananlanda gonuştuk. Anan itiraz etse de, siye Zulfikar aganın oglu Keke'ye vermeyi gararlaştırdık. ''

AĞAĞAĞAĞAĞĞAĞAĞAĞ NE DİYON QANQA SEN ''YHA'' ?!

'' N-ne diyosun dede ya? Şuraya geldiğimden beri ayağım bok çukurundan kurtulmadı. Bikere benim sevgilim var. Adı da Çağlar! Şöyle aydaki kriterler kadar gamzeleri var. Hem de yedi tane taam mığ? Hem ben daha 17 yaşındayım vat dı fak adamığm? Biz keke diye neye diyoruz biliyo musun sen? Bilmiyosun tabii. Nerden bileceksin? Ayrıca ben popiyim. İnternete yaz Aleyna Cansoy diye, bak bakalım kaç bin takipçim var! Ne diyeceğim takipçilerime? ''Bn KEKE dye kllı bi cckla evlnyrm tmm mı? .s.s '' mi? Git biraz uzakta yaşa Allasen ya. ''

* Roman yazsaydın? *

Bok biliyon sen. Sus şimdi.

Ben sinirle dudağımı dişlerken, babaannemin yüzü kıpkırmızı oldu.

''  Ne diyin siye dedeye?! Garşı cıhmayacahsın gavurun gızı. İndi git odana hazırlan süslen eyice. Simal de zaçını başını yapsın.. Hade! ''

*Boku yedin. *

He valla.

Büyük bir sinirle ayaklarımı vura vura odama girdim.

O değilde, şu ATV spikeri olan keltoş benim şu halimi görse yüzümü ATV nin logosu yapar, haber başlıklarını "İşte hacı babaannesini üzen düşüncesiz, @t@rLı erqen, z@Liwin qızı,  gavur Aleyna'nın dramı" diye değiştirirdi.
Hayal gücüm ve phen. Yok mu bana oradan bir Oscar??

Yatağın üzerinde sinirle tepinirken kapı açıldı.
Tövbebismillah.
Simal'miş lan.

"Ne var?!" diye atar yaptım hemen. "Babannen beni saçını yapmam için yolladı. Senin tipine meraklı değilim yani" diye cevap verdi.
Vay minnak fayişe vaay.

"Sinirini bozma insanın. Geç şuraya ne yapıyorsan yap."

****

Tam bir kuaför potansiyeli taşıyan Simoş, saçlarımı kırık fön yapmıştı. Ama tabii ki bozacaktım,  kör olasıca görücülerimin beni güzel görmesini istemiyordum tabii. Simal'i odadan şutlayıp saçlarımı rock müzik çaldığında kafayı ileri geri manyak gibi sallayan ve sonra boyunları tutulup göt gibi kalan spastiler gibi sallamaya başladım. Tam bir orangutan tipini aldığımda, üzerime en açık elbisemi ve destekleyici iş çamaşırlarımı geçirdim.Sonuçta doğululara göre bu namussuzluktu, değil mi?

Makyaj malzemelerini çıkarınca kafamı malzemelere sokup palyaço tipi alana kadar sürdüm. Ayağıma da hamam terliklerini geçirince, tam bir Ajdar ın Kayıp Kızı görünümü aldığımdan emin oldum.

Ben kendimi aynada iyice süzerken bir anda zil sesi içeride yayılmaya başladı.
Yettim geliyom.

Odadan hızla çıkıp kapının önüne geldim.Tabiki evdekilerin "uzaylı görmüş masum köylü." bakışlarını takmıyordum !

"Hoşgeldiniiğğz. " diye bir sevgi gösterisinde bulunup, içeri giren herkesi koltukaltıma bastırdım.
Güzel kokuyo mu?

Saçma kucaklaşmalarda sıra şu benle evlenmesi beklenen ama asla hayat arkadaşım olamaycak  çocuğa geldi.

"Selamınaleyküm. Biye adım Keke'dir. "
Keke mi? Keke mi? KEKE ?
"Keke mi?  Lan abfnsnsn isim kıtlığında çığır açmışsın aq zazizo 

Ne bakıyodun gülüw?
***

Ailelerin sıkıcı konuşmalarından sonra sıra kahve yapmaya gelmişti. Herkese teker teker neyli sevdiklerini sormaya başladım:

"Şekerli olsun."

"Benimki de."

"Sade olsun canım."

Saded Keke'ye sormamıştım. Sıkıntıyla yanına gittim.

"Neyli içcen Qeqeğğ ."

"Orta jekerli olsan."

"İyi sana da sade."
*Aferin kız. Göster kendini!*
Gaz verme lan.

Piç smile yaparak mutfağa gittim ve  cezveye rastgele kahve koydum. Ardından içine ayçiçek yağı döküp ocağa koydum.

On beş dakika olmuştu. Kahveyi alıp çay bardaklarına doldurdum. Keke'nin olduğunu belirlediğim bardağa kara biber, çikolata, kırmızı biber, tuz, tahin, pekmez, zeytinyağı, süzme peynir, un, kola ve bahçeden aldığım çamuru boca ettim. 
( Hunharca gülüş )

Kahveleri tepsiye koyup salona girdim.Yüzümde hunhar bir piç smile  vardı. Herkese kahveleri servis edip koltuğuma kuruldum.

Keke, gülümseyerek bardağı aldı ve tepesine dikti.

OMG.

Kusmuk.

Ve yerde yatan, kalbinin attığından şüphe duyduğum bir adet KEKE.

Mardin GülüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin