Bölüm 2

8 1 0
                                    

Multimedya:İnna-RULETA

Multi:Hazal

BESTE'DEN

''Yeteeeeeeerrr'' Diye bağırmaya başladı Zara. Gözlerimi açıp dört tane aynı anda çalan çalar saatlere baktım. Elimi kontrolsüzce komidine götürdüğümde çalar saat hariç bütün her şeye dokunmuştum. Muz kabuğuna bile. Bunun burda ne işi var? Çalar saatleri susturduğumda etrafa bakmaya başladım. Her zaman odamız dağınıktık. Buna alışkındım.  Ayağa kalkıp Zaranın ayak bileğinden tutup yatakta çekiştirip bağırdım.

''Kalk hadi de kahvaltı yapalım okula geç kalacağız.'' Deyip odadan çıktım ve karşı odaya geçip Ceylin ve Hazala bağırmaya başladım.

''Saat on iki olmuş kalkın geç kaldık.'' Dedim sahte telaşla. Aslında saat yediydi ve dersimiz dokuzda başlıyordu ama bizim hazIrlanmamız iki saat sürünce bu saatte kaldırıyordum kızları. Kimseden ses çıkmayınca Hazalın yatağına ilerleyip ona yaklaştım. Ve çığlık attım. Gerisi korku ve dehşet flimi. Hazalda çığlık atar ve kalkarken bana kafa atar.

''Beste Allah belanı versin girmişsin dibime kedi gibi itfaiye geldi sandım.'' Deyip gözlerini ovuşturdu. Bense kafamı ovuyordum. Hey acıdı. Sesimle uyanan Ceylin şakaklarını ovarak bize bakıyordu. Odadan çıkıp mutfağa ilerledim ve kahvaltı hazırlamaya başladım. İlk yanıma Hazal geldi. Bana yardım edecek diye sevinirken dolaptan çilek alıp mutfaktan çıkınca bir dakika boyunca gözüm seyirdi. Kendime geldiğimde yumurtaları sudan çıkartıp servis ettim. Ketıldanda çayıp demleyince içeri girdim. Salonda koltukta yatmış Ceylin yüzüne maske süren Hazal ve. Ve si yok çünkü Zara hala kalkmamıştı.

Odaya girdiğimde yorganı açtım ve ayakla karşılaştım. Gözlerimi devirip diğer tarafı açtığımda ışık görmüş vampir gibi gözlerini sıkıca kapatıp diğer tarafa döndü. ''Kalk hadi uykucu kahvaltı yapalım.'' Dediğimde gözlerini açıp öylece durdu. Büyük ihtimal hayatı sorguluyordu. Sonra bağırdı.

''NEDEEEEN'' Bir süre bağırışını dinledim. Aslında her sabah böyle oluyordu. Bağırması bittiğinde ''Allahın delisi'' Diye çığırıp odadan çıktım. Kızlar masaya kurulmuşlardı bile. Bende yerime oturup kahvaltımı yapmaya başladım.

''Yine niye delirdi manyak.'' Dedi kasıntıyla çıkan sesiyle Hazal. Büyük ihtimal yüzündeki maskesi yüzünden rahat konuşamıyordu. Haline gülüp cevap verdim.

''Niye olacak her zamanki gibi erken kalktığı için mutsuz.''

''Ya baksanıza bundan sonra beni çıkmadan 10 dakika önce falan uyandırın. Valla kahvaltı yapmasamda olur. Hem hızlı giyinirim.'' Diye umutla baktı bize. Bizse sustuk. Cevap alamayınca yerine oturup kahvaltısını yemeye başladı Zara. Kızlara tek tek baktığımda bir kez daha şükrettim. Çok iyi dostlarım vardı. Üniverstede tanışmamıza rağmen birbirimize güvenmiştik. Bu sene sondu.  3 yıl boyunca ailem oldular ve olacaklardı. Biz birbirimizden çok farklı olsakta ortak bir yönümüz vardı. Birbirimize güveniyorduk ve seviyorduk. Üçü de farklı karakterle sahipti. Bu yüzden birbirimizi bu kadar çok seviyorduk sanırım. Zara rahat ve umursamazdı. Hazal süslünün teki. Ceylin hep pozitif ve güler yüzlüydü. Ben ise Zara gibi umursamaz bazende Ceylin kadar pozitif olabiliyordum. Ama bir Hazal gibi süslü olamadım. Bu yüzden Hazal soluk yüzümü görünce kireç diyor ama pek sorun etmiyordum.

Birden müzik sesi duyduğumda Zaranın kalkıp televizyondan şarkı açtığını gördüm. İnnanın ruleta şarkısıydı.

''Kız sabah sabah ne müziği?'' Diye gülerek sordu Ceylin. Ve şuan ayağa kalkmış dans ediyorduk.

''Yav benim uyanmam lazım. Bunun çözümüde dans etmek Beste azcıkta kıvırt.'' Zara bir yandan konuşup bir yandanda dans ediyordu.

''Namussuz erkeğin ne dediğini anlasam bende eşlik edicem.'' Ha bu arada Hazalın ingilizcesi türkçesinden daha iyi diyebiliriz. Zarada Hazalın tam tersi tam bir ingilizce katili.

4. HAYATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin