2. Bölüm

115 8 1
                                    


1 sene öncesine kadar hayatında her şey mükemmel giderken ailesiyle gittiği tatil dönüşlerinde geçirdikleri trafik kazasından sonra anne babasını kaybetmişti.Anne ve babasını kaybettiği ilk gün kendini kaybedip intihar etmeyi bile düşünmüştü hatta , hastanenin dolaplarını karıştırıp yeteri kadar ilaç bulup içmek istedi , ilaçları terlemiş avucunda bekletti , bu hayattan kurtulmak istiyordu ama ölümden korkuyordu.Artık sığınabilecek bir ailesi bile yoktu çaresizce tekrar baktı avucuna , gözlerini kapattı , tek hamleyle içti bütün ilaçları yatağa yattı ve hiçbir şey olmamış gibi ölmeyi bekledi.Gözlerini kapattığında hayal mi gerçek mi bilemediği bir rüya gördü , bu onun ilk rüyasıydı.Düğündeydi ve üstünde gelinlik vardı bu kendi düğünüydü.Gülümsemesini dışarıdan gördü çok çekiciydi.Gelinlik ona okadar çok yakışmıştı ki neredeyse onu kendinden kıskanacaktı. Etraftan müzik sesleri geldi, arkadaşları ve birçok akrabası oradaydı. Herkes inanılmaz derecede çok eğleniyordu , kendisi de öyle , tek eksik annesi ve babasının orada olmamasıydı , kızdı kendine  nasıl olur da anne ve babası yokken bukadar eğlenebilirdi ? Uzaklaşmak istedi , o uzaklaştıkça karanlık çöktü heryere. Sonra bir çocuk gördü, yerde yatıyordu uzaktan kendisini tekrar izledi , ne yaptığını anlamadı sadece dikildi ve neler olduğunu anlamaya çalıştı , rüyada olduğunu artık hissedebiliyordu ama nasıl oluyorda dışardan kendini görebiliyordu ? Küçücük beden yerde cansız bir şekilde yatıyordu , başındaki kanlar yavaş yavaş kaldırımdan süzülmeye başladı , sera tekrar kendisini izlemeye başladı , çığlıklar atıyordu. Ne dediğini dışarıdan duyan birisi anlayamıyordu ama bunun feryat olduğunu herkes biliyordu , kalabalık toplaşmaya başladıUzaktan kendisini izleyen Sera yaklaşmak istedi delirmek üzereydi kimse onu görmüyor ve duymuyordu , insanların  acınası bakışlarını görüyordu , sonra birden konsantre olup kendisine yöneltti kulaklarını, telefon görüşmesi yaptığını görebiliyordu ama kelimeler ağzından çok sert ve karışık çıktığı için anlamakta güçlük çekti , duyabildiği tek cümle 'Oğlumuz öldü Can, onu kurtaramadım çok istedim ama bunu başaramadım' oldu. 

Uzaktan kendisini bukadar hayretle izlerken yerde yatan çocuğunun oğlu oluğunu öğrenince dayanamadı , bunların gerçek olma ihtimali yoktu.İnanmak istemiyordu.Yüreğine bir ok saplandığını hissetti , gitmek istiyordu.Uzaklaşmak için koşmaya başladı ama bütün yollar yine kendisine çıkıyordu , koştuğu yere ulaşamıyordu olduğu yere yığıldı...

Gözlerini açmaya çalıştı ama gözkapakları okadar ağır gelmişti ki bunu yapacak gücü bile yoktu. Başındaki uğuldamaları az çok kestirebiliyordu hastane de olmalıydı , peki ya oğlu? Hatırladıkları gerçek miydi ? gözlerini son gücünü kullanarak açmayı başardı , tam olarak insanların suratını kestiremiyor ve dediklerini anlayamıyordu.Gözlerindeki buğu yavaş yavaş gidiyordu yanında oturan sevgilisi canı gördü , endişeli bakıyordu , birşeyler anlatıyor ama kulaklarının iyi duyamadığını hissetti yavaşça ağzını açıp'seni duyamıyorum' diye fısıldadı.Can dediğini anlamış gibi başını sallayıp gülümsedi.Sera kendisini çok güçsüz hissettiğinin farkındaydı ve tekrar gözlerini kapatıp uykuya daldı..

birinin eline dokunduğunu hissetmesiyle birden sıçradı Sera.Gözlerini açtığında tekrar karşısında Canı görünce rahatlamak istedi ama başaramadı , artık bir önceki halinden daha çok güçlüydü yattığı yataktan yavaşça doğrulmaya çalıştı. Can ona yardım ederek istediği şekilde oturmasını sağladı. O kadar çok halsiz hissediyordu ki , konuşmaya başlayacağı sırada  Can'ın lafa girmesi bir oldu

-bizi çok endişelendirdin Sera , ne düşünerek böyle bir şey yaptığını anlayabiliyorum ama intihar etmen bir kaçış yolu olamaz , sen istediğin sürece ben senin her zaman yanındayım.Yaşadıkların kolay şeyler değil aileni kaybettin ama lütfen böyle yaparak benim de seni kaybetmeme izin verme .

Sera canın söylediği bu sözlerden sonra duraksadı.

-Peki ya oğlumuz ?

-Anlamıyorum söylediğini Sera oğlumuz derken ne demeye çalıştın ?

-Bizim oğlumuz öldü can gözlerimin önünde onun ölüşünü izledim

-Bizim bir oğlumuz yok canım , sanırım sen rüya görmüşsün çok uzun zamandır uyuyorsun , içtiğin ilaçların yan etkisi olabilir bu , ama doktorların söylediği süreden daha çabuk uyandın yeteri kadar dinlenmen gerek. Şimdilik olanları düşünmemeye çalış. Diyerek şefkatli bir şekilde gülümsedi.

Sera olanları anlamaya çalıştı. Tekrardan gözlerini kapatıp düşündü başından geçen olayları , ailesini kaybetmişti ve bunun dayanılmaz acısından sonra intihar etmeyi düşündü , ilaçları içtikten sonra ne olduğunu hatırlamaya çalıştı.Gözünün önüne sadece düğünü ve bir çocuğun ölümü gelmişti , bütün bu gördükleri rüya mıydı? Çok mantıksız gelse de bunların rüya oluşu bile anne ve babasının ölümünü hatırladığından rahatlayamadı.

Başından geçen rüyayı Can'a anlatmakta hep kararsız kaldı , gördüğü şeylerin gerçekçiliğini ona kanıtlayamayacağı için içinde tutmayı tercih etti. Aylar sonra Can ve Sera tıpkı rüyasında gördüğü şekilde evlendiler.Ailesini kaybettiği için bu boşluğu kendine aile kurarak denemeye karar vermişti ve öylede oldu.Can ile üniversitede tanışmışlardı o çok anlayışlı ve iyi bir insandı en çokda her zaman yanında oluşunu seviyordu , çok fazla parası yoktu. Annesi her zaman durumu iyi bir insanla evlenmesini istemişti ama ilk defa onu dinlememezlik yapmıştı sanırım.

RÜYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin