5.Bölüm

29 2 0
                                    


Koşar adımlarla ilerledi Sera, ne olduğunu idrak edemeden nereye koştuğunu bilemeden sadece uzaklaştı.Koşmasını gerektirecek hiçbir şey yapmamıştı aslında ama uzaklaşmak ona iyi hissettiriyordu , o kadar çok koştu ki artık nefes alamıyormuş gibi hissedecek raddeye gelince bir parkın bankına kendini atıverdi.Oturduğu an yağmurla birlikte, oda gözyaşlarını akıttı her yere... Makyajı çoktan yüzünden akıp gitmişti.İçinden bir şeyler kopuyordu , güçlü kalmak istiyordu ama elinden gelen tek şey ağlamakmış gibi hissediyordu.Birkaç dakika sonra artık iyice yorgun düşmüş ve üzgün bir halde kalkmaya karar verdi.Yağan yağmur kıyafetlerini son derece ağırlaştırmıştı, kalkması epey zor oldu, yeni yürümeyi öğrenen çocuklar gibi yavaş ve nereye gideceği belli olmayan adımlar atıyordu, eve gitmeliydi ama kafeyi açık bıraktığı için büyük bir pişmanlık hissederek yönünü değiştirdi.Yüzünü  yağmura vererek yürüyor, derin derin nefesler almaya çalışıyordu.Nihayet kafeye gelebilmişti, kapıyı açıp içeri girdi elindeki poşetlerin ağır olduğunu yere bırakırken anladı poşetlerin elini kestiğini fark etmemişti bile.. Avuçlarına bakarak ''Demekki insanın derin acıları varken ufak yaraları hissetmeme gibi bir özelliği varmış.'' Diyerek iç çekti.Işıkları kapatıp kapıyı kilitlerken garip bir şey hissetti.Bir saniyeliğine de olsa yine o kırmızı evin yandığı gözünün önüne geldi , içi ürperdi bu sefer rüyada değildi , iyice delirdiğini düşündü ve donakaldı.Canından çok sevdiği ama şuan canını acıtan adamın o evde kaldığını az çok anlamıştı , yapması gereken tek şey görmemezlikten gelmekmiş gibi hissetti ,artık halinin kötüye gittiğini zaten tahmin ediyordu , yola çıktığında yağmur dinmişti , hafif bir rüzgar çıkmıştı. Yavaş yavaş hava kararıyor insanlar bir yerden bir yere sürekli koşuşturup gidiyorlardı.Hepsinin bir amacı, gideceği bir yeri, sıcak bir yuvası vardı. Son anda çıkan rüzgar ıslak bedenini üşütmeye yetti , eve her hangi bir taksi veya dolmuşla da gidemedi, tüm parasını markette harcamıştı çünkü. Nihayet evine gelebildi ,kapının kenarına sıkıştırılmış kağıtları alarak eve adım attı, direk orada üstündeki ıslak olan her şeyi çıkartıp kenara fırlatttı. Karanlık ve sessiz koridordan geçerken elindeki kağıtların sadece faturalar olmadığını anladı,resmi bir evraka benzeyen bu mektup görüntüsü Canın başlatmış olduğu boşanma davasıydı. Anlaşılan o ki bir avukat tutmuş ve tek celsede anlaşmalı bir şekilde boşanmak istediği açıkça belliydi. Her şeyin bu kadar çabuk ve anlamsız bir şekilde ilerlemesi sanırım hayat damarlarının çekilmesine neden oluyordu kağıt parçalarını bir kenara bırakıp, üşümüş bedenine kuru ve temiz kıyafetler aradı , banyo yapmak istemedi canı , titreyerek yattı yatağına üşümekten cenin pozisyonunu aldı ve iyice yorganına sarılarak 1 hafta sonraki boşanma davasını düşündü.Her şeyin bu kadar hızlı ve kötü gidişatına hayret ederek tek sığınabileceği uykusuna yavaşça daldı...

RÜYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin