Bölüm 1 'SOĞUK'

67 5 0
                                    

Oyunu kaybettim, hem de 9 kişi kala. Sinirlenip oyunu kapattım. O kadar uzun zamandır oyundaydım ki 8 şarkılık çalma listem çoktan bitmişti. Daha sakin bir şarkı açıp acıyan gözlerimi ovuşturdum. Odaklanınca ve gözlük takmayınca canımı yakıyorlardı. 

Saate baktığımda beşe yaklaşıyordu. Altıda evden çıkmalıydım. Mutfağa gidip kocaman bir sandviç hazırladım. Bu akşam yemeğim olacaktı. 

Odama geri döndüğümde hazırlanmaya başlamaya karar verdim. Bir tayt ve bir kazak seçtim. Dans dersine gidecektim ve derse makyaj ile gidersem bana deli gözüyle bakacaklarından emindim. Üstümdeki kıyafetlerden kurtulup yenilerini giydim. Uzun çoraplar giyip banyoya geçtim. Uzun lüle saçlarımı tek, kalın bir örgü haline getirip görünümümü tamamladım. Saat hala altı olmamıştı ve ben de bir şeyler izlemeye karar verdim. 

On beş dakika sonra, evin dış kapısının kapanma sesi duyuldu. Bir süre sonra annem odama geldi. Ayaküstü muhabbet sonrasında beş dakikaya evden çıkacağımı söyledim ve odamdan ayrıldı.

O bir psikiyatrdı ve ona acıyordum. Her gün tonlarca ruh hastası ona zehrini armağan ediyordu. O da ister istemez bu psikolojik atıktan zehirleniyordu. Bir insan tıp okuyup TUS'u kazanıp sonra neden psikiyatr olurdu ki? Aklını kaybetmek için mi?

Annemin gidişinin ardından bir süredir kapıya baktığımı fark ettim ve gözlerimi anında kaçırdım. Aramız pek iyi değildi ve ben kendime itiraf etmek istemesem de ikimiz için üzüldüğümü hissediyordum. Anılar, tıpkı karanlık gibi zihnimin odalarına çökmeye başladı. Onlardan kendimi korumak adına gözlerimi kapattım. Bir süre öyle bekleyip evden ayrılmak için harekete geçtim. Hazır bekleyen sırt çantamı takıp telefonumu aldım ve sanki sığınak gibi beni tehlikelerden koruyan odamın kapısı açtım. 

Hızlıca anneme veda edip arabanın anahtarını aldım ve montumu giydim. Ayağıma botlarımı geçirdiğimde dışarı adımımı atmıştım bile. Evin kapısını kapatıp arabaya doğru ilerledim. Bugün hava çok soğuktu. Eskişehir'in kuru soğuğu bedenimi ısırıyordu. Arabaya binince içerinin de en az dışarısı kadar soğuk olduğunu fark ettim. Buz gibi olan koltuğa kıyafetli tenim değince ürperdim. Hızlıca ısıtıcıyı açtım ama arabayı yeni çalıştırdığım için soğuk hava üflüyordu. Umursamayıp park yerinden ayrılırken zihnim hala annemdeydi. Tüm olanlar duvar kağıdı gibi beyime asılıyordu ve ben buna engel olamıyordum. Çaresizce bir müzik açıp onu dinlemeye başladım. Bir süre sonra telefonumun zil sesi arabanın içini doldurdu. Arayan, en yakın arkadaşlarımdan biri olan İnci'ydi, 

''Napıyorsun fıstık?'' dedi tanıdık sesi ile. Arkadan şarkı sesi geliyordu.

''Yola çıktım, sen?'' diye karşılık verdim. İnci, 

''Biz Begüm ile birlikte bizdeyiz, bizi de geçerken alabilir misin?'' dedi. Onaylayıp görüşmeyi sonlandırdık.

Biraz daha yol aldıktan sonra ikisini de kapının önünden aldım. Arabaya bindiklerinde 

yan tarafımda oturan İnci yanağıma bir öpücük kondurdu. Arka tarafta oturan Begüm ile de selamlaşıp ana yola tekrar çıktım. İnci neşeyle bana,

''Bugün yeni eğitmen geliyor.'' dedi. 

''Biliyorum, dün haber verdiler.'' diye karşılık verdim. Begüm heyecanla, 

''Bu akıllı kızımız; kızın sosyal medya hesaplarından, kız hakkında bilgi topladı.'' deyince hepimiz keyifle gülmeye başladık. İnci böyleydi işte. Ne yapar ne eder, herkesin temel bilgilerini en fazla yarım saatte öğrenirdi. Merakla, 

''Neler buldun bakalım?'' diye sorup resmi olarak dedikoduyu başlatmış bulundum. İnci, 

''Kız Osmangazi'de PDR okuyor. Aslen Antalyalı ama bir süre önce Ankara'dan buraya taşınmış gibi görünüyor. Çok güzel bir kız bence. E tabii kızımızın bir de erkek arkadaşı var.'' deyip kızın fotoğrafını gösterdi. 

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 28, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KORHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin