Venedik

47 3 0
                                    


Fatih Sultan Mehmed Batı'ya ve özellikle İtalya'da planladığı fetihlerde büyük bir ihtimalle hristiyan alemi kendisine karşı bir haçlı ittifakı meydana getireceğini düşünmekteydi ve bu haçlı ittifakını bölmek mümkün olduğunca kısıtlayabilmek için harekete geçmesi gerekmeydi hristiyanlardan bazı güçleri kendi tarafına çekmeli veya tarafsız olmalarını sağlamalıydı bu hamle için en uygun aday eskiden bu yana Osmanlı ile iyi ticari ilişkiler içinde olan ve Akdenizdeki en kuvvetli donanmaya sahip olan Venedik Cumhuriyeti.

Venedik'in haçlı ittifakından soyutlanması hem karada paralı askerleri sayıca az olmasına rağmen etkili bir kuvvet hemde denizdeki güçlü donanması ile denizlerdeki en büyük rakib haçlı saflarından uzaklaştıralacaktı ayrıca Venedik'de haçlı ruhuna sahip olmaktan ziyade ticari çıkarlarını en plana alan bir devlet idi.

Fatih Sultan Mehmed bir Osmanlı-Venedik İttifakı hiç değilse Venedik'in tarafsızlığını sağlamak gayesiyle Venedik müzakerelere başlaması için Mesih Paşa'yı vazifelendirdi Mesih Paşa Fatih namına Venedik Cumhuriyeti'nin başı olan Doge Marco Barbarigo ile görüşmelere başladı son derece gizli mektuplaşmalarla yapılan müzakereler belirli bir noktaya gelince nihai uzlaşma için Mesih Paşa gizlice Venedik şehrine giderek Doge ile bizzat görüşme yaptı Fatih'in onayı ile Osmanlı-Venedik mutabakatı kuruldu.

Bu antlaşma gereğince Venedik Cumhuriyeti'ne İstanbul'da daimi büyükelçilik bulundurmasına izin verildi ve bunun için Venedik'e Galata belirli bir arazi tesisi yapıldı bu arazi artık Venedik toprağı sayılacak ve büyükelçisi burada ikamet edecekti aynı Osmanlı tarafına da Venedik şehrinde daimi büyükelçi bulundurma ve büyükelçilik binası arazisi tahsisi yapılacaktı.

Osmanlı tarafından Venedik tacirleri için Eminönü'nde Haliç limanına yakın ticaret hanı arazisi ve Galata'da Galata limanına yakın ticarethane arazisi verildi aynı şekilde Osmanlı tacirleri içinde Venedik'de ticarethane arazisi verildi Venedik tarafından.

Venedikliler Osmanlı hududları içerisindeki İstanbul, Edirne, Bursa, Selanik, Sofya, Varna, İzmir, Alaiye, Ankara, Konya, Sivas, Samsun, Trabzon, Kefe, Suğdak şehirleri ve limanlarında konsolosluklar açabilecek ticari faaliyetlerde bulunabileceklerdi buna karşılık Osmanlı ise Venedik hakimiyetindeki Girid ve Kıbrıs adasında konsolosluk açabilecek ve ticari faaliyetlerde bulunabilecekti.

Osmanlı'da ikamet eden veya ticari faaliyet yapan Venedikli tacirlerin kendi aralarındaki hukuki anlaşmazlıklar Venedik Balyozu tarafından yürütülen soruşturmalar yargılamalarla çözümlenecek Osmanlı otoritesi bu duruma müdahil olmayacaktı eğer bir Venedikli bir Osmanlı arasında hukuki bir uyuşmazlık bu durumu var ise bu durumu Osmanlı kadıları çözecekti Venedik Balyozu ise Venediklinin haklarını gözetebilecekti onun himayesinde olacaktı.

Venedik tüccarlar Osmanlı'dan aldıkları veya sattıkları malların bedelinin yüzde 7'sini gümrük vergisi olarak vereceklerdi aynı durum Osmanlı tarafı için geçerliydi.

Osmanlı limanlarına yanaşan Venedik gemileri selamet bedeli 300 akçe vergi verecekti.

Osmanlı ve Venedik hududları Balkanlarda Mesih Paşa'nın idare ettiği ikili heyetlerle yeniden belirlendi mevcud durum muhafaza edildi.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 19, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ALTERNATİF TARİH HİKAYELERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin