İkinci dönemin ilk günüydü yeni bir okula nakil olmuştum son sınıfta ne kadar mantıklıysa,ama eski okulumda duramıyordum nereye baksam sanki o vardı ve son yaptıklarımdan sonra babam ya ciddi anlamda psikoljik destek almamı (tımarhaneye kapatılmamı) ya da bi süre ortalarda olmamam gerektiğini söylemişti ve bu dağın başındaki okula gelmiştim yatılı bir okuldu tek kişilik odalarımız vardı zaten koca okulda 20 kişiydik ilk gün kapıdan girdiğimde babam çoktan kayıt işlemlerini halletmişti sadece kapıda vedalaştık ve o gitti ben de valizimi çekmeye başladım tabi yine kulağımda kulaklık aynı şarkıyı dinliyorum çünkü onla olan anılarımızı hatırlatıyo(james arthur- impossible)tam bir kaç adım ilerlemiştim ki karşıdaki bankta duran bir çift gri göz gördüm ve duraksadım neden bilmiyorum 30saniye sanırım sadece ona bakarak dikilmiştim bakışı onunki gibiydi(o diye hitap ettiğim Rüzgar,gri gözlü çocuk ise Azrar)sonra yurda doğru ilerledim sanki izleniyormuşum gibi geldi ama etraf boştu içeri gidip bavulumu koydum ve okul binasına gidip derse katıldım öğretmen hariç herkes sınıfa girdiğimde biraz şok yaşadı ve dikkatle incelediler ,ilk defa insan görüyosunuz heralde dedim ve göz devirip duvar tarafındaki boş sıraya geçtim ,dersi dinlemek mi? Pek cazip değil bu yüzden kulaklığımı taktım ve öylesine çizim yapmaya başladım öğretmenin umrunda değildi zaten benim de değildi ,sonra arkamda oturan çocuk geldi sıramım önünde durdu ve elimdeki kalemi alıp:
-Ben Asrın
Sadece ters bi şekilde baktım karşılık olarak
-Prenses yenisin diye karışmicam ama sana küçük bir ip ucu bu okulda benden korksa iyi olur
~Niye ,dur tahmin ediyim sen bir çeşit mutasyonlu hayvan filan mısın hani insanı ısırınca virüs bulaştıranlardan.
Gözlerinden sinirlendiğini anlamıştım ama kimse bana bu şekilde davranamazdı ve o tam bi hayvandı cidden elindeki kalemi kırdı ve sırama bi tekme attı
-Dua et kızsın
~Kız olmamı mı bahane ediyosun hadi gel ne yapmak istiyosan bi dene
O sırada ayağa kalkmıştım çünkü Asrın baya üzerime yürümeye başlamıştı,sonra aramızda az bi mesafe kalana kadar yaklaştı ve yaptığım resme baktı sonra sırıtarak:
-Bak küçük kız sana son uyarım beni sinirlendirme en iyisi sen sessizce resmine devam et yoksa
~Yoksa ,dedim kinayeli bi şekilde sonra omzundan tuttum kulağına yaklaşıp fısıldıyarak
~Bak benim kaybedicek bir şeyim yok dikkat et de canını yakmiyim maviş dedim dalga geçer gibi,sonra bi anda kendimi duvarda buldum resmen ,bu Asrın salağı çıldırmıştı ve beni duvara itmişti hayvanca bi kuvvetle sonra tam geliyodu ki sınıftan adını bilmediğim bikaç çocuk bunu tuttu ama o hala sinirli bi şekilde bana bakıyodu ben hala ifadesizdim sonra birden gülmeye başladı itiraf etmeliyim ki o an cidden korktum çünkü çıldırmış gibiydi.
Sonra alaycı bi suratla bana baktı
-yaa candy git kendi boyunda birilerine kafa tut bu senin için adil olmaz dedi ( bu çocuk iki metreydi nerdeyse ve cidden vücut çalıştığı her şekilde belliydi ve az önce boyumla dalga geçmişti) göz devirdim o salak da sırıtıp gitti ama ben hala sinirliydi en azından şu an olduğum kadar onu da sinirlendirmeliydim yoksa adil olmazdı
+10 vote da yeni bölüm gelir
Okuduğunuz için teşekkürler
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RÜZGARIN SESİ
ChickLitÖlen annesinden sonra şu hayatta tek bir kişiyi sevmişti Ekim ,güvenmek inanmak bunlar boş laflardı Azrar için o hayatı 10 yaşında tanımıştı ,o gri gözlerinin arkasındaki duvarı hayat vermişti ona Ekim:onu ilk gördüğümde anlamıştım ,ama inkar ettim...