Refleks olarak döndüğümde siyah kapşonlu birini gördüm ,sonra bi el omzuma dokundu küçük bi çığlık attım çünkü çok gerilmiştim elin sahibine döndüğümde ise bunun maviş olduğunu gördüm
-Niye burdasın
~Sana ne
-Aaa küçük bi kuralı unutmuşum sorularıma cevap vermek zorundasın
~Ooo kralım köleniz bi kusur yaptıysa afdedin lütfen(tabiki de dalga geçiyodum)
-Sorularımı direk cevaplarsan sevinirim dedi bileğimi daha sıkı tutarak,bu gün bu çocuğa cidden katlanamazdım o yüzden pes ettim
~Farkındaysan hala okul sınırları içindeyim yani kaçtığım falan yok sadece geziyorum dedim ve o da memnun bi ifadeyle sırıttı ama maviş yüzünden unutmuştum kapşonluyu o tarafa baktığımda çoktan gitmişti ,oraya yürümeye başladım ve onun durduğu yerde (ayak izlerinin orda)bi kolye buldum ve ben yine ağlamamak için dişlerimi sıkıyodum yine boğazımın ağrısına rağmendirenicektim neden diye sorarsanız bu kolye Rüzgar ın kolyesiydi bunu hatırlamak bile kalp atışlarımın hızlanmasına yetti çünkü bu mümkün olamayacak bir şey di çünkü Rüzgar ölmüştü ve ben o günden bu yana bu kolyeyi hiç görmemiştim, nefes kontrolü yapmaya çalışıyordum panik atak geçirmemeliydim derken birisi omuzlarımı tuttu (bu kişi maviş ti)
-Sakin ol ,iyimisin, derin nefes al
Az çok kendimi kontrol edebiliyodum artık biran önce odama gitmeliydim bunu tek başıma aşmalıydım (her zaman olduğu gibi)
~Evet iyiyim ama artık yurda dönmeliyim
Kafasıyla onayladı beraber yurda geldik hemen odama çıktım ve yüzümü yıkadım sakinleştirici ilaçlarımdan aldım ve yatağımda kafamı sarkıtarak düşünmeye başladım ,Rüzgar ın kolyesi nasıl burda olabilir, o siyahlı kişi kimdi,kolyeye nasıl ulaştı ? En çok da bunu merak ediyodum çünkü annesiyle ben bile tüm çabalarımıza rağmen bulamamıştık kolyeyi derken sakinleştiricinin etkisiyle göz kapaklarımın ağırlaştığını hissettim ve picamalarımı giyip balkonun kapısını açtım, ılık bir rüzgar esiyodu zaten biraz oksijen alıyım dedim ve kapı çalındı ,açtığımda ise çalan kişinin maviş olduğunu gördüm
Yine onunla uğraşıcak halim yoltu iki fil üzerime tırmanmış gibi bir yük hissediyordum umursamazca yatağa geçtim o da ikili koltuğa oturdu ve
-Anlat bakalım prenses bu günkü tepkilerinin nedeni neydi
~Asrın şimdi sadece tek bi ricam var sorularını yarına sakla olur mu
O da farketmişti zaten bilincimin yarısı kapalıydı ve bir insanlık yaptı
-Peki ,iyi geceler prenses
Dedi ve ben tamamen uyuduktan sonra gitti heralde çünkü gittiğini hatırlamıyorum ve bem gece yarısı uyandığımda yoktu.
Nasıl uyandğıma gelirsek kapı gıcırtısı gibi bir şey duydum ve sonra bi itme sesi ve gözlerimi araladım biri vardı tam bağırıcakken ağzımı kapattı yatağımı başucuna koyduğum kolyeyi aldı ve ben bu arada bir şey farkettim bu ormanda gördüm siyahlı çocuk tu elini ağzımdan çektikten sonra tam o giderken kapşonunu tutup çektim ve yüzünü gördüm
Bu yüz çok tanıdıktı ,her yüz kıvrımını biliyordum
Çünkü bu Rüzgar ın yüzüydü bir yıl önce mezarına toprak attığım çocuktu bu ve o günden bu yana ne kadar istesem de rüyalarımda bile görmemiştim bu çocuğu peki şimdi ...Yorumlarınızı bekliyorum
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RÜZGARIN SESİ
ChickLitÖlen annesinden sonra şu hayatta tek bir kişiyi sevmişti Ekim ,güvenmek inanmak bunlar boş laflardı Azrar için o hayatı 10 yaşında tanımıştı ,o gri gözlerinin arkasındaki duvarı hayat vermişti ona Ekim:onu ilk gördüğümde anlamıştım ,ama inkar ettim...