Happy Together/Johnlocked

~11/H~

John'un ağzından~

Şuan bir aslanla karşı karşıyayım ve etrafımda onu halkadan geçirebilmem için tezahürat yapan insanlar var.
Büyük bir sirk çadırında olmama rağman içerisi havasız.
Peki bu noktaya nasılmı geldim?Güzel soru..Sherlock Holmesun ortağı olmam yeterli bir açıklama olurdu ama size daha detaylı bi şekilde anlatayım.
Sherlock ve ben sabah birlikte uyandık.Kahvaltımızı yaptık.Sherlock elimizde hiç dava olmamasına rağmen oldukça mutlu gözüküyordu.
Ama Mrs.Hudson kadar mutlu olamazdı.Birlikte olmamızı bu kadar çok istediklerini bilmiyordum.
Bunca zaman nasıl hiçbirşey anlamadım bilmiyorum.Şöyle bi geçmişe dönüp bakınca belkide Sherlockun haraketlerinden anlamam gerekirdi.Mesela yemek yemeyip tüm yemek boyunca beni izlemesi,dava çözüyoruz diyip beni favori lokantasına götürmesi,sevgililerimle aramı bozması...Bunları daha derinlemesine düşünseydim belkide geldiğimiz noktaya daha erken varabilirdik.
Biz kahvaltıdayken Lestrade yerine müfettiş olarak terfi eden adam içeri girdi.
Polis teşkilatının işi yine Sherlock'a düşmüş gibi gözüküyordu.
Adamın Sherlocka danışmak istemediği çok belliydi.
Nefesini düzenledikten sonra istemeye istemeye söze girdi.
"Sizi Mr.Lastrade önerdi.Çözülmemiş bir davamız var"
Sherlock tek kaşını kaldırıp adamın sözünü düzeltti.
"Çözülememiş"
Adam sinir olsada birşey demedi.Onu salona yönlendirdim.Sherlock ve bende arkasından gidip koltuklarımıza oturduk.Uzun zaman sonra yine bi davamız olması heyecan verici olsada evde Sherlockla zaman geçirmekte güzeldi.
"Bir haftada 8 cinayet işlendi.
Hepsi hayvanlar tarafından parçalanmış insanlar ama ben ölen kişilerin arasında bağ olduğundan şüpheleniyorum.Buda bizi bir seri katile götürüyor...Tabi bunu ispatlamam gerek"
"Bunu yapmamız içinde bize geldin?"
Adam başını hafif yana eğerek rica edercesine konuştu.
"Evet."'Yardım edicekmisiniz?"
Sherlocka baktım.Bu tarz ayak işlerinde kullanılmaktan hiç hoşlanmasada dava oldukça ilgisini çekmişe benziyordu.Kısa süren düşünme seansı bittiğinde ise cevap verdi.
"Tamam"
Rahatlamış gibi gözüken müfettiş tekrar konuşmaya başladı.
"Cinayet dosyalarını yanımda getirdim.İncelemek istermisiniz?"
İşte buna gülünürdü.Sherlock asla polislerin olay yerinden ve cesetten çıkarttığı ipuçlarına güvenmezdi.Kendisi görmek isteyecekti ki haklıydıda.Sherlock sayesinde polislerin bulduklarından çok daha fazlasını öğrenbilirdik.
"Gerek yok.Cesetleri kendim incelemek istiyorum"
...

Bu gün gördüğüm 8.ceset.İlk üçünün evinede gittik ama geri kalan beşi çoktan morga kaldırılmıştı ve bizde onları yakımdan önceki son günlerinde incelemek için Mollyi ikna etmiştik.Daha doğrusu Sherlock ikna etmişti ve bunu ona hatırlatmakla ilgili küçük bir notu aklıma kaydettim.
Müfettiş haklıydı.Cinayetler birbirleriyle bağlantılıydı.
Şuan için Sherlock hepsinin eski yerleşm yerlerinin aynı şehir olduğunu çözmüştü.Yani katil hepsini eskiden tanıyordu.Madurların hepsinin çeşitli işletmelerde müdür olması üzerine Sherlock biryerlere varmış gibi gözüküyordu.Son ceset hakkındaki çıkarımlarını müfettişe anlatırken oldukça karizmatik göründüğünü itiraf etmeliyim.
Bu kadar mükemmel olması dikkat dağıtıcıydı.
Mollyde benimle aynı fikirde olmalı ki oda gözlerini Sherlocktan ayırmıyordu.
Dikkatimi Sherlocktan çekip tekrar dosyalara verdim.
Cesetlerin üzerinden çıkan şeylere bakarken birşey dikkatimi çekti.
1.Ceset:Çantasından sirk bileti çıkmış.
4.Ceset:Cebinde sirk bileti bulunmuş.
Diğer cesetlerde sirkle ilgili birşey yazmasada ikisinde birden bilet bulunması ilginçti.Sherlock eminim burdan biryerlere varıcaktı.
"Sherlock"
...
Söylediğim gibi Sherlock bu ipuçlarından yola çıkarak katilin sirkte olduğunu,cinayet silahı gibi kullanılan hayvanlarında sirk hayvanları olduğunu bulmuştu.
Tabiki bunu çözmesinde rol üstlendiğim için-ve Mollynin yanından daha erken ayrılmamızı sağladığım için- kendimle gurur duyuyordum.
Şuan ise Sherlock sirke çıkmadan önce aslan terbiyecisi olan katilimizle ufak bir düelloya girişmiş elindeki kırbacı Sherlocka zarar vermesin diye alan ben ise sirkin paylançosu tarafından sahneye itilmiştim.Şuan ise aslanla yüzyüzeydim ve insanlar gösteriye başlamamı bekliyorlardı.
İçimden Sherlockun geç kalmaması için dua edip kırbaçı havaya kaldırdım.Tam sert bi şekilde geri indiriyordum ki Sherlock arkamdan gelip kırbacı elimden aldı ve kulağıma fısıldadı.
"Aslan doğru tercih değil John"
Arsızca göz kırpması üzerine utansamda şuan aslan daha önemli bi konu gibi duruyordu.
Arkamızdan sirkteki görevliler gelip aslanı kafesine geri koydular.
Sherlock megafonumsu şeyle insanlara durumu kısaca açıklayıp gösteri için bidahaki seferi beklemeleri gerektiğini söyledi.Aslan ve diğer sirk hayvanları ormana, katil ise hapse gitti.Herkes olması gereken yerdeydi.Katil sirkte çalışmasıyla ilgili onu aşşağılayan ve yeni iş girişimlerinde bulunduğunda bir sirkte çalıştığı için onu işe almayan yöneticileri öldürmüştü.Ağır öfke probleminin yanında psikotik anormel davranış problemi olduğu ortaya çıktı.Günün sonunda bir aslana yem olmadan 221B ye geri dönebilmiştik.
Sherlock ve ben unutulmaz davalarımız arasına birini daha ekleyerek uyumaya gittik.

***
Yazardan;
Akşam olmuştu ve Lastrade Mycroftun işinin bitmesini bekliyordu.
Mycroft kameradan Lestradein onu beklediğini gördü.Adamın ondan bir saat bile uzak kalmasına dayanamıyordu.Bu yüzden eve biri girdiği yalanını uydurmuştu.
Lastrade i ilk gördüğü zamandan beri seviyordu.Karakolda,evde,sokakta bile ne yaptığını izliyordu.Son birkaç yıldır adama yaklaşmaya çalışan herkesi engellemişti.Kiminin tahinini uzak bir yere aldırmış kimini tehdit etmişti.
Sevgisinin takıntı boyutunda olduğunun farkındaydı.Ama o Mycroft Holmestu.Daha önce kimseyi sevdiği söylenemezdi.Nasıl aşık olunur bilmiyordu.
Gregin önce işini buraya aldırtmıştı şimdiyse onu evine alıyordu.
Gitmesine izin vermezdi.Kameradan izlemekten sıkıldığını hissettiğinde odasına doğru gitti.
Kapıyı çalmadan içeri girip Lestradei çağırdı.
İki adam önce asansör beklemeye başladılar.
Bu sürede pek konuşmamışlardı.Lestrade evde nasıl  bir güvenlik sağlaması gerektiğini sorduğunda Mycroft eve gidince ona gerekli bilgileri vereceğini söyledi.
Asansörde ise fazla yakınlardı.
Mycroft adamın erkeksi kokusunu içine çekerken onunla hiçbirzaman gerçek anlamda yakın olamıycaklarını düşündü.
Lestrade ise bu sırada kişisel mesafesine tekrar giren bu adamın ondan ne istediğini düşünüyordu.Rahatsız geçen asansör yolculuğunun ardından arabaya ilerlediler.
Lestrade siyah arabanın arkasına Mycroftun yanındaki yerini alarak oturdu.Lestrade camdan dışarıyı seyrederken yanındaki adam herzaman yaptığı gibi onu izlemeye devam ediyordu.
..
En sonunda eve gelebildiklerinde Lastrade evin tek bir kişinin yaşaması için çok büyük olduğunu düşündü.
İçeri girdiklerinde yardımcı onlar için yemek hazırlamıştı.
Masaya oturup yemeğe başladıklarında Mycroft sadece Lestradei izliyordu.En sonunda dayanamayan Lestrade çatalını bırakıp gözlerini Mycrofta dikti ve uzun zaman önce sorması gereken soruyu sordu.
"Benden ne istiyorsun Mycroft"
-
Y/N:Sıkıcı bi bölüm olduğunu kabul ediyorum.Bidahaki bölüm telafi etmeye çalışıcam.Yorum bırakmayı unutmayın:)