Dergah

34 2 0
                                    

Merhaba arkadaşlar hikayemiz tarihi konulardan esinlenip macera ve aksiyon kurgusuyla harmanlanıcaktır.Bu türden hoşlanıyorsanız tavsiye ederim.:)

Osmanlılardan köyümdeki insanlar hep yam yam olarak bahsederdi arkadaşlarımın anneleri onları hep uslu bir çocuk olmazsan Türkler gelir diye korkuturdu.Benim annem hiç böyle hikayeler anlatmazdı bana büyük babamın bir Türk olduğunu söylerdi.Aslına bakarsanız 8 yaşıma kadar bir milliyetçi ruhumun olmaması bence normaldi.Annemin ve babamın tek çocuğuydum eski ismim Carlos'du bu ismin babamın koyduğu isim olması dışında hiçbir önemi yok benim için...

Annemin ve babamın katledildiği gün beni Delibaş Mehmed bulmuştu; aralarında küçük bi konuşma yapıp benide yanlarında Constantine götürme kararı almışlardı,Onlara Deliler deniyordu görünüşleri korkutucuydu bazıları kafasına tilki postu bazıları kartal tüyü takıyordu bunların amaçları düşman bölgesinde keşif yapmak ilk saldırılarla düşmanı korkutmak ve yıpratmakdı..

Nihayet Constantine gelmiştik Delibaş mehmed yanıma geldi eğilip: Birşeyler demişti
Delibaş Mehmed bana bunları söylerken beni getirdiği dergahın kapısı açıldı ve yanımıza beyaz sakallı 1.80 boylarında yaşlı ama iri bir adam ufak adımlarla geldi...

-Selamın aleyküm Mehmed.
-Ve aleyküm selam Haydar Ağam

Aralarında birşeyler konuşmuşlardı ozamanlar dil bilmediğim için anlamıyordum ama bildiğim ve hissettiğim burası benim bir süre evim olucaktı...

Aradan 5 ay geçmişti Kadırgalı Haydar ağa bana dilimizi öğretmişti.
Ve dilimizi tamamen öğrendiğimde Haydar ağaya ilk sorduğum soru

-Bana neden yardım ediyorsunuz? Size hep yam yam diyorlardı ama ama siz öyle değilsiniz bana bakıyor yediriyor içiriyorsunuz?

Haydar ağa gülümseyerek :

-Bak oğlum biz Müslümanız bir zordakine yardım ederiz biz ezilmişe yardım ederiz biz derde derman olmak isteriz çünkü biz Müslümanız..

Bu sözleri beni çok etkilemişti o yaşımda bile o konuşurken içim kıpır kıpır oluyordu...

3 ay daha geçmişti...

Haydar ağa bana islamı anlatıyordu;

Bende onu hep pür dikkat dinliyordum ve artık benimde müslüman olmam icap ediyordu
Ve bana sordu

-Müslüman olmak istermisin Carlos?

Hiç düşünmeden evet dedim!

Ve bana şahadet getirtdi yüzüme bakıp gülümseyip:

-Bundan sonra senin adın Cengiz olsun oğlum Cengiz gibi gözün kara bileğin sağlam olsun dedi.

4 sene daha haydar Ağanın yanında kaldım.Bu süre zarfında islamı, ilimleri bana öğretti..

Bir gün kapı çaldı..

Kapıyı açtığımda iki tane uzunca adam gördüm kalıplılardı kırmızı bir elbiseleri vardı bellerinde kılıçları vardı bana dönüp;

-Cengiz sen misin?
-Eeevett bee nim
-Haydar Ağa nerede?

Arkadan Haydar Ağa geldi ..

-Oo hoşgeldiniz gelin içeriii..

Asker olduklarını anlamıştım ve beni almaya geldiklerinide anlamıştım sanırım artık gitme zamanıydı....


YeniçeriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin